Siyasette, sporda her şeyde şöyle bir düşünce var bizde: Birisi çıksın gelsin, bizi kurtarsın.
Sergen'in TV deki konuşmalarını dinleyen birinin halen onu TD olarak istemesi izah edilemez.
Şenol Güneş gelmiş 74 yaşına, acaba sabah ne yediğini hatırlıyor mu? TS'da bile görevi devretti.
Hoca ne yapsın bu futbolcu görünümlü ruhsuzlarla düşüncesi bence doğru. Bu güruhla kimse başarılı olamaz, bu da doğru.
Başarılı olmak nedir? Ligde şampiyonluğa oynamak, Shaktar'ı elemek.
Başarılı olmadan da yapılabilecek nedir? Kötü takımı az biraz toparlamak, savunmada veya hücumda iyi-kötü bir şablon oluşturmak, ne oynadığı belli bir takımı az biraz göstermek, fizik kaliteyi yukarı çekmek, aradan 2-3 topçunun formunu yukarı çekmek, farklı bir taktik denemek rakibi şaşırtmak, sürpriz değişiklik veya maç içi dokunuşlar yapmak vs.
Solşeya hocamda problem şu başarılı olmadan da yapılabilecek şeylerden hiç biri yok ortada. Sürekli yenilen bir takım ve yenilmeyi hazırlık maçları dahil artık normalleştirmiş bir durum var ortada.
Yabancı geliyorsa sabır şart. Ama sabır şampiyonluk için şart. Az biraz gelişim görmek için şart değil. Hoca'da maalesef ışık yok, enerji yok, coşku yok.