Olmasi gerekeni neden ovelim bakis acis yanlis en bastan
Is basvurusu yaparken dogruyum durustum caliskanim demek gibi bunlar zaten olmali
Ayrica dodo guven tiransferleri falan pilanli tiransferler degildir zar atmadir.
Pilanli tiransfer yapan adamin tandeminde pepe-vida varken santraforunda negro pekto falan olmaz
Bir isi yapiiyorsan tak yapacaksin feda diyorsan eskude meskude almayacaksin gokhan suzene bonservis vermeyeceksin
Totale bakinca 90 tane tiransfer yapmistir fikret orman ydnin 8 senede yaptigindan cok
Para babasi real 30 tane almamis bu surelerde.
90 tane adam alacagina 10 tane adam gibi al kalanlari sal altyapidan
eleştiremeyeceğin doğru bir transfer olursa zar atma
yanlış bir transfer olursa tukaka
bir sene gençleştirme hamlesi yapacağız dediler güven dorukhan ljajic karius transferi yaptılar
birde orta sahadaki çocuğu aldılar ismini aklımda tutamıyorum. Hiçbiride yanlış transfer değildi.
yapılan transferler güven tuttu dorukhan tuttu ljajic tuttu burak tuttu karius tutmadı şimdilik
genç orta sahayı bilmiyoruz daha oynamadı görmedik ama yetenek olduğu kesin evet bu transferler gebçleşme hamlesi yapacağız diyen
bir yönetim için oldukça başarılı. 5 oyuncu al beşide ilk onbirde oynayabilsin bu transferler zar atma değildir
senin demenle şans olmuyor bu kadar isabet işlerin doğru yapıldığını gösterir. dorukhanın güvenin adını bilen varmıydı
bulup getirdiler adı zar atmak oldu yıllardır neden taranıp genç yetenekler bulunmuyor deniyor bulduklarında
zar atmış oluyorlar. övmek o kadar zor birşey değil başarıyı överek bir taraflarında eksilmez. fabrinin pat diye ben gidiyorum demesinden
sonra kariusun alınmasıda başarılı bir transferdi aslında tutmadı ama yinede onu birde başka bir hocayla görelim
bir oyun planı olmayan savunma denen birşeyin olmadığı takımda kaleci eleştiremiyorum karius bir anadolu takımının istanbul takımıyla oynarken
karşı karşıya kaldığı pozisyondan çok daha fazla her maç karşı karşıya kalıyor. her maç 3-4 karşı karşıyadan aşağı olmuyor
kalecilerin şansı kurtardıkları değil yedikleri gündem oluyor. rize maçı misal 7 gol attığımız maçta baştan sona savunma oynadık
yinede 5 civarı karşı karşıya kaldığı pozisyon var ikisini yedi birini sağında çataldan çıkardı bir diğerini solundan çıkardı
üçüncü pozisyonda vardı nasıl olduğunu hatırlamıyorum birde çıkardığı bayağı şutta var. savunma oyuncularımız çok iyi ama takım savunma yapmayı bilmiyor rakip bizim ceza sahamız civarında istediği gibi top çeviriyor istediği gibi şut atıyor istediği pasi veriyor
biz sadece karşılıyoruz temas futbolu oynamıyoruz istedikleri gibi oynamalarına izin veriyoruz. işin garibide temas futbolunu seven iki stoperimiz
var GG de temas futbolunu sever zaten birtek o temas futbolu oynuyor. önde medel temas futbolunu seviyor
ama takım rakibe yapışıp rahatsız etmek yerine izliyor sadece. bizim önümüzdeki sene acilen sol bek almamız gerekiyor
pepe vida oynarken kimse vidayı beğenmiyordu şimdi takımın en iyisi olarak bakılıyor öncesinde kötü olan vida değildi sol stoper oynuyordu ve yanında sol bekte caner vardı. şimdide aynı sorun mirinin başında sol bek işini yapmayınca sol stoper müdahale etmek zorunda kalıyor ve bunu bek gibi yapamaz genelde koşarak kayarak müdahale ediyor müdahaleyi yapamadığında rakip pası verdiğinde onu karşılayacak bir sol stoper olmuyor
sonra kötü olan sol stoper oluyor. sezon başında söylemişdim bize sağ değil sol bek lazım diye. iki tane var idare eder deniyordu aslında iki tane yoktu yarım vardı. hala bir çok arkadaş algının esiri ve sağ bekimiz yok diyor aslında şu anda ülkenin en iyi sağ beki elimizde ve üst seviyede verim alıyoruz
yaralı tarafımız sol taraf. sağ stoperlerimizin hep iyi görünmesinin nedeni GG aslında.
karius kötü değil sadece bir anadolu takımının bile vermeyeceği kadar çok pozisyon veriyoruz. kendi ceza sahanda savunma yaptığında
kalecinin kim olduğunun bir önemi olmuyor illaki yiyor.
rezalet bir futbol oynuyoruz ayakta durabiliyorsak bu tamamen oyuncularımızın yeteneklerinden dolayı. elimizde çok iyi oyuncular var
ama hiç birinden faydalanmak için bir hamle yapamıyoruz tamamen takımı sal sahaya artık oyuncular ne yapabilirse yapsın oyunu oynuyoruz.
rakip analizi yok rakibe göre önlem yok taraftarız biz maç oynanmadan şu oyuncuya dikkat etmek lazım bize atar bu diyoruz maç oynanıyor ve dediğimiz oyuncu atıyor. daha şu ana kadar rakibin en önemli oyuncusunu kitleme gibi bir teşebbüsde bulunmadık. rakibi bozmuyoruz
kendimizde oynamıyoruz peki ne yapıyoruz. savunma yapmayı beceremiyoruz ama kontratak futbolu oynuyoruz.
Şenol hocanın bir özelliği var oyuncu yetenekliyse bitik olsada bir şekilde tutarsa ondan faydalanıyor. ama gittiği her takımdada faydalandığı
kadar harcadığı oyuncu var. yeniden parlattıklarını gündem ediyoruz ama harcadıklarını ses etmiyoruz.
savunmada yok efendim birşey olsa hoca ayağı kaldırırdı bak oynatıyor birşey yapamıyor ama demiyoruzki oynattıda oynatana kadar
tüketip bitirdi tükenmiş oyuncuyuda sahaya sürdü bak ben haklıyım dedi. işde ljajic kagawa oynatmıyor diye eleştirildi kalktı ikisini
sahaya sürdü ama takımı geride oynattı uzun top quaresmayla topu buluştur oyununu oynatıp ikisinide devre dışı bıraktı
ikinci yarının geçmişe dönen tek oyunuydu o maç. maç sonunda da oynatmaz deniyordu alın işde oynattım gördünüz dedi
birileride hoca yine haklı çıktı dedi.
neyse bizim transferlerimiz plansız değil planlı transferler zar falan atmıyoruz sadece transferlerde hocaya takılıyoruz
hocaya ramen aldığındada oyuncu onun gazabına uğruyor. lens evet kötü evet oynamıyor ama bu sezon farklı kazandığımız bütün maçlarda quaresma değilde lens oynadı. lens bireysel olarak kötü olabilir ama takım için iyi olduğuda kesin.
biz oyuncularımızı kullanamıyoruz bu taraftar taliscayı harcadı abouyu harcadı bu taraftar ligin ilk yarısı ljajici bile harcıyordu vidayıda harcıyordu.
atibada ilk yarı kötüydü ikinci yarı düzeldi deniyor aslında aynı atiba düzelen o değil oyun şeklimiz değişti ve atibanın efektif olacağı şekle
büründü. sezon transferinde 5 te 5 yapmış yönetim kötü plansız transfer yapıyor iyi çıkarsa zar atıyor oluyor.
burak ilk yarı gelseymiş şampiyon olurmuşuz hayır o oyun mantelitesiyle oynadıktan sonra hiç birşey olmazdı.
sorun forvet değildi sorun quaresmanın egosuna takımın teslim edilmesiydi.