Ali Gultiken Cok guzel Yazmis Her Besiktas'linin okumasi gereken bir yazi!
Üç yılın sonunda büyük bir özlemle beklenen Vodafone Arena, Beşiktaş’a yakışır şekilde açılıyor... Sona yaklaştık... Herkes sabırsızlıkla açılışı bekliyor.
Fakat son günlerdeki açıklamalar anlaşılır gibi değil. Sanki Beşiktaş camiasının hafızasıyla dalga geçiliyor. Stat yapımına başlarken Beşiktaşlılar işin süresini ve hangi maliyetle yapılacağını sorarken, “Tribün tribün yapılsın, stattan çıkmayalım” derken, “Stadı ihale edelim, çeşitli gelir kaynaklarıyla kendi kendini finanse etsin” fikri ortaya atılırken, “İnşaat benim işim. Bir yılda bitireceğim” diyerek ortaya çıkan... Geçen sürede maliyet konusunda ve zamanı konusunda yüzlerce değişik açıklama yapan, yaşanan sürecin sorumlusu olan kişi, şimdi dönüp bu süreçte kendi verdiği sözleri ve söylediği “beyaz yalanları” unutup konuyu “stadı bitiremezsin” dediler noktasına taşımaya çalışıyor...
“Stadı yıkıp takımı buradan çıkartırsan sportif başarı konusunda sıkıntı yaşarız, uzun süre başka statlarda maç oynamak takımın kimyasını bozar, maç oynanacak düzeni kurmazsak hayal kırıklığı yaşarız” diyenlere kulak asmayan... Maç oynayacak yeri belirlemeden, takımı stat tartışmalarıyla geçen 3 yıllık göçebe hayatı sürecine sokan, planlama yapmadan yola çıkmanın sonucunda sahada büyük bir hayal kırıklığı ve başarısızlığa imza atan, bundan kaynaklanan yüz milyonlarca gelir kaybına yol açan kişi... Şimdi “Sahalarını vermediler. Onları da şunları da bunları da affetmeyeceğiz. Stadımız olmadığı için başarılı olamadık” noktasında kendi hatalarını başka yere havale etmeye çalışıyor..
Anlayamadığı şu; her şeyi gördüğü halde Beşiktaş taraftarı 3 yıldır dişini sıkıyor. Sahadaki başarısızlıklara sabretti. Aşırı borçlanmayı bildiği halde sustu. Takımı için stattan stada koştu. Hiçbir kulüp taraftarının yapamayacağı hoşgörüyü gösterdi.
Bunları görmezden gelip son günlerde söylenen “ezik” veya “şimdiye kadar gelmeyenler yeni stada gelmesin” şeklindeki konuşmaları bu camia hak etmiyor. Stat, bu büyük taraftarın büyük sabrı, hoşgörüsü ve maddi desteği ile bitiyor. Herkes yaşananları geçmişte bırakıp bu muhteşem futbol arenasında büyük başarılara ulaşma hayali içerisinde. Müthiş bir özlem var. Takım ile taraftar kendi evinde kucaklaşmak istiyor.
Elbette stadın yapımında emeği geçen, özveride bulunan, vaktini bu işe harcamış herkes, olması gerektiği gibi takdir de alacak teşekkür de... Fakat bu olmalı diye kendi söylediklerini, kendi yaptıklarını unutup hayali düşmanlar yaratarak, taraftarı ayrıştırarak bu güzel günleri böyle bir tartışma ortamına sokmaya gerek yok... Kimin başarılı kimin başarısız olduğunu zaten zaman tayin edecek.
Beşiktaş’ın ‘sanal düşmanlar yaratıp kendine kahramanlık payesi’ çıkartmak isteyen Don Kişot’lara değil, “gerçek kahramanlara” ihtiyacı var...
