bu sözleşme seneye sözleşmeyi garantileme değil zorunluluktan kurtulma yapmama sözleşmesiydi yönetim çok haklıydı bu konuda ama yanlış oldukları şey artıyı hesap ederken eksiyide edeceksin
Ve kimsenin bilmediği yada dikkate almadığı birşey var bu sözleşmeleri hukuk kurulu yapar yöneticiler değil hukukcu değillerki bu kadar detaylı düşünsünler oyuncu almaya büyük bir heyet gidiyor ve çoğu hukukcu iki tarafın hukukçuları kapanır bir odaya kitap gibi sözleşmeyi yazarlar günler sürüyormuş bu üstelik kullandıkları kalıplar varmış yöneticilerin bu konuya dahili olamaz
Zorunluluktan kurtulma sözleşmesi olduğuna katılıyorum. Eklemek istediğim şey lehe konulacak bir madde aleyhe de sonuç verebiliyor. Bunu hukukçu olarak öngörmek imkansız. Öngörsen bile karşı tarafın buna ne cevap vereceği de mühim.
Ben olsam mesela “koşulsuz şartsız uzatmak istersem uzatırım” maddesini eklerim. Ama karşı taraf bunu kabul eder mi? Muhtemelen etmez. Etmek için ücretinin yükseltilmesini ister ya da onun da başka başka şartları olur.
Mesela 10 gol sınırı koydun. Futbolcu 9 gol attı. 6 milyonu duyan bir futbolcu 10. golü atar mı? Kimse 6 milyonluk bir gol atmaz herhalde. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz.
Sonuç itibariyle karşılıklı taleplerin uyuşması bir sözleşme ile vuku bulur. Bizim burada bahsettiğimiz şeyleri sözleşmeye eklesek o sözleşmeler belki kurulamayacaktı. Belki kurulsa bile bize daha pahalıya mal olacaktı.
Mevcut mali yapıda yönetimin birincil önceliği para. Bundan doğal bir şey de olamaz. Bu konu her zaman riskli işlere girmemize sebep oluyor. Bu ucu açık sözleşmelerin Mensah’ta faydasını gördük, Aboubakar’da zararını.
Aboubakar kalitesinin uzağında çok düşük bir ücretle risk aldı. Takıma katkısını verdi. Ödül olarak da bonservis ücretini kendisi almış oldu. Aksi bir senaryoda eli boş evine dönecekti. Risk kendisinin, ödül kendisinin oldu. Kulüp olarak öyle bir duruma yataklık yapmak doğru mu derseniz, şartlar düşününce bence doğru. Sonuçta biz de tam olmasa da alacağımızı aldık. Doğru değil diyenlere de saygı duyarım.