burda esasen harcadıkları parayı kastetmiyorum. fb'de gs'de bizden fazla bonservis ödedi. total maaş bütçeleri de bizden fazladır. ama aldıkları oyuncular net oyuncular değil. scouting temelli transferler elbette tsl'de iş görür illa isimli oyunculara gerek yok ama bu maliyetlerle olmaz. bu maliyetler burada sadece az sayıda oyuncu için ve elbette hiç bir şey kesin değildir ama büyük ihtimalle takıma seviye atlatacağından emin olduğun oyuncular için harcanır. hem lig standartları için üst seviye bonservis harcayıp-maaş ödeyip hem de takımı potansiyel üzerinden tarif edeceksen orada bir sıkıntı vardır. fb'nin gs'nin bu sene ki transferlerinde gördüğüm bu.
ha bence fb'de temel sorun derin bir sinerji problemleri olması ve üstüne koyarak ilerleme becerilerini kaybetmiş olmaları. daha da derinde psikolojik iklim. bu sürekli birbiriyle alakasız kararlar almalarına yol açıyor mevcut yönetim döneminde. zamanında cocu'yla biz başka bir şey yapacağız diye başlayıp, iki protestoda ersun yanal'a döndüklerinden beri bir çizgileri yok, savurulup duruyorlar. mesela geçen sene dünyanın transferini yaptılar. seneye transfer yapmayız, bir iki dokunuşla devam ederiz dediler. yine yalan oldu. yapı tamamen değişti. bir sürü yeni oyuncuya girmek zorunda kaldılar. yine elli tane birbirine benzeyen merkez oyuncuları var, taktiklerinin en asli unsuru kanat beklerinin kim olduğu belli değil vs. kaliteli görünen merkezleri mesela aşırı kalabalık ve bu oyuncuların hiç biri kalite olarak bariz üstünlük sağlamıyor birbirlerine. böyle olunca derinlik değil kalabalık oluyor.
özetle kalite problemi olarak gördüğüm şey, aldıkları oyuncuların piyasa değerleri değil, aksine maliyetlerine kıyasla oyunlarına katabileceklerinin sınırlı olması. tabi bu bir öngörü, bakalım zaman gösterecek. gerçekten düşük bonservis ve total maaş bütçesiyle farklı bir yol izleyen bir üst grup takımı görseydim farklı değerlendirirdim. bizim karanlık dönemlerimize benzetmemin nedeni de o. biz yd döneminde ligi domine eden oyuncuların maliyetlerin öder, açık şekilde ederinin karşılığını veremeyeceği ilk anda görünen oyuncular getirirdik.
Gs'yi zaten geçmek lazım onların yaptığı bir tane düzgün transfer var biz de onun hangisi olduğunu söylüyoruz diğerlerine de ne olduklarını gelmeden önce söyledik. Mim Jee gayet net bir transfer, Rossi kendi tarzında bence iyi ama onlar için iyi değil, Berisha bizde olsa bana göre gol bulmada sıkıntı çekmez. Bu ligde S. Dursun - Valencia ile de işini görürsün ama takımın iyi çalışacak. Meyer piyango bileti diye alındı, Crespo'nun seviyesi düşük. Fener fazla çok bir para harcamadı ama iyi bir transfer dönemi geçirmedi. Eksik kaldı, göndermesi gerekenleri göndermedi, oluşturduğu kadro da oynamak istediği sisteme uymuyor. Bunun sinerjiyle bir alakasını henüz ben göremiyorum oyuncular inanıyor ve istiyor ama 'henüz'. İşler istedikleri gibi gitmezse bozulacaklardır, kalite öncelikli problemleri değil planlama hatalı. Gs çok para harcadı ve kötü transfer dönemi geçirdi, Morutan dışında aldıkları ne çok iyiler ne kaliteliler ne de ihtiyaçlarına uygunlar. Yani scouting'i de kötü yaptı. Kılavuzu bunlar olarak alırsak, hangi konu olursa olsun onlardan daha iyisini yapamayacaksak yapmamalıyız zaten farklı yol tercih edilmesi mantıklı olur. Burada önemli olan Beşiktaş - bizim ne yapacağımız onlar değil. Her iş eylemeye bakar biliyorsan yaparsın, bilmiyorsan yapamazsın. Ben diyorum ki bil, sonra istemiyorsan yapma vakti gelince yaparsın.
Bana göre bu ligin kalitelik bir durumu yok 3 kuruşa da işini görürsün veya isimli-scouting karışık yaparsın scouting sadece potansiyelden ibaret değil 27-28 yaşında adam da var - isimlinin ne yaptığına bakmak da. Biz de az para harcamadık ama onlardan çok daha iyi bir dönem geçirdik. Sadece bonservis ödemiyoruz. Onu da tartışırız ama benim örneklerim Gs-Fb transferleri olmaz - olacaksa da en iyi örneği koyarım çünkü benim istediğim her konuda zirve. Rakipler kaç harcamış, borcu neymiş bunlar umurumda bile olmaz kaldı ki ben bazı dünyaca ünlü kulüplerin bile saçma sapan hareket ettiğini görüyorum onları bile zor beğeniyorum. Bonservis verdiklerimizin sezona nasıl başladığını da konuşabiliriz bana göre iyi başlayanlar onlar değil, ligde de bizim takım içinde de daha iyi başlayanlar var, bizim dışımızdaki liglerde zaten çok bulursun isimlisi de olur isimsizi de. Futbolda tek bir doğru yok, daha kalitesi düşük gibi görünen oyuncuyla takımını daha iyi de çalıştırabilirsin.
YD döneminde de çok isimli oyuncular geldi, isimsiz ama iyi gibi görünen oyunculara yüksek paralar da verildi - o zaman da kalite algısı oydu. O zaman bunlardan bazıları isimleriyle son derece netti, ligin üstünde adamlardı ama olmadı. Transferi net yapan sadece oyuncu kalitesi değil ama kalite de öyle bir şey ki çok yüksek olursa bazen her şeyin önüne geçebiliyor. Duruma göre bakıp en doğruya yaklaşmaya çalışacaksın bu ligde işler o kadar zor değil kimi kaliteleri doldurur hiçbir şey yapamaz kimi de geçen sezon olduğu gibi şans verilmeyen kadroyla çifte kupa alır. Bunlar tercih meselesi bu seviye ligde zorundasın diye bir şey yok, işi bilen - başarılı olacak olan adam her türlü olur.