Gaziantepli yazar Mitat Enç, Uzun Çarşı’nın Uluları adlı kitabında eski Antep’in hiç geçmeyen zamanını, solmayan renklerini anlatır. Aktar Musa Efendi’den İmam Baba’ya, Berber Hüseyin’den Gelin Emine’ye herkeste, Antep’in hikâyesi saklıdır. Enç’in bize gösterdiği portreler ile şehrin ara sokaklarında karşılaşmak mümkün. Çarşıları seyirlik ve folklorik değil, hâlâ yaşıyor. Hâlâ çekiç sesleri geliyor. Geleneksel el sanatları unutulmaya yüz tutmuş değil. 2013 kreasyonlarıyla vitrinleri süslüyor. Modern Gaziantep’te dünyayla yarışırken, tarihi Gaziantep’te zaman değiştirip huzuru yaşayabilirsiniz. Evliya Çelebi, bu güzel şehir için, “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları, her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecekleri pınarları ve ırmaklarıyla burası Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır.” der. Şimdi gelin, güzel bir Antep türküsü eşliğinde bu ‘gazi’ şehri gezelim:
1. Gün - Saat 09.00
Güzel bir kahvaltı ile geziye başlamak gerek.
Şairin dediği gibi, ‘kahvaltının mutlulukla bir alakası olmalı’ Gaziantep’e özel ve yöre insanının söylediğine göre dünyada tek olan bir kahvaltı önerimiz var; beyran çorbası. Antep kahvaltılarının olmazsa olmazı. Koyun etinden yapılan, acılı ve isteğe göre limon sıkılarak yenilen bir çorba. Sabah sabah et yiyemem diyenler için yine şehrin mutfağına has fıstık ve kaymaklı katmer var. Şehirdeki restoran ve baklavacılarda bulmak mümkün.
10.30 - Gazianteplileri savaşlardan korudu, şimdi müzesi oldu
Gaziantep’i kuşbakışı görmek, tanımak için kaleye çıkmak şart. Şehrin merkezindeki tepede yer alan kalenin, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı biliniyor. Tarih boyunca çok kez tamir edilen kale, son halini 2000’li yılların başında almış. 12 kule ve burcu olan kalede şimdi ‘Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi’ var. Antep’in gösterdiği muhteşem savunma, 45 dakikalık bir belgeselle ziyaretçilere izletiliyor.
12.00 - Kale dibinde binbir iş yapılan çarşılar
Bakırcılar Çarşısı şehrin eski çarşısı, belki de kalbi... Burası adını, satılan bakır eşyalardan almış. Bakır işçiliği Antep’te 500 yıldan fazla geçmişi olan bir el sanatı. Çarşının yollarında, Mitat Enç’in kahramanları ile her an göz göze gelebilirsiniz. Özellikle hanımların hiç çıkmak istemeyeceği çarşıda, mutfak gereçlerinin en halisleri temin edilebilir. Baharatçılar, kumaşçılar, yemeniciler, sedef kakması ustaları ve taze sebzeler buradaki çarşılarda...
14.00 - Güzel bir mola için tarihi Tahtanî Camii
Bu tarihî cami de yine Kale’nin yakınındaki Şekeroğlu Mahallesi, Uzun Çarşı Caddesi üzerinde yer alıyor. 1557 tarihli bir belgede adı geçen ibadethanenin yaptıranı bilinmiyor. Cami, 1563 yılında Antep Valisi Osman Paşa tarafından onarılmış. Bir rivayete göre ağaçtan yapılmış olan camiye halk ‘tahtalı’ dermiş. Bugünkü adı, oradan geliyor. Bu arada öğle namazı için mola. Sonra da cami çevresinde, tarihi sokaklarda dolaşabilirsiniz.
16.00 - İyice acıkmak gerek ki yemeklerin lezzeti hissedilsin
Kahvaltının etkisi geçmek üzere. Sağdan soldan yemek kokuları geliyor burnunuza. Ve sizi Antep’in tadına doyamayacağınız yemekleri ile baş başa bırakıyoruz. Ne mi yenir? Alinazikten başlayan uzun bir liste...
17.30 - Biz ‘Alaüddevle Camii’ diyelim siz ‘Ali Dola’ anlayın
Yorgunluk hissediliyor. Hem ikindi namazı hem de dinlenmek için Alaüddevle Camii çıkıyor karşımıza. Uzun Çarşı’nın yakınında, Eski Saray Caddesi üzerinde yer alan bu caminin halk arasındaki adı: Ali Dola.
17.45 - Alışveriş ve çay molası için kara basamaklardan inin
Bir 17. yüzyıl eseri olan Zincirli Bedesten’in halk arasındaki ismi ‘Kara Basamak Bedesteni’. Bir zaman et hali olarak da kullanılan tarihi çarşısının içinde 80 dükkan bulunuyor. Bedestenin beş kapısı var.
19.00 - Antep’in Gazi oluşuna şahitlik eden cami: KARAGÖZ
Gaziantep’in eski yerleşim yerlerinden Karagöz Mahallesi’nde bulunan cami, şehrin tarihî yüzlerinden. Minaresine dikkatle bakılırsa Antep savunmasının izleri görülecektir. Akşam ezanı, günün bittiğini söylüyor.
2. gün - 09.00
Su böreğini bir de Gaziantep’te deneyin
Katmere alıştıysanız Antep’e de alışmışsınız demektir. Sabah kahvaltısında su böreği, çay ve tabiî ki katmer. Ya da beyran!
10.00 - Modern bir ‘antik kent’ müzesi: Zeugma Mozaik Müzesi
2011’de ziyaretçilere açılan ve bin 700 metrekarelik mozaik ile dünyanın en büyük mozaik müzesi burası. Zeugma’daki mozaikler, 13 renk armonisinden oluşuyor. Üç blok olarak inşa edilen bu müzede, dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiği de yer alıyor.
12.00 - Gaziantep’te sanki her yer et ve tatlı
Öğlen et şiş, küşleme ve kebap yenebilir. “Gaziantep’te sanki her yer et ve tatlı!” diyesi geliyor insanın. Unutmadan üstüne o harika sıcak baklavalardan behemehâl yemeli.
14.00 - Şirvani Mehmet Efendi Camii
Antep’te bütün yollar Bakırcılar Çarşısı’na çıkıyor. Buranın yakınındaki Şirvani Mehmet Efendi Camii’nde öğlen namazı kılınabilir. Halk buraya İki Şerefeli Cami diyor. Rivayete göre caminin banisi Şirvani Mehmet Efendi, seyyid. Manivi havası bundanmış.
14.45 Ortadoğu ve balkanlar’ın en büyük hayvanat bahçesi
Gaziantep sokaklarında kaybolduktan, bir sürü hediyelik eşya aldıktan sonra, hele de çocuklarınız varsa şehrin dışındaki hayvanat bahçesine gidebilirsiniz; diplomatik filleri, karizmatik kaplanları, huysuz su aygırlarını ve nazlı develeri görmek için...
16.00 - Bölgenin en büyük Mevlevihanesi Gaziantep’te
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük Mevlevihanesidir. Gaziantep Şerî Mahkeme Sicil Kayıtları’na göre 1638’de Ayıntab Sancak Beyi Türkmen Mustafa Ağa bin Yusuf tarafından yaptırılmış. Mevlevihane kesme taştan yapılmış olup; bir avlu içinde.
17.00 - Süprizlerle dolu Tarihî Antep Evleri
Gaziantep’te başta valilik olmak üzere, belediye ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle 200 ev restore edildi. Şehrin tarihî mirasına katkı sağlayan bu evler ziyaretçilerini şaşırtacak detaylarla dolu. Mozaikli avluları, özgün odaları ve mağaraları...
19.30 - Bir fincan Menengiç kahvesinin kaç yıl hatırı vardır?
Gezinizi mutlaka Bakırcılar Çarşısı’nın içinde yer alan 500 yıllık Tahmis Kahvesi’nde, harika bir Türk kahvesi ya da menengiç kahvesi ile noktalayın... Ve fonda Antep müzikleri... Çarşıdan gelen çekiç sesleri ile gezinizi değerlendirebilirsiniz.
Gaziantepli yazar Mitat Enç, Uzun Çarşı’nın Uluları adlı kitabında eski Antep’in hiç geçmeyen zamanını, solmayan renklerini anlatır. Aktar Musa Efendi’den İmam Baba’ya, Berber Hüseyin’den Gelin Emine’ye herkeste, Antep’in hikâyesi saklıdır. Enç’in bize gösterdiği portreler ile şehrin ara sokaklarında karşılaşmak mümkün. Çarşıları seyirlik ve folklorik değil, hâlâ yaşıyor. Hâlâ çekiç sesleri geliyor. Geleneksel el sanatları unutulmaya yüz tutmuş değil. 2013 kreasyonlarıyla vitrinleri süslüyor. Modern Gaziantep’te dünyayla yarışırken, tarihi Gaziantep’te zaman değiştirip huzuru yaşayabilirsiniz. Evliya Çelebi, bu güzel şehir için, “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları, her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecekleri pınarları ve ırmaklarıyla burası Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır.” der. Şimdi gelin, güzel bir Antep türküsü eşliğinde bu ‘gazi’ şehri gezelim:
1. Gün - Saat 09.00
Güzel bir kahvaltı ile geziye başlamak gerek.
Şairin dediği gibi, ‘kahvaltının mutlulukla bir alakası olmalı’ Gaziantep’e özel ve yöre insanının söylediğine göre dünyada tek olan bir kahvaltı önerimiz var; beyran çorbası. Antep kahvaltılarının olmazsa olmazı. Koyun etinden yapılan, acılı ve isteğe göre limon sıkılarak yenilen bir çorba. Sabah sabah et yiyemem diyenler için yine şehrin mutfağına has fıstık ve kaymaklı katmer var. Şehirdeki restoran ve baklavacılarda bulmak mümkün.
10.30 - Gazianteplileri savaşlardan korudu, şimdi müzesi oldu
Gaziantep’i kuşbakışı görmek, tanımak için kaleye çıkmak şart. Şehrin merkezindeki tepede yer alan kalenin, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı biliniyor. Tarih boyunca çok kez tamir edilen kale, son halini 2000’li yılların başında almış. 12 kule ve burcu olan kalede şimdi ‘Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi’ var. Antep’in gösterdiği muhteşem savunma, 45 dakikalık bir belgeselle ziyaretçilere izletiliyor.
12.00 - Kale dibinde binbir iş yapılan çarşılar
Bakırcılar Çarşısı şehrin eski çarşısı, belki de kalbi... Burası adını, satılan bakır eşyalardan almış. Bakır işçiliği Antep’te 500 yıldan fazla geçmişi olan bir el sanatı. Çarşının yollarında, Mitat Enç’in kahramanları ile her an göz göze gelebilirsiniz. Özellikle hanımların hiç çıkmak istemeyeceği çarşıda, mutfak gereçlerinin en halisleri temin edilebilir. Baharatçılar, kumaşçılar, yemeniciler, sedef kakması ustaları ve taze sebzeler buradaki çarşılarda...
14.00 - Güzel bir mola için tarihi Tahtanî Camii
Bu tarihî cami de yine Kale’nin yakınındaki Şekeroğlu Mahallesi, Uzun Çarşı Caddesi üzerinde yer alıyor. 1557 tarihli bir belgede adı geçen ibadethanenin yaptıranı bilinmiyor. Cami, 1563 yılında Antep Valisi Osman Paşa tarafından onarılmış. Bir rivayete göre ağaçtan yapılmış olan camiye halk ‘tahtalı’ dermiş. Bugünkü adı, oradan geliyor. Bu arada öğle namazı için mola. Sonra da cami çevresinde, tarihi sokaklarda dolaşabilirsiniz.
16.00 - İyice acıkmak gerek ki yemeklerin lezzeti hissedilsin
Kahvaltının etkisi geçmek üzere. Sağdan soldan yemek kokuları geliyor burnunuza. Ve sizi Antep’in tadına doyamayacağınız yemekleri ile baş başa bırakıyoruz. Ne mi yenir? Alinazikten başlayan uzun bir liste...
17.30 - Biz ‘Alaüddevle Camii’ diyelim siz ‘Ali Dola’ anlayın
Yorgunluk hissediliyor. Hem ikindi namazı hem de dinlenmek için Alaüddevle Camii çıkıyor karşımıza. Uzun Çarşı’nın yakınında, Eski Saray Caddesi üzerinde yer alan bu caminin halk arasındaki adı: Ali Dola.
17.45 - Alışveriş ve çay molası için kara basamaklardan inin
Bir 17. yüzyıl eseri olan Zincirli Bedesten’in halk arasındaki ismi ‘Kara Basamak Bedesteni’. Bir zaman et hali olarak da kullanılan tarihi çarşısının içinde 80 dükkan bulunuyor. Bedestenin beş kapısı var.
19.00 - Antep’in Gazi oluşuna şahitlik eden cami: KARAGÖZ
Gaziantep’in eski yerleşim yerlerinden Karagöz Mahallesi’nde bulunan cami, şehrin tarihî yüzlerinden. Minaresine dikkatle bakılırsa Antep savunmasının izleri görülecektir. Akşam ezanı, günün bittiğini söylüyor.
2. gün - 09.00
Su böreğini bir de Gaziantep’te deneyin
Katmere alıştıysanız Antep’e de alışmışsınız demektir. Sabah kahvaltısında su böreği, çay ve tabiî ki katmer. Ya da beyran!
10.00 - Modern bir ‘antik kent’ müzesi: Zeugma Mozaik Müzesi
2011’de ziyaretçilere açılan ve bin 700 metrekarelik mozaik ile dünyanın en büyük mozaik müzesi burası. Zeugma’daki mozaikler, 13 renk armonisinden oluşuyor. Üç blok olarak inşa edilen bu müzede, dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiği de yer alıyor.
12.00 - Gaziantep’te sanki her yer et ve tatlı
Öğlen et şiş, küşleme ve kebap yenebilir. “Gaziantep’te sanki her yer et ve tatlı!” diyesi geliyor insanın. Unutmadan üstüne o harika sıcak baklavalardan behemehâl yemeli.
14.00 - Şirvani Mehmet Efendi Camii
Antep’te bütün yollar Bakırcılar Çarşısı’na çıkıyor. Buranın yakınındaki Şirvani Mehmet Efendi Camii’nde öğlen namazı kılınabilir. Halk buraya İki Şerefeli Cami diyor. Rivayete göre caminin banisi Şirvani Mehmet Efendi, seyyid. Manivi havası bundanmış.
14.45 Ortadoğu ve balkanlar’ın en büyük hayvanat bahçesi
Gaziantep sokaklarında kaybolduktan, bir sürü hediyelik eşya aldıktan sonra, hele de çocuklarınız varsa şehrin dışındaki hayvanat bahçesine gidebilirsiniz; diplomatik filleri, karizmatik kaplanları, huysuz su aygırlarını ve nazlı develeri görmek için...
16.00 - Bölgenin en büyük Mevlevihanesi Gaziantep’te
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük Mevlevihanesidir. Gaziantep Şerî Mahkeme Sicil Kayıtları’na göre 1638’de Ayıntab Sancak Beyi Türkmen Mustafa Ağa bin Yusuf tarafından yaptırılmış. Mevlevihane kesme taştan yapılmış olup; bir avlu içinde.
17.00 - Süprizlerle dolu Tarihî Antep Evleri
Gaziantep’te başta valilik olmak üzere, belediye ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle 200 ev restore edildi. Şehrin tarihî mirasına katkı sağlayan bu evler ziyaretçilerini şaşırtacak detaylarla dolu. Mozaikli avluları, özgün odaları ve mağaraları...
19.30 - Bir fincan Menengiç kahvesinin kaç yıl hatırı vardır?
Gezinizi mutlaka Bakırcılar Çarşısı’nın içinde yer alan 500 yıllık Tahmis Kahvesi’nde, harika bir Türk kahvesi ya da menengiç kahvesi ile noktalayın... Ve fonda Antep müzikleri... Çarşıdan gelen çekiç sesleri ile gezinizi değerlendirebilirsiniz.
Gaziantepli yazar Mitat Enç, Uzun Çarşı’nın Uluları adlı kitabında eski Antep’in hiç geçmeyen zamanını, solmayan renklerini anlatır. Aktar Musa Efendi’den İmam Baba’ya, Berber Hüseyin’den Gelin Emine’ye herkeste, Antep’in hikâyesi saklıdır. Enç’in bize gösterdiği portreler ile şehrin ara sokaklarında karşılaşmak mümkün. Çarşıları seyirlik ve folklorik değil, hâlâ yaşıyor. Hâlâ çekiç sesleri geliyor. Geleneksel el sanatları unutulmaya yüz tutmuş değil. 2013 kreasyonlarıyla vitrinleri süslüyor. Modern Gaziantep’te dünyayla yarışırken, tarihi Gaziantep’te zaman değiştirip huzuru yaşayabilirsiniz. Evliya Çelebi, bu güzel şehir için, “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları, her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecekleri pınarları ve ırmaklarıyla burası Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır.” der. Şimdi gelin, güzel bir Antep türküsü eşliğinde bu ‘gazi’ şehri gezelim:
1. Gün - Saat 09.00
Güzel bir kahvaltı ile geziye başlamak gerek.
Şairin dediği gibi, ‘kahvaltının mutlulukla bir alakası olmalı’ Gaziantep’e özel ve yöre insanının söylediğine göre dünyada tek olan bir kahvaltı önerimiz var; beyran çorbası. Antep kahvaltılarının olmazsa olmazı. Koyun etinden yapılan, acılı ve isteğe göre limon sıkılarak yenilen bir çorba. Sabah sabah et yiyemem diyenler için yine şehrin mutfağına has fıstık ve kaymaklı katmer var. Şehirdeki restoran ve baklavacılarda bulmak mümkün.
10.30 - Gazianteplileri savaşlardan korudu, şimdi müzesi oldu
Gaziantep’i kuşbakışı görmek, tanımak için kaleye çıkmak şart. Şehrin merkezindeki tepede yer alan kalenin, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı biliniyor. Tarih boyunca çok kez tamir edilen kale, son halini 2000’li yılların başında almış. 12 kule ve burcu olan kalede şimdi ‘Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi’ var. Antep’in gösterdiği muhteşem savunma, 45 dakikalık bir belgeselle ziyaretçilere izletiliyor.
12.00 - Kale dibinde binbir iş yapılan çarşılar
Bakırcılar Çarşısı şehrin eski çarşısı, belki de kalbi... Burası adını, satılan bakır eşyalardan almış. Bakır işçiliği Antep’te 500 yıldan fazla geçmişi olan bir el sanatı. Çarşının yollarında, Mitat Enç’in kahramanları ile her an göz göze gelebilirsiniz. Özellikle hanımların hiç çıkmak istemeyeceği çarşıda, mutfak gereçlerinin en halisleri temin edilebilir. Baharatçılar, kumaşçılar, yemeniciler, sedef kakması ustaları ve taze sebzeler buradaki çarşılarda...
14.00 - Güzel bir mola için tarihi Tahtanî Camii
Bu tarihî cami de yine Kale’nin yakınındaki Şekeroğlu Mahallesi, Uzun Çarşı Caddesi üzerinde yer alıyor. 1557 tarihli bir belgede adı geçen ibadethanenin yaptıranı bilinmiyor. Cami, 1563 yılında Antep Valisi Osman Paşa tarafından onarılmış. Bir rivayete göre ağaçtan yapılmış olan camiye halk ‘tahtalı’ dermiş. Bugünkü adı, oradan geliyor. Bu arada öğle namazı için mola. Sonra da cami çevresinde, tarihi sokaklarda dolaşabilirsiniz.
16.00 - İyice acıkmak gerek ki yemeklerin lezzeti hissedilsin
Kahvaltının etkisi geçmek üzere. Sağdan soldan yemek kokuları geliyor burnunuza. Ve sizi Antep’in tadına doyamayacağınız yemekleri ile baş başa bırakıyoruz. Ne mi yenir? Alinazikten başlayan uzun bir liste...
17.30 - Biz ‘Alaüddevle Camii’ diyelim siz ‘Ali Dola’ anlayın
Yorgunluk hissediliyor. Hem ikindi namazı hem de dinlenmek için Alaüddevle Camii çıkıyor karşımıza. Uzun Çarşı’nın yakınında, Eski Saray Caddesi üzerinde yer alan bu caminin halk arasındaki adı: Ali Dola.
17.45 - Alışveriş ve çay molası için kara basamaklardan inin
Bir 17. yüzyıl eseri olan Zincirli Bedesten’in halk arasındaki ismi ‘Kara Basamak Bedesteni’. Bir zaman et hali olarak da kullanılan tarihi çarşısının içinde 80 dükkan bulunuyor. Bedestenin beş kapısı var.
19.00 - Antep’in Gazi oluşuna şahitlik eden cami: KARAGÖZ
Gaziantep’in eski yerleşim yerlerinden Karagöz Mahallesi’nde bulunan cami, şehrin tarihî yüzlerinden. Minaresine dikkatle bakılırsa Antep savunmasının izleri görülecektir. Akşam ezanı, günün bittiğini söylüyor.