Sadece sonuca bakarak ustelik iyi seyleri hatirlayarak biryere varamazsin.
Sergen bizi sampiyon yapti, ama nasil yaptigini da unutmamak lazim. Sene basinda koy takimi PAOK ve Rio Ave'ye elendigimiz icin butun sezon Avrupa'da yoktuk.
Cok kotu bir GS ve FB'ye karsi cok dusuk bir puan ortalamasiyla sampiyon olduk. O sampiyon oldugumuz seneki puan ortalamasini bu sene yakalasak herhalde 30 puan geride olurduk (hesaplamadim, siz hesaplayin artik).
Arkadirek Larin taktigi bile sansa bulunmus bir taktikti, kendi agziyla soyledi adam. O sezon olmayacak seyler oldu, kus tasa carpti ve sampiyon olduk. Zaten o kadar iyi hoca olsa 2. sezon o kadar cokmezdik.
Senol Gunes'i de defalarca konustuk, fazla detaya girmeyecegim. Ilk senesinde cok basariliydi, eyvallah. Ikinci senesinde rakipsizligin ekmegini yedi. Ucuncu ve dorduncu senesinde karsisina iyi bir GS ve Fatih Terim cikinca 2 defa tokatlandi, ustelik birinde BJK tarihinin en iyi kadrosunu 3. yaparak tokatlandi. CL'deki basari iyidir guzeldir hostur, hepimizi memnun etmistir, ama CL'ye kontsantre olmamizdan dolayi ligi o pahali kadroyla 3. bitirip mali olarak cokunce pek bir anlami kalmiyor. Dorduncu senesinde zaten kacip gitti, milli takim'daki performansi ve bu sene yaptiklari malum.
2 sampiyonluk ugruna (ki biri Basaksehir'e karsi kazanilmis) adamin kac sene basarisizigini ve rezilliklerini gormezden gelecek degiliz. Aynisini GS'liler de Fatih Terim icin yapti senelerce. Ligin cok ustunde bir kadro, malum kesimden destek vs olup egrisi dogrusuna denk gelince basarili oldu. Ama rakipler biraz iyi olunca veya kendi kadrosu ligin cok ustunde olmayinca da kac defa batirdi. En son batistan sonra da bir daha anmamak uzere gonderdiler adami hakli olarak.
Basarili ve iyi teknik direktor her sartta basarili olur. En azindan belirli bir minimum seviye'yi yakalar. Siz Senol ve Sergen'in basarisizliklarini tesaduf sanssizlik vs olarak goruyorsunuz dis faktorlere bagliyorsunuz. Ben de tam tersine basarilari tesaduf olarak goruyorum.
Bir de su saha disi faktor meselesi artik can sikici olmaya basladi. Yok cok guzel meydan okuyormus yok saha disinda cok iyi roportaj veriyormus hakemleri guzel elestiriyormus falan. Bunlar teknik direktorun ana gorevi degil. Ben artik bu tur seylerle anilan bir antrenor yerine saha icini mukemmel veya cok iyi idare eden antrenor istiyorum arkadas.
Artik takimimim 25 tane sakat versin istemiyorum.
Artik takimim 35. dakikada kondisyon olarak bitsin sahada dolasmaya baslasin istemiyorum.
Rakip duran toplardan her hafta gol atsin istemiyorum.
Rakipler Avrupa maclarinda kopya goller atsin istemiyorum.
Sahada 1 tane organize atak yapmayan rastgele goller atan takim gormek istemiyorum.
Genclere veya kendi transfer etmedigi/sevmedigi oyunculara dusman gibi yaklasan hoca istemiyorum.
Ilk 45 dakika'lari cope atan takim gormek istemiyorum.
Antrenor saha icini 100% olarak dogru idare etsin, organize etsin istiyorum.
Ha, diger faktorler tabii ki onemli, onlari da idare etmek lazim.
Onu da antrenor yap(a)miyorsa yoneticiler yapsin. Veya Sinan Engin tarzinda bir menajer getirsinler iletisimi, gerekli aciklamalari o yapsin.
Antrenorun gorev taniminda olmayan seyleri antrenorden bekleyip en onemli isi olan saha icini fazla bosluyoruz bence.