Normal hayatta dinlenenle tribünde ahı gitmiş vahı kalmış takımı gazlamak yerine okunan damar havalarının hiçbir alakası yok. Tribün takıma müfettiş gibi geliyor bana, orada her an sesini duyurup destek de olabilir oyundan düşülünce tepkisini gösterip ya da motive edip oyuna da döndürebilir. Mesela Cenk ve Necipin katıldığı bir program vardı kimle hatırlamıyorum, 3-0 devreye gidilirken takımı motive edip kendine getirmiş tribün Cenkin söylediğine göre. Büyük takım taraftarı bunu yapmalı, "ooo maçtan düştük, ALDIRMA KARTAL ALDIRMA" tamamen tribün mantığına ters bence.
Dediğin maçı canlı seyrettim, orada devre arasına girerken yapılan tezahürat ve destek o senin hoşuna gitmeyen anlamda yapılmıştı aslında, ikinci yarı maçı çevirme beklentisi yoktu, üzülmeyin biz sizi seviyoruz gibi birşeydi, olaylar olup gerçekleştikten sonra hikayeyi yeniden yazmak kolay tabiiki, lafım aynı zamanda Cenk’e. Biz orda birazda aldırma kartal aldırma dedik, öyle demeden öyle dedik. Futbolcular ıslık yerine bunu duyunca biraz motive oldular tabiiki.
Çeliker’e genel olarak katılıyorum, takımımız ile bütünleşmeye çalışıp desteklemeye çalışıyoruz. Buradan başarısızlığı kabullendiğimiz sonucu çıkaranlara haksızlık ediyorsunuz derim ancak.