Günaydın Arkadaşlar,
İLk defa Bşakşehir'de maç seyrettim. Kullanışlı, kompakt bi stad. Keşke anadolu'ya yapılan stadlarda 30000-40000 kişilik devasa değil de, bu stad gibi olsa. Eminim gelen 3000-5000 kişi bile ambians katacaktır. Zaten 3 büyüklerin maçları dışında Bursa, TS ve biraz Es Es hariç maç izleyen adam yok.
Her İstanbul maçından sonra aynı şeyler söyleniyor, haklı olarak maça gidenler tepki gösteriyor "neden istanbul dolmuyor?". Neden dolmadığı ortada. Geçen forumda birisi yazmıştı, ben de destekliyorum: GS ve Avrupa Ligi maçları dışında bütün maçlar Anadolu'da oynanmalı olabildiğince. Matematik bu, Anadolu dolduruyor, İstanbul dolduramıyor. Baykuşluk olmasın ama gelecek sene de derbiler, Avrupa maçları ve ilk açılıştan 5-6 maç sonra Vodafone Arena'nın da dolacağını düşünmüyorum olumlu düşünenlerin aksine. Sebepleri ortada.
Maça gelince, zaten TS maçından sonra bizim için kalan maçların kolay geçeceği ortada idi. Gençler ve Torku maçından da rahat galibiyet gelecek yine 3-0, 3-1, 4-1 gibi. Kimsenin şüphesi olmasın.
- Ozzy; git kendini çok sevdirmeden :( TV'den nasıl bilmiyorum ama canlı gözler hiç hoşnut değil ozzy'den. Çok potansiyelli bu gerçek. Böyle oynamaya devam ederse 5 yıl sonra da potansiyelli kalmaya devam edecek :(
- Sosa; kredin var hala bizde
Biraz daha ısır be abicim yoksa tepeden tırnağa kalite ve zekasın belli.
- Cenk; çok top ezdin ama yazdın yine. Benim için golcü, gol attığı müddetçe tolare edilebilir. Bence Cenk de Pektemek gibi bir şeylr yapma hırsının kurbanı oluyor.
- Ersan, senin de kredin var genco
Topla kendini biraz cesur yürek.
- Veli, Olcay, Atiba ve hatta Serdar. Müptalayım size, zarar verseniz de arada sırada bize
Takımımız tam anlamı ile sistem takımı. Sistemimiz için asgari gereklilikler;
- Formda, asgari oyun kurma becerisi olan bir adet defans (Pedro)
- Oyun kurabilen, box to box oynayabilen bir adet orta saha (atiba)
- Kanatları açabilen, top kontrolü, asist becerisi ve skor katkısı istikrarlı en az bir kanat (bizde 2 adet var: Olcay&TÖre)
- Demba ba
Bu dört pozisyondan standart katkı aldığımız hiçbir maçı kaybetmemiz mümkün değil. Pedro ve Atiba müthiş bi form tutturdu. Töre'nin olmadığı maçta Olcay, Olcay'ın olmadığı maçta Töre kanatları kotarıyor. Ayrıca Kerim gibi istikrarlı ve yavaş yavar potansiyelini ortaya koyan bir hamle oyuncumuz var. Forvetlerimiz istikrarlı. Ba'nın yokluğunda Cenk müthiş iş yapıyor. Geçen sene Ömer'den beklediğimiz katkı buydu, bir iki maçta da bunu gördük ama hem sakatlıktan hem de takımda bir türlü denge bulunamadığından yeterince katkı alamadık. Kaldı ki, Cenk bence Pektemek'ten de, Ömer'den de, Umut Bulut'tan da ve STSL'de Burak Yılmaz hariç diğer tüm Türk forvetlerden de iyi bir golcü. Bizde olması büyük şans.
Avrupa ligi, STSL ve Türkiye kupası için son derece yeterli ve dengeli bir kadromuz var. ŞL'de bir yere gelmek ve STSL'de istikrarlı bir başarı istiyorsak Pedro'nun yanına Hummels ve Luiz tarzı bir stoper, ortasahaya ise Sosa&Veli karışımı box to box bir orta saha lazım (Ernst'in biraz daha fazla hücumcusu). İki tane daha verimli transfer yaptığımız zaman bu noktalara, herkesin hemfikir olacğaı gibi bu yıl dahil en az 3 yıl önümüz alınmaz gibi duruyor. Zaten istikrarlı takım böyle olunuyor. İskelti ve oyun mantalitesini kurup, eksik kalan her yeri onararak ve yamayarak.
Gelecek maçları için, Atınç'ın mutlaka takıma iyice monte edilmesi gerek. Ersan'ın istiktarsızlığını tölare edemeyeceğimiz maçlar geliyor, kaldı ki Atınç Rize maçında hem hız olraka hem fizik olarak Lua Lua gibi bir adamla gayet başa çıktı. Olacak o çocuk.
TOlga için, çok yıkıcı eleştiriler okudum. Curtiye, Noyer, Buffon, Çeh gibi kalecilerle kim kıyaslanabilir ki Tolga kıyaslansın. Tamam, bazen basit hatalar oluyor da her futbolcunun formsuz dönemleri olabiliyor. Kaldı ki oynadığı son 3-4 maçta ben beğeniyorum. Eski güven veren görüntüsünü yakalamak üzere. Yediği gol, kesinlikle çıkmayacak bir gol. E Noyer veya Curtiye çıkarsın artık onları. Herifler yılda 3-4 milyon yuro maaş alıyor ve dünyanın en iyi takımlarında ve en kaliteli liginde oynuyor. Daha iyi tavsiyeniz varsa (çeh demeyin, darılırım), duyalım.