Birde yönetim muhalifi olarak söylemeliyim ki bu adamlar 1 kuruş için bile bir ton uğraşıyorlar. FO olsa getirin 100 bin ben daha ekliyim YD olsa 1 milyon daha fazla verelim falan demişlerdir. Elbet vereceği bonusun içinde şampiyonluk bonusu vs gibi bir şeyler yapıp tabiri caizse eşşeği sağlam kazığa bağlamışlar. Benim bu yönetimi eleştirmediğim tek şey iyi niyetleri. Allah var iyi niyetleri çok yüksek. Ama Beşiktaş kulübünü yönetmek için iyi niyet yetmediği için eleştirip duruyorum.
Ben geçmiş dönemlerden şunu öğrendim...
İyi niyet varsa gerisi "edinilebilir",
İyi niyet yoksa gerisinin varlığının da bir anlamı yok...
Haa A.AVCI olayı tam bir fiyasko...
Ama o sürecin de kendine has dinamikleri, gerekleri, gerekçeleri var.
Lakin büyük hata o ayrı. Açıklanacak, kabullenecek yanı da yok.
Büyük kayıp bu yoklukta.
Endüstriyel futbol öyle bir şey ki...
Tek bir hata ekonomik anlamda bütün artıları çöpe attırabilir...
Yılların emeği çöpe gidebilir.
FETÖ zamanı ve ardından gelen siyasi baskı; hem camia, hem de yönetimleri umutsuzluğa...
Yanlış anlaşılmasın ama... "komplekse" sürükledi.
Yapı itibari ile Ali Şen, Aziz Yıldırım gibi sıkıntılı, dediğim dedik, profillere de kapalı kulüp.
Atladığımız şey şu:
"Demokrat, şeffaf, taraftara saygılı..." diye kriter koyunca,
MHK, TFF vb ile de çirkef savaşlara giremeyecek bir yönetimi benimsemiş oluyoruz.
Yani her tercih bir kaybediş...
Camia seçtiyse, çooook extrem olumsuz şeyler olmadıkça(bkz:Y.D.) her başkana en az 3 yıl kredi açılması taraftarıyım.
Türkiye' de bütün kulüpler batık. Biz de dahil.
Getiri yok mu? Fazlasıyla var. Ama "iyi niyetli olup" kulüp yönetmek...
Akıllı işi değil bu ülkede.
Velhasıl-ı kelam sonumuz hayırlı olsun.
Türk siyaseti için anlatılan, "cehenennem çukurundan çıkmaya çalışan herkesin bacağından ötekinin asıldığı" fıkradan zerre farkı yok.
Ülke futbolu, ülke puanı...
Yıllarca gördük. İdealist adam işi değil bunlar.