Toplam başarılı defansif aksiyon sayısı: Başarılı ikili mücadele-Takım durumuna ayarlı Interception değeri ve tackle toplamı ikisinin de aynı 7.26, felaket bir değer. Bu değer bek oyuncusu için bile düşük. Bunlar savunma oyuncusu için en önemli defansif metrikler. Pozisyon alma çok iyi olur bu değerler biraz kurtarır o da ortalama. Bu tip bir oyuncu olursun ama çok az hata yaparsın, ama öyle bir durumu da yok. Bu sezon öyle ama. Adamın ayağı bile düzelmiş, Uzun pas diyorsun ya bu Vida hepi topu ortalama 3 uzun pas atıyormuş %45le şimdi %63. Maşallah sanki yeniden doğmuş.
Ben bu sezona kadar Vidayı son derece zararlı ve tutarsız buldum. Kendisini aynı gözlerle izledim, peki sen de faydalı görüyormuşsun kabul. Adama karaktersiz demedim, aksine bu sezon çok iyi bir karakter koydu ama yaptıklarıyla öyle ya da böyle maçları sabote etti sezon başında. Haklıdır haksızdır orasını biz bilemeyiz, bana göre yönetimin tavrı sonucunda yaşanan durum son derece normaldi.
Sadece Larin değil, Mensah dışında bütün oyunculardan mucizevi katkı aldı adam, Yedeği olmayan bir sağ kanat, 2 tane hata yapmaya musait stoper, bir adet ağır sakatlıktan çıkma, Gökhan Gönül'ün 1/3'ü kadar hücum katkısı veren sağ bek. Bir adet klasik, Anadolu sol beki, 6 numaradan dönme skorer Atiba, Kayıp Dorukhan-Ljajic-Ozzy, 0 Mensah, ağır sakatlıktan çıkan ve raporları belli olan, kimsenin istemediği Aboubakar. 'İleri zeka' N'Koudou. Şu Larin'e bile Lukaku dedik. Necip var bir de tabi, 10 senedir burada.
Bir Josef'i Bir Ghezzal'ı var. Onlardan birinin performansı düşmüş, diğerinin yıldızı sönmüş 2 sezondur top oynuyor ama tık yok adamda.
Benim gözümde bu kadroya çok iyi algısı yapanlar hocasını sevmiyordur, seni tenzih ederim.
Haklı bir şekilde sabote etmek olmaz. Sabote ediyorsan karaktersizsindir. Bak bu da benim fikrim

Katılmayabilirsin elbette...
Diğer söylediklerinin hepsine katılıyorum.
Ben de 'kadro çok iyiydi, hoca da kadronun iyi bir parçasıydı' şeklinde yorum yapan kardeşimizle aynı düşüncede değilim. Tabi 'rezil kadroyu Sergen Hoca tek başına şampiyon yaptı' diyecek kadar şaşırmış da değilim

Kimyalar uydu diyelim. Ayrıca Larin'den Welinton'a, N'Sakala'dan Montero'ya kadar herkes ciddi bir karakter koydu ortaya. Egoyu bir kenara bıraktılar, şımarmadılar, itişip kakışmadılar, zor zamanlarda sorumluluğu birbirlerine bırakıp kaçmadılar, aile gibiydiler.
Hoca, belli ki, sadece taktiksel olarak değil, psikolojik olarak da ciddi işler başardı. Yüzünü gülerken hiç görmediğimiz Ljajic, dünyanın en mutlu adamı oluverdi. Taraftarın hiç inanmadığı, vücut dilinde kendine güvenden eser olmayan Larin, taş gibi bir karaktere dönüştü. Hatalı gol yediği bir maçtan sonra dünyası başına yıkılabilecek olan 19 yaşındaki gencecik bir çocuğu Beşiktaş'ın as kalecisi yaptı.
'Uyum' çok önemli. Net bir formülü de yok... İçinde karakter var, ruh var, psikoloji var, hırs var, ego var, taviz var, şans var, yönetim becerisi var, kendine güven var... Hepsinin müthiş bir dengesinin olması gerekiyor. Mesut Özil'i getiriyorsun, 22 tane transfer yapıyorsun, ama takımın ruhu yok. Kan uymuyor. Falcao'yu getiriyorsun, Lemina'yı alıyorsun, Fernandes'i, Yedlin'i kadroya katıyorsun, kalende Muslera var, ama karakter yok.
Şenol Hoca döneminde yaşadığımız ruh da bunun gibiydi. Bambaşka karakterler, ama yine çok iyi bir uyum. 'İyi' insanlardan oluşan bir oyuncu topluluğu ve onları yönetmeyi belli ki çok iyi bilen bir teknik direktör... Dilerim uzun vadeli olur.