İyi cımbızlamışsın ama konunun başını unuttun sanırım. İstifa ettiği günden bahsetmiyorum. İstifaya götüren süreçten bahsediyorum. Rekor gelir elde ederken borçlarımızın azalması hadi olmadı sabit kalması gerekirken katlanarak arttığından bahsediyorum. Zaten kaçar gibi gitme nedenlerinden biri bu devasa borç. Sen bunu kur şokuna bağladın ben de kur şoku her sene var diyip teorini çürüttüm. Sen de dedin ki ama başkanın ilk yıllarında futbolcu maaşı azdı dedin. Ben de dedim ki evet futbolcu maaşı o yıllara göre arttı ama gelirler ona göre çok daha fazla arttı dedim.
Hala borcun kurla birebir karsilastirmasini yapiyorsun, sanki tek parametreymis gibi. Borcu aciklayabilecegin tek parametre kur degil, ayrica kur ve borc arasinda da illa direkt bir iliski olmaz. Senin kur farki nedeniyle zararin cok daha yuksek olabilir, ama bu zarari karsilayacak likiditen ve oz sermayen varsa borca ihtiyacin olmaz. Belki 3 sene boyle gider, sonra 3. senenin sonunda kur farki fazla geliyor diyip bir anda onumuzdeki 10 seneyi kapsayacak sekilde muthis bir kredi alabilirsin. Bir anda sanki 3. senede hersey berbat olmus gibi bir goruntu ortaya cikar, ama alakasi yok.
Diyecegim o ki, finansal analiz tek bir parametreyle, birbiriyle direkt bir baglantisi olmayan 2 parametreye bakarak yapilmaz.
Hala zorluyorsunuz. Harbiden anlamayan insanlar yazmasin yahu.
Fikret Orman'in gitmesi elbette sadece kurla alakali degildir, ama onun da etkisi vardir. Onun disinda kulubun genel ekonomik durumunun berbat olmasi, taraftardan tepki almasi (ozellikle hirsiz imalari) ve camia'nin icinden ozellikle zengin Besiktas'lilar diye bilinenlerden hic destek almamasi etkili olmustur.
O zengin Besiktas'lilar ayni sekilde ANC'ye de destek olmuyor iste.