Selam arkadaşlar,
Sabah Biliç ve Tolgay hakkında açıklamaları okudum. Diğer mecralarda ve burada büyük tepki var, bunu anlayamadım. Bir arkadaşımız yazmış, ben de hemfikirim: Bizdeki işini son ana kadar iyi yaptıktan sonra benim için problem yok. Şampiyon yapmasına da gerek yok, bileyim ki bizim hedeflerimiz için herşeyi yapsın. Onu göreyim.
Futbol, global bi sektör. Bizim duygusal yapımız ve sistemsizlik sistemimiz, tüm dünya sistemine ters. en azından Avrupa sistemine. Haa, biz böyleyiz diyor isek bu düzenin bir parçası olmayacağız ama parçası isek kural bu. Türkiye futbolu, Avrupa'nın önde gelenlerinden birisi değil. Maalesef sportif açıdan herhangi bir potansiyel de ifade etmiyor. GS, FB ve BJK'nin etrafında dönen abartı bir ekonomiden başka bişey yok elimizde. işte 3-5 yılda bir ŞL'de bir tur atlarız, 10 yılda bi uluslararası turnuvalarda çeyrek final, yarı final falan görürüz. Onu herkes yapıyor artık.
şimdi kendinizi düşünün, orta seviye bir kobide çalışıyordunuz. Atıyorum 100 tl maaşınız ve şef pozisyonunuz var. Diyelim ülkemizin en büyük 3-5 holdinginin şirketlerinden birinden teklif geldi. Pozisyon aynı veya bir aşağı. Şartlar ise nerede ise aynı. Ne düşünürsünüz? Gitmeseniz dahi uzun süre "ulan acaba gitsemiydik, fırsat mı kaçtı?" diye kendini yersiniz. Bir de çalıştığınız kobi bi ekonomik krize girse, maaşları düzgün alamasanız, devamlı sizin fedakarlık yapmanız istense iyice çizersiniz

Bu da kabaca öyle bişey. Herşey kitabına ve doğasına uygun.
Kısaca öyle bir konuşma var ise beni alakadar etmez. İş disiplinine ve işine saygılı bir adam olsun bana yeter. Ki Biliç, şu an nekadar kızsak da bunların ikisine de sahip bir insan. Bırakın akışına herşeyi