O kadar sikinti yapmaya gerek yok. Hazirlik maclarinda asil amac kondisyon depolamak ve birlikte oynama aliskanligini yakalamak zaten.
Ben Senol Gunes doneminde hazirlik maclarinda catir catir futbol oynadigimizi hatirlamiyorum. Cogu maclarda kotu, temposuz futbol vardi, ama bir sekilde is ciddiye binince hep hazir gozuktu takim ve lige firtina gibi girdik. Bu macta hicbir iddia yok, tribun yok, oyuncular zaten agir idmanlardan sonra cikiyor maclara; oyunda istek vs olmamasini ben normal karsiliyorum.
Biz istekle, coskuyla oynayan takimiz. Bu tur maclarda bu sekilde gozukmemiz anormal degil. Hafta Konya macinda ben tas gibi bir takim ve rahat bir galibiyet bekliyorum. Takim elestirilecekse o maci bir beklemek lazim.....
Tabi, kısmen katılıyorum. Ağır eleştiri yapılacak ya da paniğe sebep olacak bir durum yok. Ama ciddiyetsizliği affedemiyorum.
Oynadığımız takımlar da ağır antrenmanlardan sonra çıktılar aynı maçlara, taş gibi top oynadılar. Mükemmel oynamıyorlar tabi ki. Pas hataları oluyor, organize atak geliştiremiyorlar yer yer, kondisyon yetersizliği olabiliyor... Bunlar çok normal şeyler. Ama hiçbiri 'topu kaybettim, salla gitsin, başkası benim yerime alır' mantığıyla oynamıyor. Betis bugün sinir bozucu bir oyun oynadı, ama planlı ve ciddilerdi. Bin tane oyuncu değiştirdiler, ama son dakikaya kadar galibiyeti kovaladılar. Las Palmas, aynı anda 10 oyuncu birden değiştirdi, sonra 2 gol birden attı. Oyundan düşmediler, ciddiyetlerini kaybetmediler.
Beni korkutan, takımın kötü olması değil. Çünkü takım, kalitesi itibarıyla süper bir takım. Hocası da öyle... Ama 'nasıl olsa biz en iyi takımız, iki senedir şampiyon oluyoruz bu sene de oluruz' rehavetine kapılıyorsak yavaş yavaş, onun geri dönüşü zor. Fener ve Galatasaray, kadroları iğrenç olduğu için geriye düşmediler. Ruhsuz oldukları için düştüler...
Neyse... Dileyelim ki Süper Kupa maçı farklı geçsin.