Benfica ve Karabük maçları ikili paket halinde değerlendirilmesi gereken müsabakalardı. Her iki maçta da başlangıç planlarını ve oyun içi hamlelerini birkaç tercih dışında yerinde buldum. Karabük maçının ilk yarım saatlik dilimi ile Benfica maçının son çeyrek zamanlık dilimi benzer sonuçlar verdi. Üçüncü bölgeye doğru direkt; pas metrajı yüksek toplar ve kenar oyuncuları ile oynayan, Ozzy ve Sosa'nın yokluğunda hücum pratiğinin dışında, atılan yüksek toplar sonrasında önde basıp, sekenleri toplamaya çalışan bi' Beşiktaş. Aynı zamanda bu anlayış özellikle Karabük maçının 30.dakikasından sonra git-gelli bir oyunun ana sebeplerinden biriydi.
Halen hazırlık dönemi geçiren ve birlikte oynama alışkanlığı pek de güçlü olamayan bir ekip için tatmin edici dakikalar oynadık. Fakat ortada özellikle rollerin yeterince net olmamasından doğan ve geçen sezondan kalan başta transformasyon problemini sürdüren bir takım var. Karabük maçında Ozzy'nin oyuna dahil olduğu ana kadar Talisca'nın topsuz oyundaki yetersizliği, Tolgay ve İnler'in alan paylaşımındaki problemleri ve saha içi rollerindeki sıkıntılar Ozzy'nin girişi ile geçen sezondan kalan kısa, seri paslaşmalar ile son buldu. Benfica maçında ise Karabük maçının başlangıç planında yer alan topsuz penetrasyonları, sızma koşuları ve hareketlilikleri ile savunmanın dengesini bozan Olcay ve Ömer'in olmaması artı olarak Caner-Adriano kanadı ile üçüncü bölgede aksiyon bölgelerini yeterince iyi kullanamayan bir Beşiktaş görmemize sebebiyet verdi.
Maç önü ve maç içi dakikası baz alınırsa Olcay tercihi/hamlesi dışında orta saha kurgusu ve oyun planı doğru bir teknik adam performansı izledik. Oyun geçişleri hızlı, güçlü pas ve direkt oyunlar oynayabilen Benfica'ya karşı derin savunmada sıkıntı yaşayan bir Beşiktaş'ın Atiba ve İnler merkez ikilisi ile maç boyunca Estádio da Luz'da oyunu rakibe vermemesi değerli bir iş kuşkusuz. Fakat Atiba - İnler merkez ikilisinin Ozzy'nin geriden mesafe katederek oynamasına ve performansına engel olduğu ayrıca hücum pratiğinin dışında atak başlangıçlarına sebebiyet verdiği de bir gerçek. Ozzy'nin sırtı dönük oyunundan ziyade merkezden toplu/topsuz katederek gelmesi kendisinin ve doğal olarak Beşiktaş'ın etkinliği arttıran etmenlerden biri. Benfica maçı için ise bu tarifi oyuna girdiği dakikadan itibaren Talisca'nın gayet iyi taşıdığını da belirtmek gerek.
Karabük maçının ilk yarım saati ve ikinci yarının tamamında geriden gelerek oynayan Caner'in aksiyon bölgesine doğru uzun mesafeli ve diagonal topları, artı olarak İnler'in pas metrajı yüksek oyunun yönünü terse açan ve savunma arkasına gönderdiği yüksek toplar ile hücum eden bir anlayışın tek bir plan çerçevesinde ilerlemesi pek doğru olmaz. Nitekim Benfica maçında da bir pozisyon dışındaki tüm ataklarının başlangıç ismi Caner... Bundan sonraki süreçte Ozzy'in geçen sezon ki rolü alması hücum çeşitliliği ve pratiği açısından oldukça değerli olacaktır. Saha içi katkısı sınırlı ve oyun içi şımarıklığı yüksek isimlerin ön bölge planlamasında orta sahadaki kurguya yer açmak adına kızağa çekilmesi de yine olumlu sonuçlar doğuracaktır.