Quaresma
Yıldız futbolculara, kötü oynadıkları maçlarda da diğerlerine oranla daha çok tahammül edilmesini tabi ki anlıyorum. 90 dakika hiçbir şey yapmaz, 90'da bir ara pası verir, gol olur, tur gelir. Tamam da kardeşim, 90 dakika hiçbir işe yaramadın yahu! Üç santim zıplasan topu tutacaksın, bırakıyorsun taca gidiyor. Yanında iki tane adam yana yakıla top bekliyor, saçma sapan bir şut atıyorsun, orta mı şut mu belli değil. Son dakika, rakip zaten aptala dönmüş, tertemiz orta pozisyonu, önünde tonla alan, rabona yapmaya çalışıp rezil oluyorsun... İngiliz spiker 'aptalca bir hareket' dedi... Bizimkiler herhalde 'şov yaptı' falan diye anlatmışlardır... Böyle bir maçta, bu kadar laubalilik bana ağır geldi.
Marcelo
Türkiye Ligi için gayet iyi bu adam... Arada adam kaçırıyor, zamanlama hatası yapıyor falan ama, iş görüyor... Rakip takımların plansız taktiksiz saçma sapan şişirdikleri hava toplarını pıt diye alıveriyor. Gayet yararlı... Ama her Avrupa maçında görüyoruz ki ihtiyacımız olan stoperden fersah fersah zayıf... 1.91'lik Marcelo, 1.77'lik Cambiasso'ya, dibinden kafa golü attırdı. Yuh artık...
Tosic
Tosic'in futbolcu olmadığını ilk geldiği gün söylemiştim, tekrar bir şey söylememe gerek yok diye düşünüyorum.
Fabri
Seviyorum olm seni...
Talisca
Ayağının ayarıyla kim oynadı bunun ya...
Gökhan Gönül
İngiliz spiker, ilk yarının son dakikalarına doğru 'Gökhan Gönül bir kabus gecesi yaşıyor' dedi.
Özetle...
Beşiktaş, Rizespor ayarında bir takımla berabere kaldı. Umarım bu Olympiakos'un 'kötü günü' değil, her zamanki halidir. Çünkü öyleyse, Vodafone Arena'da aynı topu bile oynasak, 40 bin taraftar o statta turu güle oynaya alır cebine koyar.