Merhaba.
Cevap hakkı doğmuş kullanalım.
@Necmi Hibrit çimin sonradan sezon arasında yapılacağını biliyorum. Yetiştirmek için ilk seferinde normal standart çim kullanılacakmış. Makul bir neden. Hem de aceleye gelmemiş olur hibrit çim.
Bir maket koymuşunuz koltukların pikselli olduğu.
Bakın bu da bir başka hazırlanan maket.
http://i.hizliresim.com/QgD6Gj.jpg Tamamen farklı bir tasarım. Bu modelde de denizbank vs yazıları yazmak parçalı tribünde pek mümkün olmazdı. Dediğim gibi düz siyah ve düz beyaz olarak yapılsaydı sade ve şık olurdu "bana göre".
Mersin stadını örnek vermemi art niyet olarak adlandırmışınız anladığım kadarıyla. Mersin stadı olmasın CommerzBank Arena olsun. Benim için farketmez. Eintracht Frankfurt da Almanya'nın Mersin İdman yurdu zaten. Bugün çıkıp futbolla ilgili 100 kişiyi çevirip sizce en iyi stadyumlar hangileri diye sorun, bakalım kaç CommerzBank Arena cevabı alacaksınız.
Bir beşiktaşlı olarak benim neden Vodafone Arena'yı yada yapanları art niyetle eleştirmek gibi bir amacım olsun ki bir de? Bundan çıkarım ne olacak yani? Faydası nedir? Bence bu ithamları yaparken iki kere düşünmek gerek.
@ozankarakoc Seçilen kelimeler konusunda haklısınız. Zamanının en iyisi olan ve bugün bile akranı bir film yapılmamış olan Matrix serisi için "olmamış" deyip tek kelime ile çöpe atmak insafsızca olur. Ama atıyorum mesela Neo'nun parkta aynı anda yüzlerce Smith ile dövüşüp hepsini haşamat etmesi çok abartı değil mi normalde? He ben o sahneyi izlerken büyük keyif alırım. Ama aşırı realist bir kafa yapısına sahip biri bu ne la böyle deyip kapatabilir filmi. Ne diyecez şimdi adama?
Olmamış değil de "bana göre olmamış" demek kendi zevklerinden bahsederek desteklenildiği taktirde anlaşılabilir bir durum. Bunu söylemek için de illa Wachowski kardeşlerin utanması gereken bir sebep bulmaya gerek yok. "Bu film bana göre olmamış". ya da "Ben bu filmi beğenmedim". Nokta. İstersen 3 saat dil dök adama.
Ki ben eleştirimi yaparken bu stadın yapımında ne kadar emeğin olduğunu idrakında olarak yapıyorum. Her çalışanın her alın terinin ne kadar değerli olduğunu da biliyorum. Ama bunu bilmek demek insanların içlerinden gelen olumsuz şeyleri samimiyetle ve özgürce söylemelerine engel olması gerekiyor demek değil.
Her insan illa ki birçok konunun cahili olabiliyor. Biri hukuktan anlamıyor. Biri sanattan anlamıyor. Öteki finanstan anlamıyor. Master degree olduğumuz konu sayısı çok kısıtlı. Sizin mantığınızla hiçbir konu hakkında olumsuz yorum yapmamamız gerekiyor. Burada neredeyse hiçbirimiz profesyonel dublaj sanatçısı değiliz diye tahmin ediyorum. Ama hepimiz filmlerde ne kadar kötü türkçe dublaj yapıldığı konusunda hem fikiriz sanırım.
zaten o işi layıkıyla yapan çok az insan var. Neyse konudan çok saptım.
@Bartu Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim. Vakit ayırıp uzun uzun yazmışsınız. Tabi ki bu çatının bu şekilde yapılmasının teknik sebepleri vardır sera etkisi maliyet vs. En azından keyfi bir karar olmadığı ve onların da esasında şeffaf çatı istediklerini düşünüyorum. Ancak şöyle birşey var.
"Çatıyı şeffaf yapmadık çünkü martı pisliği olacaktı, sera etkisi sahaya zarar verecekti, maliyeti çok yüksek olacaktı."
Bu açıklamayı 2013'ün mayıs ayında yapmak (ki biz buna öngörü diyoruz) gayet anlaşılır olacaktı. Fakat bugün söylemeleri komik olur çünkü akla 3 soru geliyor.
-Martılar 2013 senesinden sonra mı Beşiktaş'a uğramaya başladı?
-Sera etkisi denilen şey son 3 senedir mi bilinen bir şey?
-Bu stadın maliyet hesaplamaları stada başlarken yapılmadı mı?
Bir de iki söylem var.
Birincisi, çatının kesin olmamakla beraber şeffaf olmasının istendiği fakat şartlar gereği yapılamayacağı düşünülerek vazgeçildiği. (ki ben böyle olduğu düşüncesindeyim.)
İkincisi, çatının hiçbir zaman şeffaf olarak planlanmadığı ve tribünler gözüksün diye şeffaf gösterildiği.
Ki burada şöyle bir soru işareti var. Hadi sırf tribünler gözüksün diye maketi şeffaf yaptılar, düne kadar niye bir tane orjinaline sadık olarak çizilen bir model yayınlanmadı da biz hâlâ
bunu görüyoruz?
Bir de 3 senede çatının şeffaf olmayacağını ve sadece makette öyle gözüktüğüne dair bir tane resmi açıklama işitmedim. Eğer varsa da özür dilemeyi bilirim. Sıkıntı değil.
Tekrar vurgulamak isterim. İlk mesajdan beri amacım burada olumsuz şeyler konuşup huzur bozmak antipatiklik kazanmak değil ama istemesem de giderek öyle bir konuma geliyorum sanırım.
Benim de isteğim hepiniz gibi büyük bir özlem sonunda şık bir mabede kavuşmaktır. Sürç-i lisan ettiysek affola.
Anket
