Doğru ilk yarı ve ikinci yarı olarak ayırmam gerekiyordu fakat genel olarak şampiyonlar ligindeki başarılı olduğumuz yıl olan 2017/2018 ilk sezonu ile Burak'ın geldiği 2018/2019 yılı ikinci yarı arasında "sezon ortalaması dikkate alındığında gol beklentisi olarak bir fark yok. 2017/2018 sezonunda genel problemiz istatistiklere göre de "santraforsuzluk" değil. Gs'nin o sezonu 2.25 gol ortalaması ile oynaması. Rakibi de es geçmemek lazım biz hep kendimize bakıyoruz bir de rakip var. O sezon şampiyonlar liginde 14 puan yaparken ligde 30 puan toplayınca şampiyonluktan olduk. Ertesi sezonda Fabri yerine Karius gelince iyice sendeledik.
santraforsuzluk problemini ortalamaya bakarak, daha doğrusu sezon ortalamasına bakarak görmek mümkün olmuyor.
2017/18 sezonu ilk yarı: 1,70 gol ortalaması
2017/18 sezonu ikinci yarı: 2,35 gol ortalaması
biz 2015/16 sezonunun ilk yarısında 18 gol yedik, 2017/18'de kalede fabri varken bu sayı 16'ydı. ilkinde attığımız 41 gol, aldığımız 41 puan; ikincisinde 29 gol ve 30 puan olmuş. 2 beraberliğin yerini 6 beraberlik almış. doğru maçlarda yazılacak dört gol ile sekiz puan geri alınabilirdi, iki gol şampiyonluk için yetiyordu (o sezon +30 puanla bile şampiyon olacağımıza inanmıyorum, o başka mesele). o zaman karius gibi bir problemimiz de yoktu.
diğer sezon için de farklı bir bakış açısıyla değerlendirme yapmak mümkün.
2018/19 sezonu ilk yarı: 1,65 gol ortalaması - 26 puan - yenilen gol: 23
2018/19 sezonu ikinci yarı: 2,6 gol ortalaması - 39 puan - yenilen gol: 23 (aslında 2,59: burak ve kagawa ile oynayan takımın gol ortalaması)
defansın ilk yarı ile ikinci yarı performansı arasında fark yok; ama takım 13 puan fazla toplamış. karius başarısızlıktaki en büyük payın sahibi olabilir; ancak bu veriler aslında gol yollarında yaşanan probleme bulunan çözümün birçok ayıbımızı örttüğünü gösteriyor. sadece bir hakem, sadece bir başkan, sadece bir santrafor 2018/19 sezonunun sonucunu değiştirebilirdi. onlara gelene kadar taraftarın 30'uncu dakikada takımını ıslıklamaya başlamaması bile yeterdi.