fb'den de çekinmeye gerek yok bu sene yine. daha ilk sallanmalarında kendi kendilerini zaman içinde imha edecekleri belli oldu.
bizim yd döneminde 10 sene civarında yaşadığımız harap bir psikoloji vardı. uzun süredir fb bunun içerisinde ve çıkamıyor. hiç bir yönden kazanacak enerjiyi üretemiyorlar. bakın bugün on paragraf açıklama yapmışlar, hakemler, uzatma süresi vs. daha 4. haftadan meseleyi buradan açıklamaya başlarsan zaten kırılırsın. bu her şeyden önce kendi takımının üzerindeki sorumluluğu gölgeler, kendi sorunlarına odaklanamazsın. enerjini de bizi harcayacaklar matmazel paranoyasıyla yer bitirirsin. uzun süreli başarısızlıklar türkiye'de böyle bir iklime neden oluyor ve çıkamıyorlar. zaten kazanamadıkça takımlarının bir çekim etkisi de kalmıyor. para harcamalarına rağmen net kadrolar kuramıyorlar. yine yd zamanında bizim kadroların da böyle bir sorunu olurdu. rakiplerde avrupa'da a seviye görmüş oyuncular doluyken biz noname isimlere yatırım yapar, içlerinden canavar çıkmasını beklerdik. bir cacık da olmazdı. fb para harcamasına rağmen artık üst seviyede kadro da kuramıyor, avrupa'da ismini duyan pek kimse kalmadı. takımın dışarıdan görüntüsü pek kimsenin gelmek isteyeceği profilde değil. bizim aldığımız 3-4 kaliteli oyuncuyu fb istese de alamazdı örneğin. sadece pjanic de değil.
gs her zamanki gibi işler kötü gittikten sonra ft ile çok para harcama ve ligi baskılayacak kadro kurma stratejisine gitti. bunu iki kez yapıp momenti çevirmişlerdi. ama bu kez para harcamalarına rağmen pek yapamadılar. kadroları iyi görünmüyor. onlar da bir biçimde yarışmaya tutunma kültürü var ama sahada oyun kurma beceresine sahip olmayan hocalarıyla pek para etmiyor. bana kalsa iyi bir antrenör bile gs'nin bu kadrosundan çok bir şey çıkaramaz ama ft ile hiç olmaz.
ts bunların içerisinde en düzgün planı olan ve ilgi çekici oyunculara da sahip takım. derinlik sorunları, hem avcı hem camialarının yarışmayı tamamlama krizlerini filan düşününce ben onlardan bir süre bize refakat etmelerini son bölümde kopmalarını bekliyorum.
kimle yarışacağız, tartışılır ama bu sene bana sorarsan kimseyle yarışmama ihtimalimiz az değil. onu da seçeneklere koymak lazım.
Bu forumda zaten çekinen birini pek görmedim, onlar dahil çoğu kişi bizi ağır favori olarak görüyor. Biz de burada takımları kendi içlerinde değerlendiriyoruz. Fenerbahçe'nin şu anki probleminin bana göre kaliteyle fazla alakası yok, Özil gibi dünya çapında bir adam el freni pozisyonunda - Gustavo kadar oynayan bir sürü no-name topçu bulursun, 8M verdikleri en pahalı yerlilerden Kahveciyi doğru düzgün formalı göremedik, bu gidişle de zor gibi. Adı sanı olmayan Szalai ligin en gözde oyuncularından biri, Pelkas keza geçen sezon öyleydi, bu sene sakat öyle olamayacaksa bile sorun onda değil yani, Kim - Mim Jea gayet iyi bir oyuncu. Bana göre şu an Godin'den iyi öyle söyleyeyim o geçen sezon İtalyanın en kötülerinden biriydi. Bu yaptıkları bölgelere aynı tarzlarda daha kaliteli oyuncu alsalardı da akıbetlerini değiştirmezdi. Aldıkları Rossi kötü bir oyuncu değil kendi tarzında iş yapar adam, ama bunun daha kalitelisini de koysan değişmez çünkü tarzı hatalı. Oyuncuda ileri geri toplam hacim düşük, arkasında Muhammed gibi tekniğiyle oynamaya çalışan çocuktan kanat beki devşiriyorsan önüne öyle Rossi gibi yumuşak adam atılmaz. Koy bakalım bir Birmancevic oluyor mu mesela. Teixeira koy, Berisha'nın yerine de Batsman arkada Gustavo - Zach devşirme beklerle yine takımın düzgün çalışmaz. İstersen Zach yerine de Pjanic at biz Salih ile önde oluruz. Bu ligde dönemine göre bakıldığında en az tutan kadar tutmayan isimli transfer vardır, Fener'inkilerin çoğu da tutmamıştır. Bir oyuncunun isminin biliniyor olması onun çok iyi olacağı anlamına gelmiyor, kalitenin yanında 50 tane faktör var form, moral, takıma uygunluk, sakatlık durumu vs gider. Bir oyuncunun değeri de onu altındaki değerde olan tüm oyunculardan iyi yapmaz, ligi de öyle bunlar duruma ve ihtiyaca göre değişir. Aanholt dünyanın en iyi liginden geldi ama bu ligin vasat - belki de vasat altılarından biri bana göre. Nasıl olacak bu iş hem de çok daha iyi bir ligde daha düzgün oynuyordu düne kadar - ama bana göre yine de iyi değildi. Bakmasını biliyorsan
bu lige göre iyi oyuncuyu dünyanın her yerinde bulursun, kalite denilen şeyi de önce tanımlamak gerekir benim için salt oyuncu değeri anlamına gelmiyor - yüksek değerde kalitesiz bulduğum bir sürü oyuncu var. Benzer performansı veren futbolcular arasında daha iyi ligde olan genelde daha kalitelidir, fakat bazen de tam tersi olur çünkü iyi takım seni de iyi oynatır. Yani kısacası neye ihtiyacı olduğunu bilen, oyuncudan anlayan adam için bu kalite konusu problem olmaz, istediğini yapar düşürürse kalitelinin de doğru olanını - iyisini alır. Scouting'in de kralını yapar, ama bilmiyorsan piyasanın belirlediği değerlerden alabildiğinin yükseğine yönelmek daha iyi seçenektir fakat bunun da riskleri var tutmazsa batarsın - eski dönemlerde bizi batıran tutmayan pahalı tranferler olmuştu.