valerian 12 hafta gitti şenol geldi beşiktaşın puanı 19 gs puanı 18 di şampiyonluğu kaybettikse bu nasıl valerian suçu oluyor ben onu anlamadım üstelik derbileri oynamış takım tek gs maçı kalmış şenol güneşli sürede beşiktaş 49 gs 55 puan almış o zamanda bir maç fazlamız şimdide bir maç fazlamız var nasıl suçlu valerian oluyor devraldığın anda sen gs nin önünde başlıyorsun yarışa kaybedince suçlu vi oluyor maç fazlasıyla 1 puan önde aldığı takım devre bittiğinde gs den 9 puan fark yemişdi bunu hangi futbol görüşüyle açıklayacaksın sonra ikinci yarı birden herşey değişti takım abu geldi puanları almaya başladık ersinin kurtardığı tek maç yokken 2,5 yılda sanırım mert oynadığımız maçların en az yarısında bizi ipten aldı ama sorarsan şenolun olmadığı dönemde gs den fazla puan toplamış takım şenol sezon başında gelseydi şampiyon olurdu nah olurdu bu şenol seviciliği beşiktaşın önüne geçmesin hiçte kötü değildik ama basın taraftar ve hakemler tarafından doğranan vi vardı ne camiadan gram destek görmüş tersine millet beşiktaşın ve sezonun altını oyuyordu
Burda herkes beşiktaşlı yemişim valerianıda şenoluda paralarını alır çıkarlar sahaya üç kuruş fazla veren oldumu arkalarına bakmadan giderler hepsi için geçerli vi nin ne başarısı vardı denmiş şenolun ne başarısı vardı bize hoca olmasa hiç bir başarı elde etmedende futbola veda ederdi 4 yıl çalıştırdığı takımın adını üç günde unutan adamdan bahsediyoruz caner beşiktaştayken milli takıma çağırmayan fenere gittiği günün ertesinde milli takıma çağıran adamdan bahsediyoruz boş verin ya parasını alır işini yapar başarılı olursa devam eder olmazsa gider bu kadar basit işde beşiktaşın üstüne koymayın bu arada oyun gücüyle değil kişisel yetenekle yürüyoruz hoca eleştirisi değil bu durum analizi hiç bir maçta bariz üstünlük kurmuyoruz aslında oyun üstünlüğümüz yok bazı maçlarda ortaya çıkan bireysel oyuncu üstünlüğü var hoca ile alakalı değil oyunu sahada kuracak oyuncun yoksa oyun üstünlüğün olmaz
Bu arada şampiyonluğu şenolun hatalarıyla verdik antalya sivas ist maçları bizi şampiyonluktan etti açın o maçları tekrar izleyin
Son mesajım demiştim tamam anlaşıldı herkese tane tane anlayabileceği şekilde anlatmak farz olmadan gitmek de bana haram şuradan. Şu akıllı geçinen arkadaşımız Valerien 1 puan farkla lider takım bıraktı dedi. Biz saflar o 1 puan farkla önde olan takımın 2 maç fazlası olduğunu fikstür avantajını kullanamadığını bilmiyoruz. İşte sizin olayınız bu. Algı yapmak. Konu Valerien olur ama Valerien dışında herkes Mert,Şenol, yönetim, federasyon konunun merkezi olur. Neyse 'Ben haksız çıkarsam kahrımdan ölürüm ' mentalitesindeki olan arkadaş da okur belki o analiz etmesini bilmediği çok büyük bir teknik direktör olduğunu sandığı Valerien'in nasıl analiz edileceğini öğrenmiş olur. Konumuza dönelim. Konumuz İsmael.
Beşiktaş futbol takımı ligin ilk 5 haftasında rakiplerini fizik kondisyon bakımından ezip geçiyor bu da tabelaya olumlu yansıyordu. İlk 5 haftadan sonra takımın fizik kalitesinde dramatik bir düşüş oldu. Neydi bu düşüşün nedeni? Yönetim,federasyon, hakemler, Şenol,Mert yoksa taraftar mıydı bunun nedeni? Size göre nedenler bunlarmış. Fakat bilim sizin dediğinizi demiyor. Bilim diyor ki bu takıma erken sert yükleme yapıldı öyle bir program yapılmış ki ilk yarısı 19 maç olan ligde futbol takımının performansı 5. haftada tepe yapıp sonra da dibe vuracak biçimde son derece amatörce hazırlanmış bir program. Bunun sorumlusu en başta kimdi? Yönetim, federasyon, hakemler, Şenol, Mert, taraftar? Ben nedenini bulduğum. Gökyüzünde Mars ile Jüpiter'in konumu ters düşünce bu olumsuz yansımış takıma ondan olmuş. Tabii ki takımı bu şekilde yanlış hazırlayanlar bunun sorumlusu olamaz. Neyse konumuza dönelim. Takımı yanlış hazırlayanlar bu teşhisi koyamadı. Daha doğrusu takımın fizik olarak çöktüklerini elbet gördüler ama sorumlusu biziz hiç ama hiç demediler. Önlem olarak ne yaptılar derseniz teknik taktik birtakım değişikliklere gittiler. Takım artık geriye çekilip topu rakibe verip basit ilkel bir taktikle ayağına geçen topları uzun toplarla kanatlara verip kanatların yapacakları organizasyonlar yoluyla gol bulma yoluna gitti. Taktik böyle basit, ilkel olunca rakiplerin de buna önlem alıp zor gol yemeleri işten değildi. Kendi evimizde oynadığımız fener maçında kalede Ersin vardı. Maç kaç kaç bitti? 0-0. O maçta kimsenin hatırında kalan pozisyonumuz daha net yazayım şutumuz var mıydı? Siz de haklısınız kalede Mert olsaydı, yönetim, federasyon, hakem, taraftar, Şenol büyük teknik direktör Valerien'in altını oymasaydı o maçta kaleyi bulan 20 şutumuz olup en az 3 gol de bulmuştuk fener'e karşı.
Yine dönelim konumuza. Tamam Valerien ekibi ile takımı yanlış hazırladı. Tek eksiği bu muydu? Hayır bu eksiklerinden sadece bir tanesiydi. Bir diğer eksiği de ne olabilirdi acaba? Valerien Beşiktaş'ın başına ne zaman gelmişti? Bir önceki sezon. Takımı tanımak ve gerekli düzenlemeleri yapmak için önünde yeterli zaman ve imkan var mıydı? Vardı. Sezon bitti transferler yapıldı ve nihayet yeni sezona giriş yapıldı. Valerien Ismael ne dedi? Ben bu takıma üçlü oynatacağım dedi. İyi bir teknik direktör bir önceki sezondan bunun hazırlıklarına başlayıp ona göre transfer, ayarlamalar yapmaz mı ? Yapar. Öyleyse kadro mühendisliğini Ceyhun Kazancıyla birlikte yapan Ismael bu elindeki kadronun üçlü oynayamayacağını anlayamamış mıydı? Anladı ama geç anladı. Hatta bu anlamasını taraftar 4'lüye dönmesi için baskı yaptı o da zorunlu olarak döndü şeklinde yorumlayan bile oldu. Bir büyük takım teknik direktörü hayal edin ki sorumluluk, risk almaktan korkup taraftar istedi diye başka bir şey yapacak. Neyse konumuza dönelim. Takımı hazırlasın kadroyu kursun diye bir önceki sezon getirildi Valerien Ismael ve gördük ki o süreç tümden çöp edilmiş yanlış yapılan işlerle. Yönetim yönetim diyorsunuz işte bu işin asıl sorumlusu yönetimdir ama konumuz şu an Ismael; konumuza dönelim. Ismael elindeki takımın üçlü ya da dörtlü hangisini oynayacağını tespit edemiyor. Daha doğrusu forumdaki sabit fikirli olup 'Ben haklı çıkmazsam kahrımdan ölürüm' mentalitesindeki arkadaşlarda olduğu gibi önce elindeki kadroya bakmaktansa kafasındaki fikre, onu uygulamaya koymaya odaklanmış. Neyse geç olsa da dörtlüye dönen Ismael'in okuyamadığı başka bir şeyde takımın hangi bölgede eksikliği olduğu. Valerien Ismael bu takımın orta sahada eksiklik çektiğini göremiyor. Tamam belki görüyor ama bunu bize ifade etmiyor diyelim. Takım 5. hafta sonrası fizik olarak çöktükten sonra oynattığı oyunda zaten orta sahanın görev sorumluklarını azaltıp oyunu kanatlara yığan kendisi. Kendisi orta sahanın durumunu gördü mü görmedi mi bilinmez ama durumu en azından sezmiş diyebiliriz. Peki Ismael'in önünde orta sahaya uygun transferler yapmak için imkan var mıydı? Vardı. Peki o ne yaptı? Değil uygun transferleri yapmak var olanların performansını bile dibe çekti.
Gelelim Valerien'in futbolcular ile olan ilişkisine. Valerien'in her gittiği takımda futbolcular ile olan ilişkileri kötü olmuş. Bunun nedeni ne olabilirdi acaba? Beşiktaş yönetimi, federasyon, halemler, taraftar, Mert, Şenol? Ya da Mars ile Jüpiter'in gökyüzünde ters pozisyon alması Valerien'in futbolcular ile olan ilişkilerinin bozulmasına neden olmuş olmasın? Neyse birazcık muhakeme yapıp ' Ben haksız çıkarsam kahrımdan ölürüm' kafasında olmazsanız afaki bahanelere sığınmazsınız. Valerien sabit fikirli bir insan. Onun için önemli olan kafasındaki sistemi uygulamak. Oyuncu o sisteme uyuyor veya uymuyor fark etmez o istiyorsa oynayacak konu bitmiştir. Rosier ve Ghezzal üçlü sisteme uymuyor mu? Uyacak konu kapanmıştır. Orta saha eksik sana göre peki Ismael'e göre? Ismael'e göre orta sahanın yapması gereken sisteme uymak. Nasıl ki Rosier ile Ghezzal uyacak onlar da uyacak. Bireysellik, yaratıcılıktan ziyade Ismael'in kafasındaki kollektif oyunu uygulayacak futbolcu. Sen oyuncunu yanlış antrene et, futbolcuya onun yeteneklerinin umurunda olmadığı mesajını ver ve sonra da o futbolcunun sana saygı göstermesini bekle. Beklemeye devam etsin.
Bu konu çok uzar da daha fazla uzatmak istemiyorum. Son olarak bu çapı belli olan teknik direktörü savunmak için ortaya sunulan abuk subuk argümanlara bir yanıt vereyim. Sezon başında kalede Mert olsaymış takımın başında da Valerien olsaymış şu an lider olabilirmişiz. Mert kaleye geçer geçmez çok iyi performans mı göstermeye başlamıştı direkt olarak? Belki aklımda yanlış kaldı siz düzeltirsiniz hatam varsa Kayseri maçında topu ayağından kaçıran golü yiyen Mert değil miydi? Valerien olsaydı o takımın başında yukarıda saydığım nedenlerin ışığında bu maçı nasıl döndürecekti? Kendi sahasında fener'e düzgün şut atamayan Valerien takımın başında kaldı ve fener deplasmanına gitti diyelim. Aleyhine 2 penaltı verilmiş ve 10 kişi kalmışsın. Kalende Mert var . Ismael bu maçı nasıl döndürecekti? O kafasında uyarladığı müthiş kollektif futboluyla mı? Sahanda gs ile oynuyorsun kalende Mert var yediğin ilk şut gol olmuş. Teknik direktörün de Ismael olsun. Nasıl döndürecekti Ismael bu maçı? Kendi sahasında fener maçında yaptığı gibi orta sahayı geriye çekip topu rakibe verip uzun toplarla oyunu kanatlara yığarak mı? Tamam Mert sakattı sezon başında. Diğer futbolcuların nesi vardı? Onların performansı niye dip yaptı? Onlar da mı sakattı? Diğer futbolcular da reaksiyon vermese kalede Mert olsun veya olması maçlar kazanılacak mıydı? Kazanılmayacaktı tabii ki.
Ben haklı çıkacağım deyip Valerien 1 puan farkla lider bıraktı diyerek diğer insanlara en kibar tabiriyle saf muamelesi yapmaya gerek yok. Sen anlamıyorsun demek de zaten insanlara yaptığın bu muamelenin bilinçaltından dışa vurumu. Valerien'in konu olduğu bir durumda konunun Valerien hariç herkes olmasının yorumunu yapmayı ortaya bırakıyorum