Geçen sene stadsız iken aldığımız galibiyet-beraberlik(puan) ile inönünü'nün son 2-3 yılı karşılaştırıldığında, iç maçlarımızı dışarda oynamış olmakla inönüde oynamak arasında anlamlı bir fark olmadığını göreceğiz.
Öte yandan son iki sezondur deplasmanda alınan puanlarda, daha evvelki yıllara nazaran artış var.
Evsizlik nedeniyle başarısızız demek sayısal olarak mümkün gözükmüyor.
Sadece derbi maçları kazansak şampiyon olabilecektik, bu durumda derbileri evde oynamak belki ufak bir fark yaratabilirdi o maçlarda. Ama derbilerde de öyle aman aman ezilmedik aslında. Öncesinde gösterilen kartlar, maçta gösterilen kartlar çok etkili oldu. Hani oyun kötülüğü yüzünden yediğimiz tek gol bana göre gassaray maçında burak'ın son dakikalarda attığı 2.gol. defans tarafından bırakıldı, sanki ikili avarajın önemi yokmuş gibi.
Dolayısıyla ilk yarı maçlarımızı, hava iyiyken olimpiyatta, kötüyken başakşehirde oynamakta bir beis görmüyorum. İlk yarıda iç maç olarak gorulen derbileri kazanmak veya kaybetmemek belirleyici olacak. Diğer maclarda bir standartı zaten yakalarız.
Tahmini Hava durumuna göre trabzon ve fenerle olimpiyatta, gassarayla başakşehirde oynayacağız gibi gözüküyor. Bize düşen her 3 maçtada ambiansı oluşturmak. Diğer maçlarda ilk başlarda oyun sistemi, uyum muyum gibi nedenlerle puan kaybı , psikolojik baskı ve geride kalmamak, bir nebze ancak derbilerle tolere edilebilir. Bu sene derbiler (özellikle de ilk yarıdaki) , hem yarışı ikinci yarıya taşıyabilmek, hem de takım olurken ve yeni oyun sistemini kurarken taraftarı dizginleyebilmek adına çok önemli bana göre.
Derbilerde başarı stad inşasındaki zaman baskısını da kırar. Bırakalım da inşaat kendi akışında olsun.
Ilaveten: gassaray derbisine yetiştirilmesini istemiyorum şahsen. Bu stadın açılış onuru gassarayın olamaz olmamalı.