Gaziantep'e neden gidilir?
×
Gaziantep'e neden gidilir?

Beşiktaş Forum|Gaziantep'e neden gidilir? Gaziantepli yazar Mitat Enç, Uzun Çarşı’nın Uluları adlı kitabında eski Antep’in hiç geçmeyen zamanını, solmayan renklerini anlatır.

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Gaziantep'e neden gidilir?  [Okunma sayısı 15170 defa] Gaziantep'e neden gidilir?

Çevrimdışı kartal27

Gaziantepli yazar Mitat Enç, Uzun Çarşı’nın Uluları adlı kitabında eski Antep’in hiç geçmeyen zamanını, solmayan renklerini anlatır. Aktar Musa Efendi’den İmam Baba’ya, Berber Hüseyin’den Gelin Emine’ye herkeste, Antep’in hikâyesi saklıdır. Enç’in bize gösterdiği portreler ile şehrin ara sokaklarında karşılaşmak mümkün. Çarşıları seyirlik ve folklorik değil, hâlâ yaşıyor. Hâlâ çekiç sesleri geliyor. Geleneksel el sanatları unutulmaya yüz tutmuş değil. 2013 kreasyonlarıyla vitrinleri süslüyor. Modern Gaziantep’te dünyayla yarışırken, tarihi Gaziantep’te zaman değiştirip huzuru yaşayabilirsiniz. Evliya Çelebi, bu güzel şehir için, “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları, her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecekleri pınarları ve ırmaklarıyla burası Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır.” der. Şimdi gelin, güzel bir Antep türküsü eşliğinde bu ‘gazi’ şehri gezelim:

1. Gün - Saat 09.00

Güzel bir kahvaltı ile geziye başlamak gerek.

Şairin dediği gibi, ‘kahvaltının mutlulukla bir alakası olmalı’ Gaziantep’e özel ve yöre insanının söylediğine göre dünyada tek olan bir kahvaltı önerimiz var; beyran çorbası. Antep kahvaltılarının olmazsa olmazı. Koyun etinden yapılan, acılı ve isteğe göre limon sıkılarak yenilen bir çorba. Sabah sabah et yiyemem diyenler için yine şehrin mutfağına has fıstık ve kaymaklı katmer var. Şehirdeki restoran ve baklavacılarda bulmak mümkün.

10.30 - Gazianteplileri savaşlardan korudu, şimdi müzesi oldu

Gaziantep’i kuşbakışı görmek, tanımak için kaleye çıkmak şart. Şehrin merkezindeki tepede yer alan kalenin, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı biliniyor. Tarih boyunca çok kez tamir edilen kale, son halini 2000’li yılların başında almış. 12 kule ve burcu olan kalede şimdi ‘Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi’ var. Antep’in gösterdiği muhteşem savunma, 45 dakikalık bir belgeselle ziyaretçilere izletiliyor.

12.00 - Kale dibinde binbir iş yapılan çarşılar

Bakırcılar Çarşısı şehrin eski çarşısı, belki de kalbi... Burası adını, satılan bakır eşyalardan almış. Bakır işçiliği Antep’te 500 yıldan fazla geçmişi olan bir el sanatı. Çarşının yollarında, Mitat Enç’in kahramanları ile her an göz göze gelebilirsiniz. Özellikle hanımların hiç çıkmak istemeyeceği çarşıda, mutfak gereçlerinin en halisleri temin edilebilir. Baharatçılar, kumaşçılar, yemeniciler, sedef kakması ustaları ve taze sebzeler buradaki çarşılarda...

14.00 - Güzel bir mola için tarihi Tahtanî Camii

Bu tarihî cami de yine Kale’nin yakınındaki Şekeroğlu Mahallesi, Uzun Çarşı Caddesi üzerinde yer alıyor. 1557 tarihli bir belgede adı geçen ibadethanenin yaptıranı bilinmiyor. Cami, 1563 yılında Antep Valisi Osman Paşa tarafından onarılmış. Bir rivayete göre ağaçtan yapılmış olan camiye halk ‘tahtalı’ dermiş. Bugünkü adı, oradan geliyor. Bu arada öğle namazı için mola. Sonra da cami çevresinde, tarihi sokaklarda dolaşabilirsiniz.

16.00 - İyice acıkmak gerek ki yemeklerin lezzeti hissedilsin

Kahvaltının etkisi geçmek üzere. Sağdan soldan yemek kokuları geliyor burnunuza. Ve sizi Antep’in tadına doyamayacağınız yemekleri ile baş başa bırakıyoruz. Ne mi yenir? Alinazikten başlayan uzun bir liste...

17.30 - Biz ‘Alaüddevle Camii’ diyelim siz ‘Ali Dola’ anlayın

Yorgunluk hissediliyor. Hem ikindi namazı hem de dinlenmek için Alaüddevle Camii çıkıyor karşımıza. Uzun Çarşı’nın yakınında, Eski Saray Caddesi üzerinde yer alan bu caminin halk arasındaki adı: Ali Dola.

 

17.45 - Alışveriş ve çay molası için kara basamaklardan inin

Bir 17. yüzyıl eseri olan Zincirli Bedesten’in halk arasındaki ismi ‘Kara Basamak Bedesteni’. Bir zaman et hali olarak da kullanılan tarihi çarşısının içinde 80 dükkan bulunuyor. Bedestenin beş kapısı var.

 

19.00 - Antep’in Gazi oluşuna şahitlik eden cami: KARAGÖZ

Gaziantep’in eski yerleşim yerlerinden Karagöz Mahallesi’nde bulunan cami, şehrin tarihî yüzlerinden. Minaresine dikkatle bakılırsa Antep savunmasının izleri görülecektir. Akşam ezanı, günün bittiğini söylüyor.

 

2. gün - 09.00

Su böreğini bir de Gaziantep’te deneyin

Katmere alıştıysanız Antep’e de alışmışsınız demektir. Sabah kahvaltısında su böreği, çay ve tabiî ki katmer. Ya da beyran!

 

10.00 - Modern bir ‘antik kent’ müzesi: Zeugma Mozaik Müzesi

2011’de ziyaretçilere açılan ve bin 700 metrekarelik mozaik ile dünyanın en büyük mozaik müzesi burası. Zeugma’daki mozaikler, 13 renk armonisinden oluşuyor. Üç blok olarak inşa edilen bu müzede, dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiği de yer alıyor.

12.00 - Gaziantep’te sanki her yer  et ve tatlı

Öğlen et şiş, küşleme ve kebap yenebilir. “Gaziantep’te sanki her yer et ve tatlı!” diyesi geliyor insanın. Unutmadan üstüne o harika sıcak baklavalardan behemehâl yemeli.

 

14.00 - Şirvani Mehmet Efendi Camii

Antep’te bütün yollar Bakırcılar Çarşısı’na çıkıyor. Buranın yakınındaki Şirvani Mehmet Efendi Camii’nde öğlen namazı kılınabilir. Halk buraya İki Şerefeli Cami diyor. Rivayete göre caminin banisi Şirvani Mehmet Efendi, seyyid. Manivi havası bundanmış.

 

14.45 Ortadoğu ve balkanlar’ın en büyük hayvanat bahçesi

Gaziantep sokaklarında kaybolduktan, bir sürü hediyelik eşya aldıktan sonra, hele de çocuklarınız varsa şehrin dışındaki hayvanat bahçesine gidebilirsiniz; diplomatik filleri, karizmatik kaplanları, huysuz su aygırlarını ve nazlı develeri görmek için...

 

16.00 - Bölgenin en büyük Mevlevihanesi Gaziantep’te

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük Mevlevihanesidir. Gaziantep Şerî Mahkeme Sicil Kayıtları’na göre 1638’de Ayıntab Sancak Beyi Türkmen Mustafa Ağa bin Yusuf tarafından yaptırılmış. Mevlevihane kesme taştan yapılmış olup; bir avlu içinde.

 

17.00 - Süprizlerle dolu Tarihî Antep Evleri

Gaziantep’te başta valilik olmak üzere, belediye ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle 200 ev restore edildi. Şehrin tarihî mirasına katkı sağlayan bu evler ziyaretçilerini şaşırtacak detaylarla dolu. Mozaikli avluları, özgün odaları ve mağaraları...

 

19.30 - Bir fincan Menengiç kahvesinin kaç yıl hatırı vardır?

Gezinizi mutlaka Bakırcılar Çarşısı’nın içinde yer alan 500 yıllık Tahmis Kahvesi’nde, harika bir Türk kahvesi ya da menengiç kahvesi ile noktalayın... Ve fonda Antep müzikleri... Çarşıdan gelen çekiç sesleri ile gezinizi değerlendirebilirsiniz.

 

 Gaziantepli yazar Mitat Enç, Uzun Çarşı’nın Uluları adlı kitabında eski Antep’in hiç geçmeyen zamanını, solmayan renklerini anlatır. Aktar Musa Efendi’den İmam Baba’ya, Berber Hüseyin’den Gelin Emine’ye herkeste, Antep’in hikâyesi saklıdır. Enç’in bize gösterdiği portreler ile şehrin ara sokaklarında karşılaşmak mümkün. Çarşıları seyirlik ve folklorik değil, hâlâ yaşıyor. Hâlâ çekiç sesleri geliyor. Geleneksel el sanatları unutulmaya yüz tutmuş değil. 2013 kreasyonlarıyla vitrinleri süslüyor. Modern Gaziantep’te dünyayla yarışırken, tarihi Gaziantep’te zaman değiştirip huzuru yaşayabilirsiniz. Evliya Çelebi, bu güzel şehir için, “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları, her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecekleri pınarları ve ırmaklarıyla burası Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır.” der. Şimdi gelin, güzel bir Antep türküsü eşliğinde bu ‘gazi’ şehri gezelim:

1. Gün - Saat 09.00

Güzel bir kahvaltı ile geziye başlamak gerek.

Şairin dediği gibi, ‘kahvaltının mutlulukla bir alakası olmalı’ Gaziantep’e özel ve yöre insanının söylediğine göre dünyada tek olan bir kahvaltı önerimiz var; beyran çorbası. Antep kahvaltılarının olmazsa olmazı. Koyun etinden yapılan, acılı ve isteğe göre limon sıkılarak yenilen bir çorba. Sabah sabah et yiyemem diyenler için yine şehrin mutfağına has fıstık ve kaymaklı katmer var. Şehirdeki restoran ve baklavacılarda bulmak mümkün.

10.30 - Gazianteplileri savaşlardan korudu, şimdi müzesi oldu

Gaziantep’i kuşbakışı görmek, tanımak için kaleye çıkmak şart. Şehrin merkezindeki tepede yer alan kalenin, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı biliniyor. Tarih boyunca çok kez tamir edilen kale, son halini 2000’li yılların başında almış. 12 kule ve burcu olan kalede şimdi ‘Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi’ var. Antep’in gösterdiği muhteşem savunma, 45 dakikalık bir belgeselle ziyaretçilere izletiliyor.

12.00 - Kale dibinde binbir iş yapılan çarşılar

Bakırcılar Çarşısı şehrin eski çarşısı, belki de kalbi... Burası adını, satılan bakır eşyalardan almış. Bakır işçiliği Antep’te 500 yıldan fazla geçmişi olan bir el sanatı. Çarşının yollarında, Mitat Enç’in kahramanları ile her an göz göze gelebilirsiniz. Özellikle hanımların hiç çıkmak istemeyeceği çarşıda, mutfak gereçlerinin en halisleri temin edilebilir. Baharatçılar, kumaşçılar, yemeniciler, sedef kakması ustaları ve taze sebzeler buradaki çarşılarda...

14.00 - Güzel bir mola için tarihi Tahtanî Camii

Bu tarihî cami de yine Kale’nin yakınındaki Şekeroğlu Mahallesi, Uzun Çarşı Caddesi üzerinde yer alıyor. 1557 tarihli bir belgede adı geçen ibadethanenin yaptıranı bilinmiyor. Cami, 1563 yılında Antep Valisi Osman Paşa tarafından onarılmış. Bir rivayete göre ağaçtan yapılmış olan camiye halk ‘tahtalı’ dermiş. Bugünkü adı, oradan geliyor. Bu arada öğle namazı için mola. Sonra da cami çevresinde, tarihi sokaklarda dolaşabilirsiniz.

16.00 - İyice acıkmak gerek ki yemeklerin lezzeti hissedilsin

Kahvaltının etkisi geçmek üzere. Sağdan soldan yemek kokuları geliyor burnunuza. Ve sizi Antep’in tadına doyamayacağınız yemekleri ile baş başa bırakıyoruz. Ne mi yenir? Alinazikten başlayan uzun bir liste...

17.30 - Biz ‘Alaüddevle Camii’ diyelim siz ‘Ali Dola’ anlayın

Yorgunluk hissediliyor. Hem ikindi namazı hem de dinlenmek için Alaüddevle Camii çıkıyor karşımıza. Uzun Çarşı’nın yakınında, Eski Saray Caddesi üzerinde yer alan bu caminin halk arasındaki adı: Ali Dola.

 

17.45 - Alışveriş ve çay molası için kara basamaklardan inin

Bir 17. yüzyıl eseri olan Zincirli Bedesten’in halk arasındaki ismi ‘Kara Basamak Bedesteni’. Bir zaman et hali olarak da kullanılan tarihi çarşısının içinde 80 dükkan bulunuyor. Bedestenin beş kapısı var.

 

19.00 - Antep’in Gazi oluşuna şahitlik eden cami: KARAGÖZ

Gaziantep’in eski yerleşim yerlerinden Karagöz Mahallesi’nde bulunan cami, şehrin tarihî yüzlerinden. Minaresine dikkatle bakılırsa Antep savunmasının izleri görülecektir. Akşam ezanı, günün bittiğini söylüyor.

 

2. gün - 09.00

Su böreğini bir de Gaziantep’te deneyin

Katmere alıştıysanız Antep’e de alışmışsınız demektir. Sabah kahvaltısında su böreği, çay ve tabiî ki katmer. Ya da beyran!

 

10.00 - Modern bir ‘antik kent’ müzesi: Zeugma Mozaik Müzesi

2011’de ziyaretçilere açılan ve bin 700 metrekarelik mozaik ile dünyanın en büyük mozaik müzesi burası. Zeugma’daki mozaikler, 13 renk armonisinden oluşuyor. Üç blok olarak inşa edilen bu müzede, dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiği de yer alıyor.

12.00 - Gaziantep’te sanki her yer  et ve tatlı

Öğlen et şiş, küşleme ve kebap yenebilir. “Gaziantep’te sanki her yer et ve tatlı!” diyesi geliyor insanın. Unutmadan üstüne o harika sıcak baklavalardan behemehâl yemeli.

 

14.00 - Şirvani Mehmet Efendi Camii

Antep’te bütün yollar Bakırcılar Çarşısı’na çıkıyor. Buranın yakınındaki Şirvani Mehmet Efendi Camii’nde öğlen namazı kılınabilir. Halk buraya İki Şerefeli Cami diyor. Rivayete göre caminin banisi Şirvani Mehmet Efendi, seyyid. Manivi havası bundanmış.

 

14.45 Ortadoğu ve balkanlar’ın en büyük hayvanat bahçesi

Gaziantep sokaklarında kaybolduktan, bir sürü hediyelik eşya aldıktan sonra, hele de çocuklarınız varsa şehrin dışındaki hayvanat bahçesine gidebilirsiniz; diplomatik filleri, karizmatik kaplanları, huysuz su aygırlarını ve nazlı develeri görmek için...

 

16.00 - Bölgenin en büyük Mevlevihanesi Gaziantep’te

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük Mevlevihanesidir. Gaziantep Şerî Mahkeme Sicil Kayıtları’na göre 1638’de Ayıntab Sancak Beyi Türkmen Mustafa Ağa bin Yusuf tarafından yaptırılmış. Mevlevihane kesme taştan yapılmış olup; bir avlu içinde.

 

17.00 - Süprizlerle dolu Tarihî Antep Evleri

Gaziantep’te başta valilik olmak üzere, belediye ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle 200 ev restore edildi. Şehrin tarihî mirasına katkı sağlayan bu evler ziyaretçilerini şaşırtacak detaylarla dolu. Mozaikli avluları, özgün odaları ve mağaraları...

 

19.30 - Bir fincan Menengiç kahvesinin kaç yıl hatırı vardır?

Gezinizi mutlaka Bakırcılar Çarşısı’nın içinde yer alan 500 yıllık Tahmis Kahvesi’nde, harika bir Türk kahvesi ya da menengiç kahvesi ile noktalayın... Ve fonda Antep müzikleri... Çarşıdan gelen çekiç sesleri ile gezinizi değerlendirebilirsiniz.

 

 

 

 Gaziantepli yazar Mitat Enç, Uzun Çarşı’nın Uluları adlı kitabında eski Antep’in hiç geçmeyen zamanını, solmayan renklerini anlatır. Aktar Musa Efendi’den İmam Baba’ya, Berber Hüseyin’den Gelin Emine’ye herkeste, Antep’in hikâyesi saklıdır. Enç’in bize gösterdiği portreler ile şehrin ara sokaklarında karşılaşmak mümkün. Çarşıları seyirlik ve folklorik değil, hâlâ yaşıyor. Hâlâ çekiç sesleri geliyor. Geleneksel el sanatları unutulmaya yüz tutmuş değil. 2013 kreasyonlarıyla vitrinleri süslüyor. Modern Gaziantep’te dünyayla yarışırken, tarihi Gaziantep’te zaman değiştirip huzuru yaşayabilirsiniz. Evliya Çelebi, bu güzel şehir için, “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları, her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecekleri pınarları ve ırmaklarıyla burası Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır.” der. Şimdi gelin, güzel bir Antep türküsü eşliğinde bu ‘gazi’ şehri gezelim:

1. Gün - Saat 09.00

Güzel bir kahvaltı ile geziye başlamak gerek.

Şairin dediği gibi, ‘kahvaltının mutlulukla bir alakası olmalı’ Gaziantep’e özel ve yöre insanının söylediğine göre dünyada tek olan bir kahvaltı önerimiz var; beyran çorbası. Antep kahvaltılarının olmazsa olmazı. Koyun etinden yapılan, acılı ve isteğe göre limon sıkılarak yenilen bir çorba. Sabah sabah et yiyemem diyenler için yine şehrin mutfağına has fıstık ve kaymaklı katmer var. Şehirdeki restoran ve baklavacılarda bulmak mümkün.

10.30 - Gazianteplileri savaşlardan korudu, şimdi müzesi oldu

Gaziantep’i kuşbakışı görmek, tanımak için kaleye çıkmak şart. Şehrin merkezindeki tepede yer alan kalenin, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı biliniyor. Tarih boyunca çok kez tamir edilen kale, son halini 2000’li yılların başında almış. 12 kule ve burcu olan kalede şimdi ‘Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi’ var. Antep’in gösterdiği muhteşem savunma, 45 dakikalık bir belgeselle ziyaretçilere izletiliyor.

12.00 - Kale dibinde binbir iş yapılan çarşılar

Bakırcılar Çarşısı şehrin eski çarşısı, belki de kalbi... Burası adını, satılan bakır eşyalardan almış. Bakır işçiliği Antep’te 500 yıldan fazla geçmişi olan bir el sanatı. Çarşının yollarında, Mitat Enç’in kahramanları ile her an göz göze gelebilirsiniz. Özellikle hanımların hiç çıkmak istemeyeceği çarşıda, mutfak gereçlerinin en halisleri temin edilebilir. Baharatçılar, kumaşçılar, yemeniciler, sedef kakması ustaları ve taze sebzeler buradaki çarşılarda...

14.00 - Güzel bir mola için tarihi Tahtanî Camii

Bu tarihî cami de yine Kale’nin yakınındaki Şekeroğlu Mahallesi, Uzun Çarşı Caddesi üzerinde yer alıyor. 1557 tarihli bir belgede adı geçen ibadethanenin yaptıranı bilinmiyor. Cami, 1563 yılında Antep Valisi Osman Paşa tarafından onarılmış. Bir rivayete göre ağaçtan yapılmış olan camiye halk ‘tahtalı’ dermiş. Bugünkü adı, oradan geliyor. Bu arada öğle namazı için mola. Sonra da cami çevresinde, tarihi sokaklarda dolaşabilirsiniz.

16.00 - İyice acıkmak gerek ki yemeklerin lezzeti hissedilsin

Kahvaltının etkisi geçmek üzere. Sağdan soldan yemek kokuları geliyor burnunuza. Ve sizi Antep’in tadına doyamayacağınız yemekleri ile baş başa bırakıyoruz. Ne mi yenir? Alinazikten başlayan uzun bir liste...

 17.30 - Biz ‘Alaüddevle Camii’ diyelim siz ‘Ali Dola’ anlayın

Yorgunluk hissediliyor. Hem ikindi namazı hem de dinlenmek için Alaüddevle Camii çıkıyor karşımıza. Uzun Çarşı’nın yakınında, Eski Saray Caddesi üzerinde yer alan bu caminin halk arasındaki adı: Ali Dola.


17.45 - Alışveriş ve çay molası için kara basamaklardan inin

Bir 17. yüzyıl eseri olan Zincirli Bedesten’in halk arasındaki ismi ‘Kara Basamak Bedesteni’. Bir zaman et hali olarak da kullanılan tarihi çarşısının içinde 80 dükkan bulunuyor. Bedestenin beş kapısı var.

 19.00 - Antep’in Gazi oluşuna şahitlik eden cami: KARAGÖZ

Gaziantep’in eski yerleşim yerlerinden Karagöz Mahallesi’nde bulunan cami, şehrin tarihî yüzlerinden. Minaresine dikkatle bakılırsa Antep savunmasının izleri görülecektir. Akşam ezanı, günün bittiğini söylüyor.

 

 

 

 

Çevrimdışı kartal27

2. gün - 09.00

Su böreğini bir de Gaziantep’te deneyin

Katmere alıştıysanız Antep’e de alışmışsınız demektir. Sabah kahvaltısında su böreği, çay ve tabiî ki katmer. Ya da beyran!

10.00 - Modern bir ‘antik kent’ müzesi: Zeugma Mozaik Müzesi

2011’de ziyaretçilere açılan ve bin 700 metrekarelik mozaik ile dünyanın en büyük mozaik müzesi burası. Zeugma’daki mozaikler, 13 renk armonisinden oluşuyor. Üç blok olarak inşa edilen bu müzede, dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiği de yer alıyor.

12.00 - Gaziantep’te sanki her yer  et ve tatlı

Öğlen et şiş, küşleme ve kebap yenebilir. “Gaziantep’te sanki her yer et ve tatlı!” diyesi geliyor insanın. Unutmadan üstüne o harika sıcak baklavalardan behemehâl yemeli.
4.00 - Şirvani Mehmet Efendi Camii

Antep’te bütün yollar Bakırcılar Çarşısı’na çıkıyor. Buranın yakınındaki Şirvani Mehmet Efendi Camii’nde öğlen namazı kılınabilir. Halk buraya İki Şerefeli Cami diyor. Rivayete göre caminin banisi Şirvani Mehmet Efendi, seyyid. Manivi havası bundanmış.
14.45 Ortadoğu ve balkanlar’ın en büyük hayvanat bahçesi

Gaziantep sokaklarında kaybolduktan, bir sürü hediyelik eşya aldıktan sonra, hele de çocuklarınız varsa şehrin dışındaki hayvanat bahçesine gidebilirsiniz; diplomatik filleri, karizmatik kaplanları, huysuz su aygırlarını ve nazlı develeri görmek için...

16.00 - Bölgenin en büyük Mevlevihanesi Gaziantep’te

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük Mevlevihanesidir. Gaziantep Şerî Mahkeme Sicil Kayıtları’na göre 1638’de Ayıntab Sancak Beyi Türkmen Mustafa Ağa bin Yusuf tarafından yaptırılmış. Mevlevihane kesme taştan yapılmış olup; bir avlu içinde.

17.00 - Süprizlerle dolu Tarihî Antep Evleri

Gaziantep’te başta valilik olmak üzere, belediye ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle 200 ev restore edildi. Şehrin tarihî mirasına katkı sağlayan bu evler ziyaretçilerini şaşırtacak detaylarla dolu. Mozaikli avluları, özgün odaları ve mağaraları...
19.30 - Bir fincan Menengiç kahvesinin kaç yıl hatırı vardır?

Gezinizi mutlaka Bakırcılar Çarşısı’nın içinde yer alan 500 yıllık Tahmis Kahvesi’nde, harika bir Türk kahvesi ya da menengiç kahvesi ile noktalayın... Ve fonda Antep müzikleri... Çarşıdan gelen çekiç sesleri ile gezinizi değerlendirebilirsiniz.

Çevrimdışı kartal27

Türkiye’nin yemek konusundaki en ünlü şehri Gaziantep. Aslında Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri ama her giden turist için öncelikli olan burada en fazla ne kadar yiyebileceği. Biz de zaten tarihi veya doğal güzellik aramaya, şehrin gelişmişliğini görmeye değil yemek yemeye gittik. Çok yedik, süper yedik. Yemekten fırsat kaldıkça diğer güzelliklerini de keşfettik.
Aşağıda Turistip gözüyle Gaziantep için 10 ipucunu bulacaksınız. Sıralama en çok beğenilenden başlıyor. İtiraf ediyorum, burası için yazdığım ipuçlarını 10 taneyle sınırlandıramadım. O yüzden hile yapıp alta notlar ekledim. Olur o kadar.
Beyran Çorbası! Bak buraya yazıyorum, sırf bunun için tekrar gideceğim. Sabahın köründe iç yağlı, bol etli, bol acılı bi’ çorba içmek ancak Antepliler’in  aklına gelirdi zaten. İyi ki de gelmiş. Ne yapın edin, ağır gelir yiyemem demeyin, Bakırcılar Çarşısı’nın yanındaki Metanet’e gidip Beyran Çorbası için. Sabahtan gitmezseniz bulamazsınız, en geç 12:00’de bitiyormuş.
Yine bir sabah güzeli: Katmer. Gitmeden önce en lezzetlisinin Katmerci Zekeriya’da olduğunu öğrendik. Katmerci Zekeriya, Gaziler Caddesi yakınında bir ara sokakta. İncecik hamurun arasında kaymak ve boollll Antep fıstığı. Gelen katmer epey büyük, 2 kişiye yeter. O lezzeti, o mutluluğu tarif edemeyeceğim sanırım.
Gaziantep’in bir başka çılgın lezzeti Küşneme. Yiyeceğiniz yer Ayıntap Kebap Mehmet Usta. Kebapçı Halil Usta’yı duymuş olabilirsiniz ama o merkezden biraz uzakta, Karşıyaka Mahallesi’nde ve her saat açık olmuyor. Halil Usta’nın kardeşi Mehmet Usta daha merkezi bir yerde, üstelik akşamları ve hafta sonu da açık bir yer açmış. Küşneme, kuzunun omurga kısmından alınan bir et. Hem sade hem de özel baharatlısını getiriyorlar ama baharatlı olan tadımlık. Etin o kısmından az bulabildikleri için porsiyon olarak veremiyorlarmış. Yanında gelen salata başlı başına bir lezzet.
Araba kiralama şansınız varsa mutlaka ama mutlaka Halfeti’ye gidin. Gaziantep’e 1 saat mesafedeki Halfeti’nin detaylarını şu yazıda bulabilirsiniz.
Antep’te tabii ki baklava yiyeceksiniz. Özellikle Koçak Baklava’yı denememezlik etmeyin. İki şubesi var, adresleri aşağıda. Baklavayı teris çevirip altına bak, ısırınca hıırrşş edecek diyorlar ya, işte bu çok fena hırş ediyor.
Gaziantep’te sadece kebap değil de yöresel Antep yemekleri bulmak tahmin ettiğimden zor oldu. Size önerim Aşina Restaurant. Özellikle Lebeniye çorbası şa-ha-ne!
Aklınıza hemen baklava gelse de Zeki İnal’da şöbiyeti atlamayın. Bir de kahke yapan fırınlar var. Tatlı-tuzlu kurabiyeler. Tam atıştırmalık, çok lezzetliler.
Muhtemelen İmam Çağdaş’a gideceksiniz. İşte onun yanında Fıstıkçı Vakkas var. Buradan nar ekşisi almalısınız. Fıstığı da buradan alabilirsiniz ama baklavacılarda da iyi fıstık satılıyor, karar sizin.
Bakırcılar Çarşısı’nın hemen arkasında Gaziantep Emine Göğüş Mutfak Müzesi var. Küçücük bir müze. Antep’e yiyip içmeye gittiyseniz, nankörlük etmeyin, bu müzeye gidip şehrin mutfak kültürünü de öğrenin.
Gaziantep’in en bilinen tarihi yeri Bakırcılar Çarşısı olsa da, yenilenen tarihi binaları, kıvrım kıvrım sokaklarıyla Bey Mahallesi’nde salına salına gezmeniz gerek. Biraz yokuş çıkın, midenizde yeni yemeklere yer açın.
Not 1: Eve getirmek üzere baklava alacaklara duyurulur: Özellikle Koçak Baklava, İmam Çağdaş gibi iyi bir yerden aldıysanız ertesi gün baklavanızı şekerlenmiş bulacaksınız. Bunun sebebi gerçek şeker kullanmaları. Yani bu iyi bir şey. Yapmanız gereken fırında çok az ısıtıp yemek -ki donan şeker biraz erisin. Tabii hiçbir şekilde taze taze yemek gibi olmuyor.

Çevrimdışı kartal27

Gaziantep’te Küşleme Nerede Yenir? Kebapçı Halil Usta, Karşıyaka, Gaziantep
Kimileri “Küşneme” der, kimileri “Küşleme”. Biz “Küşleme” diyoruz. Peki nedir küşleme? Etin alası. Sinirsiz. Has koyun eti. Löp et. Cillop. Lokum. Bir koyunun omurgasının etrafından yalnızca iki tane çıkıyor. Deniz ürünlerinde havyar ne ise, et olayında da küşleme o. Krem dö la krem. Ağlatır. Ben ağladım. O derece.

Bir de bu hınzır kömür ateşinde mangalda hazırlanırsa, lezzet ehli için göz yaşartıcı oluyor. Bunların da üstüne küşlemeyi efsanesi tüm ülkeye yayılmış Gaziantep’li Halil Usta’dan yiyorsanız, ruhunuzu teslime hazır olun!

Efendim, hikaye şöyle. Tam iki buçuk yıl sonra şanlı bir geçmişe sahip şehrimiz Gaziantep’e tekrar ayak bastık. Ne mutlu bize ki sebebi ziyaretimiz elbette yemekti. Harbiyiyorum.com‘a yazı yazmaya başlama sebebimiz olan ilk Gaziantep gezimiz ve akabinde hazırladığımız “Gaziantep Serisi” eksik kalmıştı. Zira Gaziantep denince, en az kahramanlıkları kadar yeme-içme üzerine de şanlı bir tarihe sahip olan şehrin, sadece üç-beş yazı ile tamamlanması mümkün değil. Bunu ikinci seferimizde ziyadesiyle anlamış olduk. İnşallah bir üçüncüsü de olur.
Gelelim “Halil Usta“ya. Küşlemesi ile ün yapmış Halil Kör’ün yeri Gaziantep’in Karşıyaka semtinde. Kendisi ise beyaz önlüğü ile dükkanda kasanın başında. Muhtemelen şan ve şöhretin para ile buluştuğu noktayı kollamak istemiş artık. Önemli bir yer gerçekten. Bir işte şan ve şöhrete ulaştıysan ve ticaret ehliysen kasada durmak en doğrusu. Halil Usta’nın yetiştirdiği kendi ustaları ise ateşin başındalar. Lokanta/Dükkan dışarıdan pek algılanmasa da, içeride epey bir yatay derinliğe sahip.

Derinlik demişken, Halil Usta kebaplarını bakır ve çukur kaplarda servis ediyor. İkinci kez ne mutlu ki, tesadüfen yiyicilerin piri arkadaşımız Löplöpçüler ile birlikte Antep yemek turu yaptık. Halil Usta’ya berabercene gittik. Çeşitli kebaplarından sipariş ettik. Sebzeli kebap, simit kebabı ve küşleme. Bütün kebapları çok güzel ama ben küşlemeciyim arkadaş! Simit kebabı ise hafif “Falafel” etkisinde. Ayrıca Antep’te makbul olan et, koyun eti
Şimdi bu noktada Gaziantep’li yemek ustalarına değinmekte fayda var. Hepsi işlerine tuhaf bir şekilde bağlılar. İnsanları doyurmayı seviyorlar. Ayrıca markalar. Yemek yapmayı çok önemsiyorlar ve hizmet ehliler. Övülmeyecek yemek yapmazlar. Olur da yemekten anlıyorsanız, yaptıkları yemeği beğenmezseniz kahrolurlar. Bu da her daim çıtayı yüksek tutmalarını sağlıyor.

Gaziantep’te sadece Halil Usta eksik kaldı diye yaptığımız ziyaret sonrasında yeni bir külliyat ile döndük.  Sonuç: Gaziantep’i çok seviyoruz. Avrupa’da her sene artan fonlardan bir konuda bir yer başkent oluyor ya, olur da “Yemek Başkenti” olayına girerlerse dileriz Antep başkent olur, ki Avrupa kebap görsün. Böylece gelsin hidayet!

Amin!

Çevrimdışı kartal27

Dünyanın en eski baklavacısı; Elmacıpazarı Güllüoğlu… Yaklaşık 300 yıllık geçmişe sahip Elmacıpazarı’nda lezzet de 142 yıldır aynı yerde. Gaziantep’e yolunuz düştüğünüzde baklavanın doğduğu yeri mutlaka ziyaret edin.
Gaziantep dendiğinde baklava, baklava dendiğinde ise akla ilk Güllüoğlu geliyor. Elmacıpazarı’nda Güllüoğlu, 1871 yılından beri hizmet veriyor. “Dünyanın en eski baklavacısı” olan bu mekan 6. kuşak tarafından işletiliyor. Dile kolay 142 yıldır aynı yerde. Harran ovasının buğdayından elde edilen un, Gaziantep’in fıstığı ve Şanlıurfa bölgesinin sadeyağı ile yüz yılın üzerindeki tecrübe birleşince ortaya böylesine güzel lezzetler çıkıyor.
Güllüoğlu ismi, markası, ailesi konusu bana oldukça karışık geliyor. Google’a sorayım dedim, işin içinden çıkamadım. Bir bilenden hikayesini dinlemek isterim, ilginç olacağı kesin.
Seçim yapmak gerçekten zor. Hepsi canlı ve güzel gözüküyor ki, insan seçim yapmakta zorlanıyor. Seçimimi şöbiyetten yana kullanıyorum. Şöbiyeti yerken havuç dilimi kestiğim de doğrudur!
Fıstığı, kokusu, içerisindeki kaymağı aklımı başında aldı. Adeta bitmemesi için her dilimi giderek ufalttım ama yapacak bir şey yok. Tadı damağımda kaldı! Devamı gelirdi ama sabahın erken saatleri ve denenecek çok lezzet olduğundan abartmadım :)

Çevrimdışı CanEmre

Çok güzel bir paylaşımlar, yakın zamanda Antep gezisi niyetim vardı zaten. Mevsim olarak önerin var mıdır? Hangi zamanda gitmek gerekir? @kartal27
Bizim için sevdadan çıldırmış diyorlar,
Bilmeyenler nasıl anlasın

Çevrimdışı CanEmre

Gece gece resimler beni benden aldı  :acim:
Bizim için sevdadan çıldırmış diyorlar,
Bilmeyenler nasıl anlasın

Çevrimdışı kartal27

Gece gece resimler beni benden aldı  :acim:


 gece gece attımki millet isyan etmesin :)

Çevrimdışı kartal27

Çok güzel bir paylaşımlar, yakın zamanda Antep gezisi niyetim vardı zaten. Mevsim olarak önerin var mıdır? Hangi zamanda gitmek gerekir? @kartal27
bahar ayları gel bence  yazın bıraz sıcak oluyor ama nem olmadıgı icin biraz rahat   :D

Çevrimdışı CanEmre

gece gece attımki millet isyan etmesin :)
iyi düşünmüşsün  :ok:
bahar ayları gel bence  yazın bıraz sıcak oluyor ama nem olmadıgı icin biraz rahat   :D
Nisan sonu Mayıs başı benim için de uygun dönem. Şimdiden ufak ufak yapayım bir planlama. Teşekkürler...
Bizim için sevdadan çıldırmış diyorlar,
Bilmeyenler nasıl anlasın

Çevrimdışı kartal27

1975 yılından bu yana Gaziantep’te yalnızca yöresel yemeklerin çıkarıldığı bir restoran olan Metanet, bölgeye özel lezzetlerin tümüne hakim. Koyun etinden yapılan Beyran Çorbası, etin iyice temizlenmesinin ardından yaklaşık 3 saat suda bekletilerek yüksek ateşte pişiriliyor. Daha sonra 13 saat boyunca kısık ateşte pişen etlerin suyu boşaltılarak, etler kemiklerden ayrılıyor ve çıkarılan etlerden çorba elde ediliyor.

Yalnızca Gaziantep yöresine ait olan Beyran Çorbası, bugün yalnızca Metanet adlı mekanda çıkarılıyor. Beyran’ın esasında bir yemek olduğunu söyleyen Ökkeş Babacan, çok zahmetli bir yemek olduğunu da vurguluyor. İstanbul Altunizade’de bulunan ve Gaziantep mutfağını sunan Mabeyn restoranı örnek gösteren Ökkeş Babacan, Mabeyn restoranın sahibi ile de çalıştıklarını söylüyor. Yaklaşık 36 yıldır hizmet veren Metanet’te kebap, lahmacun ve yöreye özel diğer lezzetler de çıkarılırken sabah 05:00’de servis hazır ediliyor ve akşam 18:00’da servise son veriliyor.

Çevrimdışı kartal27

Gaziantep sadece baklava, kebap ve lahmacun’dan ibaret DEĞİL !

Nohut Dürüm’ü hiç duydunuz mu bilmiyorum ama ben Gaziantep’te önce duydum, sonra tanışmış oldum kendileriyle. Çok beğendim…

Bana Nohut Dürüm’ün, öğrenci veya yoksul insanların, dar gelirli kesimin yiyeceği olduğu söylenmiş. Yalan! Bu lezzeti tadıp da müptelası olan her yelpazeden insan var.

Nohut dürüm’ü Gaziantep’in bilindik yemek kültürü içinde zikretmeyen kime sorduysam, aşağı-yukarı şuna benzer tepkiler aldım “Aaaa evet nohut dürüm harikadır, mutlaka tatmalısın!”.

İnsanın “be hey şimdiye kadar neredeydiniz?” diye sorası geliyor…

Neyse, Gazinatep’e yolu düşenlere tavsiye ediyorum “nohut dürüm”ü. Acılısı ve acısızı var. Kübban denilen açık ekmeğe, içine marul, domates ve soğandan oluşan salata karışımı ile servis ediliyor.

Nohutların, sütte haşlandığı söylendi bana ama bir dürümün 1-1,5-TL’ye satılıyorken buna pek ihtimal vermedim. Hoş ne fark eder ki, lezzeti güzel ve hepsinden önemlisi oldukça doyurucu idi.

Karşıyakalı (İzmir Karşıyaka değil !) dürümcü Recep Usta, Gaziantep’te lezzeti ile takdir toplamış bir mekan. Nohut dürümün yanı sıra farklı lezzet arayanlara kavurma, tavuk sote, tava ve kızartma gibi çeşitler de sunuyor.

Gaziantep’te Karşıyaka semtinde, eski tekel fabrikasının yanında bu mekan. İpek yolu caddesinin alt tarafında diye kime sorsanız bilir. Afiyet olsun…
buda emekcinin ögrencinin  kebabı


Etiketler: