Beşiktaş JK Futbol Takımı 2014/15 Sezonu »

[Pascal]

Melo'ya çok benzeyen bir tarzı var oyuncunun. Ortalama 4-5 milyon euro kesin çekerler bu oyuncu için en az. Ama kumaşı en önemlisi fiziği çok iyi gözüküyor.

Bu oyuncu Argentinos Juniors takımında, sıkı bir pazarlıkla makul bir bedele alınabilir diye düşünüyorum. 4-5 milyon bile çekseler, almaya değer, çünkü geleceği çok parlak. Porto güney amerikanın derinliklerinden eşeleyerek geleceğin yıldızı oyuncuları buluyor, biz bulamıyoruz deyip duruyoruz. İşte Gaspar böyle bir oyuncu. Alabilirsek büyük kazanç..

[Çağrı]

Eski yöneticilerden Mehmet Helvacı, Galatasaray'ın 2016 yılında Avrupa'ya gidemeyeceğini ileri sürdü. Helvacı, "Ne yapılırsa yapılsın bu mali tablo ile Galatasaray 2016 sezonunda Avrupa Kupaları'na katılamayacak. Herkesin hesabını kitabını buna göre yapması gerek. Girin hesapları inceleyin maalesef durum kötü" ifadelerini kullandı.

[Çağrı]

Bu oyuncu Argentinos Juniors takımında, sıkı bir pazarlıkla makul bir bedele alınabilir diye düşünüyorum. 4-5 milyon bile çekseler, almaya değer, çünkü geleceği çok parlak. Porto güney amerikanın derinliklerinden eşeleyerek geleceğin yıldızı oyuncuları buluyor, biz bulamıyoruz deyip duruyoruz. İşte Gaspar böyle bir oyuncu. Alabilirsek büyük kazanç..

Takibe alacağım umarım kulüpte çalışma vardır oyuncu ile ilgili hiç ismi sürülmedi çünkü şimdiye dek

[Pascal]

Takibe alacağım umarım kulüpte çalışma vardır oyuncu ile ilgili hiç ismi sürülmedi çünkü şimdiye dek

Böyle bir oyuncunun kimse varlığının farkında değil. İşte biraz farkındalık yaratabilmek için burada twitter'da bahsetmeye çalışıyorum ki, yetkili birileri görüp, duysun, takip etsin diye...

[Çağrı]

Böyle bir oyuncunun kimse varlığının farkında değil. İşte biraz farkındalık yaratabilmek için burada twitter'da bahsetmeye çalışıyorum ki, yetkili birileri görüp, duysun, takip etsin diye...

Takip edilme açısından şunu söyleyeyim ediyorlar sosyal medyayı.

Bizzat bir olay yaşadım ben burada anlatmayayım doğrudan kulüpten arandım o yüzden yazın mutlaka birileri görüyordur.

[Pascal]

Takibe alacağım umarım kulüpte çalışma vardır oyuncu ile ilgili hiç ismi sürülmedi çünkü şimdiye dek

Ayrıca takip konularına meraklıysan sana birkaç isim daha vereyim:

Stoper olarak Samir ve Daniel Amartey. (Samir diye ararsanız bulmanız çok zor, tam adı: Samir Caetano de Souza Santos)
Forvet olarak Kevin Méndez, Ademilson, Jaime Báez, Érick Torres.

Hepsi de geleceğin yıldızı olacak isimler...

[Pascal]

Takip edilme açısından şunu söyleyeyim ediyorlar sosyal medyayı.

Bizzat bir olay yaşadım ben burada anlatmayayım doğrudan kulüpten arandım o yüzden yazın mutlaka birileri görüyordur.

Buna sevindim, bir sonraki yazdığım isimleri de incelemeni tavsiye ederim. Hepsi de birbirinden yetenekli. Sen de destek olursan bu isimleri sosyal medyada duyurmaya çalışalım..

[Çağrı]

Ayrıca takip konularına meraklıysan sana birkaç isim daha vereyim:

Stoper olarak Samir ve Daniel Amartey.
Forvet olarak Kevin Méndez, Ademilson, Jaime Báez, Érick Torres.

Hepsi de geleceğin yıldızı olacak isimler...

Erick Torres 3 yıldır bekleniyor yabancı otoriteler olmayacağını düşünüyor artık ben baya bir şey bekliyordum ondan.

Ademilson da kararkterden kaybedecek gibi duruyor.

Uruguay ligine ilgim çok fazla çünkü parlayan 3 hucumcudan biri dünya yıldızı oluyor orası takibimde bayadır 

Beni en çok heyecanlandıranlar şuanda ;

Youri Tielemans ve Mbemba Anderlecth'ten. Önlü arkalı çok uyumlular umarım aynı takıma gider ikisi de.

Timo Werner - Stutgart ( Gol sayılarına bakınca şok olabilirsin )

[Çağrı]

Buna sevindim, bir sonraki yazdığım isimleri de incelemeni tavsiye ederim. Hepsi de birbirinden yetenekli. Sen de destek olursan bu isimleri sosyal medyada duyurmaya çalışalım..

Elimden geldiğince olurum tabi ki.

Bir sonraki sene piyasada aktif olacağım şuan bağlantım çok az sadece menajer bir arkadaşım var Batur Bey'in şirketinde. Ama bir sonraki sene doğrudan bağlantı kurabileceğim gibi duruyor.

[Samet Ç]

Elazığspor'un resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Beşiktaş Kulübü'nün iç saha futbol karşılaşmalarını oynadığı İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadyumu zeminin şu anki durumunun futbol karşılaşması oynanması için el verişli olmaması nedeniyle, karşılaşmalarını hangi stadyumda oynayacağı konusunda yaşadığı sıkıntıları üzüntüyle takip etmiş bulunmaktayız.

111 yıldır Türkiye’de ve Avrupa’da bir çok branşta başarılar elde eden, Ay-Yıldızlı bayrağımızın dalgalanmasını sağlayan, ülkemizin güzide takımlarından Beşiktaş Kulübünün stadyum konusunda yaşadığı sıkıntı camiamızı oldukça üzmüştür.

Bazı karşılaşmalarını Ankara Yenikent Asaş Stadyumunda oynamak üzere karar alan Beşiktaş yönetimine çağrımız şudur ki, Elazığ Atatürk Stadyumunun kapılarının her zaman kendilerine açık olduğunu ve kendilerini Elazığ’da ağırlamaktan onur duyacağımızı belirtmek isteriz.

Kamuoyuna duyurulur

Saygılarımızla"

[Pascal]

Beni en çok heyecanlandıranlar şuanda ;

Youri Tielemans ve Mbemba Anderlecth'ten. Önlü arkalı çok uyumlular umarım aynı takıma gider ikisi de.

Timo Werner - Stutgart ( Gol sayılarına bakınca şok olabilirsin )

Bu oyuncular zaten şu anda tüm avrupa devlerinin gözdesi durumunda. Bunlar bizi aşar   ben kendi çapımıza uygun oyunculara bakıyorum. Favorim Kevin Mendez.

[Çağrı]

Elazığspor'un resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Beşiktaş Kulübü'nün iç saha futbol karşılaşmalarını oynadığı İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadyumu zeminin şu anki durumunun futbol karşılaşması oynanması için el verişli olmaması nedeniyle, karşılaşmalarını hangi stadyumda oynayacağı konusunda yaşadığı sıkıntıları üzüntüyle takip etmiş bulunmaktayız.

111 yıldır Türkiye’de ve Avrupa’da bir çok branşta başarılar elde eden, Ay-Yıldızlı bayrağımızın dalgalanmasını sağlayan, ülkemizin güzide takımlarından Beşiktaş Kulübünün stadyum konusunda yaşadığı sıkıntı camiamızı oldukça üzmüştür.

Bazı karşılaşmalarını Ankara Yenikent Asaş Stadyumunda oynamak üzere karar alan Beşiktaş yönetimine çağrımız şudur ki, Elazığ Atatürk Stadyumunun kapılarının her zaman kendilerine açık olduğunu ve kendilerini Elazığ’da ağırlamaktan onur duyacağımızı belirtmek isteriz.

Kamuoyuna duyurulur

Saygılarımızla"

Güzel bir teşekkür mesajı ile yanıtlamalı ve devre arası bir gösteri maçı ayarlanlı Elazığ'da hasılat onlara kalacak şekilde.

[Samet Ç]

Güzel bir teşekkür mesajı ile yanıtlamalı ve devre arası bir gösteri maçı ayarlanlı Elazığ'da hasılat onlara kalacak şekilde.

Kesinlikle katılıyorum.

[Çağrı]

Bazı şeylerde hala çok eksiğiz.

Fener bugün 1 milyon üye lansmanı yaptı bütün camiasıyla çok güxrl bir tanıtım oldu hedefine ulaşmayacaktır ama bir sürü insanı çekecektir kulübe.

Biz 2 sene önce yapacaktık hesapta bunu her şey lafta.

[Çağrı]

Helvacı ne yapılırsa yapılsın Gs'nin seneye Avrupa'ya gidemeyeceğini söylüyor bu tabloyla.

Aysal ortada yok. En kötüsü enerjik gerçekçi projeleri olan başkan adayları da yok.

Bizim gibi stad beklentileri de yok. Devasa bütçeye rağmen bu duruma geldiler komidin çocukları.

[Çağrı]

Vatan gazetesi yazarı Serhat Ulueren‚ Arsenal-Galatasaray maçı ile ilgili yazısında sarı kırmızılı kulübün başkanı Ünal Aysal´ı topa tuttu. Ulueren‚ "Dün yaptığım kesin istihbarata göre 25 Ekimde başkanlığı bıraktıktan sonra 1 Ocak 2015e kadar Türkiyeyi terk edecek" dedi.

TÜRK Dil Kurumundan bulabildiğim‚ hakaret içermeyen ama ne anlama geldiğini hemen herkesçe bilinen bu iki kelime dün gece için cuk oturmuştur diye düşünüyorum. Kime mi? Acele etmeyin‚ anlatacağım.

İddia ediyorum dün G.Saray‚ Londradan puan çıkarsaydı‚ Aysal 3.5 yıldır aralıksız yaptığı gibi medyanın karşısına çıkıp‚ Futbolcular ve taraftar bizi bırakma başkan dedikleri için başkanlığa yeniden aday olacağım herhalde(!) derdi. Şimdi ne mi diyecek? Yakında kaçıp gideceği için söyleyecek sözü olduğunu sanmıyorum. Yine de ortaya çıkıp komiklikler yapabilir. Merak etmeyin‚ Türk futbolu kısa süre sonra ondan kurtulacak.

DÜŞÜNEBİLİYOR musunuz; Size haber vereyim‚ Cemal Özgörkey aday olacak ve ben de onu destekliyorum diyor ama Özgörkey 24 saat geçmeden kendisini yalanlıyor.

Biraz dinleneyim belki önümüzdeki Mayısta yeniden aday olabilirim diyebilecek kadar pişkin.


"AYIP NEDİR BİLMİYOR"
Fatih Terimin mesajlarını ben vermedim‚ telefonum hep ortalardadır‚ birisi alıp servis etmiş olacak diyebilecek kadar ayıp nedir bilmeyen...
VE bu beyefendi(!) hâlâ o koltukta oturabiliyor.


"GALATASARAYLILAR UTANMALI"
Aslında G.Saraylılar utanmalı‚ Biz bu beyefendiyi(!) nasıl başkan seçtik diye. Çünkü bu adam resmen dalga geçiyor camiasıyla.
Ama dün yaptığım kesin istihbarata göre 25 Ekimde başkanlığı bıraktıktan sonra 1 Ocak 2015e kadar Türkiyeyi terk edecek. Terk etmez kalırsa başı büyük belada. Çünkü G.Sarayda son 2 yılda yapıldığı iddia edilen tüm yolsuzluklar‚ usulsüz harcamalar‚ naylon faturalar bir bir ortaya çıkacak. Bekleyip görelim.

Kurban keseceğim

Gelelim maskaraya...
Snejderden Pirlo yaratmaya kalktı‚ dağlara taşlara yaptı. Son maçın en iyisi Olcanı kulübeye çekip G.Sarayı sabote etti. Tarıkı‚ Brumayı‚ Umutu oynatmayıp Pandeve sarıldı ve G.Saraya ihanet etti. Bu Prandelli teknik adamsa ben de kasabım. Ve Aysalla Prandelli bu ülkeden gittiğinde söz veriyorum 1 değil 2 kurban keseceğim. Hepsini de hayır kurumlarına bağışlayacağım. Yetmezse LÖSEV‚ ALS Derneğine de bağış yapacağım.
Bunları yazmaya başlarken skor 4-0 olmuştu.


"SELÇUK ALDIĞI PARAYI SAYARKEN YORULUYOR MU!"
Selçuk İnan efendi yorgunmuş‚ oynamak istememiş. Doğruysa bir zahmet senelik aldığı 10 milyon lirayı da iade etsin lütfen. Parayı sayarken yorulur sonra! Çünkü o aldığı para G.Saray seyircisinin cebinden çıkan para.

"MELO´NUN BOMBASINI WELBECK PATLATTI"
Melo´nun da dün bombasını Welbeck patlattı. 5 maçta 1 gol atan Welbeck‚ Melo ile Chedjou sayesinde dün gecenin kralı oldu. Aslında Melo 34. dakikada atılmalıydı.
NEYSE Ünal Aysal ve Prandelli ikilisi Batıya açılan pencere G.Sarayı el ele bitirdiler. Şimdi gidip kına yaksınlar.

[Türkay]

Bazı şeylerde hala çok eksiğiz.

Fener bugün 1 milyon üye lansmanı yaptı bütün camiasıyla çok güxrl bir tanıtım oldu hedefine ulaşmayacaktır ama bir sürü insanı çekecektir kulübe.

Biz 2 sene önce yapacaktık hesapta bunu her şey lafta.

Bizim zaten 1 milyon üye imkansız gibi bir şey bence.

[murat]

Geçen hafta bu köşede G.Saray’ın mali durumunu masaya yatırmış ve yazının sonunda “G.Saray yönetimi Riva ile ilgili ne düşünüyor acaba” diye bir soru sormuştum. Epeyce G.Saraylı’dan telefon aldım. Yeni bilgiler edindim. Neredeyse son 1 yıla yakın zamandır G.Saray’ın mali durumunun iyi olmadığını defaatle yazdım. Bedelli Sermaye Artırımı operasyonlarını kaleme aldım.

Şimdi bizzat G.Saray’ın içindekiler de; çeşitli gazetelerdeki meslektaşlarım da benzer şeyler söylüyorlar.

Kısaca geçen hafta yazdıklarımı hatırlatmakta fayda var: Demiştim ki: G.Saray’ın eylül ayında basının dışarı çıkarıldığı Divan Kurulu Toplantısı’nda açıklanan konsolide borç tamı tamına: 874.300.815 TL. Yani 434 milyon dolardır. Bu rakamın içine sporcu alacakları dahil değil. Şarta bağlı ödemeler adı altında toplanan ve tüm sporcuların ödemeleri için taahhüt edilen miktar 100 milyon dolar. Kulübün son 6 aylık geliri 106 milyon dolar ama son 6 aylık gideri ise 154 milyon dolar.

Bu yazıyı yazdığım gün Borsa İstanbul’dan bir açıklama geldi. “Batık” denilen Beşiktaş’ın negatif işletme sermayesi 178 milyon TL iken G.Saray için bu rakamın tam 288 milyon TL olduğu ortaya çıktı. Borsa ayrıca kulübün kısa vade hasılatının giderlerinden büyük olduğunu; önemli ölçüde yabancı para açık pozisyonu bulunduğunu; belirterek şu ikazı yapmayı kararlaştırdığını söyledi: “Ortaklığın (G.Saray A.Ş) finansman sıkıntısına düşmüş olması nedeniyle şirketin finansal yapısını düzeltmesi için gerekli tedbirlerin alması hususunda uyarılmasına….”

Borsa İstanbul açıklamasında çok önemli bir husus daha vardı. “G.Saray negatif işletme sermayesini oyuncu değerleme bedellerini yükselterek kapatmaya çalışıyor” diyor Borsa İstanbul… Böylesine bir bilanço durumuyla kulübün nasıl lisans aldığı ayrı bir soru işareti olmakla beraber bu yazının konusu lisans değil.

***

Yine eylüldeki Divan Kurulu’na dönelim. Borsa İstanbul’un bu uyarısından haftalar önce Divan Kurulu Üyesi Murat Ece benzer bir uyarıyı yapmış aslında. Demiş ki “Ey yönetim kurulum; futbolcularımızın bonservis bedeli değerini tam 236 milyon TL artırmış ve bunları varlık saymışsınız. Oysa bizim tarihi rekorumuz 29 milyon TL ile Arda Turan’dır. Bu varlık olarak gösterdiğiniz yüksek oyuncu bonservis bedelinin makul açıklamasını bana yapınız.” Murat Ece aynı konuşmasında yönetimin bu ekstra değerlemesinin Ticaret Kanunu’nun Finansal Raporlama Standartları’na da uymadığını belirtmiş. Yani G.Saray’ın kendi içinde de “geleceği doğru gören” isimler yok değil.

***

Durum ortada. G.Saray 434 milyon dolar borçlu. Bu borç dışında her yıl 100 milyon dolar oyuncu ödemesi yapmak durumunda. Maksimum gelir getirdiği yılda kazandığı toplam para 106 milyon dolar. Borsa verilerinde oyuncu bedellerini yüksek göstererek negatif tabloyu örtmeye çalışıyor, ama anında uyarı geliyor.

Şimdi bu durumdaki bir işletmenin yapacağı tek bir şey var: Mal satmak..

Gelelim Riva’ya. G.Saray’ın Riva’daki arazisi yaklaşık 1 milyon 200 bin metrekare. Bu arazinin yaklaşık 1 milyon metrekaresi için imar iznini Adnan Polat çıkardı. Bu izinle oraya 850 adet villa yapılabiliyor ve geri kalanı için golf tesisi kurulabiliyor. 200 bin metrekaresi ise Selahattin Beyazıt Ormanı olarak kalacak. Polat zamanında Riva değerlemesi yaklaşık 50 milyon dolardı. Şimdi 3. köprü güzergahı da Riva’dan geçtiği için değerinin 350-400 milyon dolara çıktığı ifade ediliyor. G.Saray yönetimi burayı bir fona satarak borcunu düşürebilir. Burada üç soru var:

Adnan Polat yönetimi için verilen imar izni; Ünal Aysal yönetimi için de geçerli midir? Genel Kurul buna ne yönde karar verecektir?

Riva arazisi satışa çıkarsa taliplisi Sberbank (Denizbank’ı alan Rus bankası) bağlantılı Rus sermayesi midir? G.Saray, Denizbank ve dolayısıyla Sberbank ile böylesi bir görüşme yapmış mıdır?

Ortakları arasında G.Saraylılar’ın çok iyi hatırlayacağı QVT’nin bulunduğu; yönetim kurulunda Sinan Kalpakçıoğlu’nun yer aldığı Ottoman Fund adlı fonun Riva’dan G.Saray arazisi etrafında imara açık olmayan arazileri topladığı biliniyor. Bu Ottoman Fund’un G.Saray yönetimi ile ne tür bir ilgisi vardır?

***

G.Saray’ın bundan sonraki Divan Kurulu toplantılarında; genel kurullarında bu sorular sıklıkla gündeme gelecektir. Bundan sonra Mayıs ayına kadar G.Saray yönetimi, Riva’yı muhakkak gündeme getirecek; genel kurulda da Riva ve Ottoman Fund konusu da defaatle tartışılacaktır.

[murat]

Bu yazıyı okuduğunuzda muhtemelen Ünal Aysal başkan adayı değil; dolayısıyla da 25 Ekim’de G.Saray başka bir başkanla devam edecek. Şimdiden hayırlı olsun diyelim.

Bugünkü konum G.Saray’ın mali fotoğrafı ve adayları nelerin beklediği ile ilgili.

Ünal Aysal; Mayıs 2011’de göreve başladığında Galatasaray Sportif A.Ş.’nin piyasa değeri 1.048.319.584 TL idi. Bugün ise 420.995.250 TL. (1 Ekim 2014 rakamıdır) Aysal; toplam 2 kez bedelli sermaye artırımı yaptı ve bu ‘operasyonlardan’ toplam 456 milyon TL bedel topladı. Sermaye artırımı yapılan bedelden bugünkü değeri çıkardığımızda (Piyasa Değeri araştırması her yerde böyle yapılır) G.Saray’ın gerçek piyasa değerini buluruz ki şu an A.Ş.’nin piyasa değerinin eksi 36 milyon TL olduğu görülür. Yani Aysal 1 milyar TL’lik piyasa değerli şirketi eksiye düşürdü.

Aynı Aysal, geldiğinde dolar 1.55 TL idi ve kulübün borcu 328 milyon dolar karşılığı 520 milyon TL idi. Bugün borç dolar bazında 338 milyon. Üstelik dolar bugün 2.2 TL. Yani şirket değeri eksiye düşmüş; borçlar TL bazında yüzde 50 artmış.

Borç alacak farkı 717 milyon lira. Üstelik VIP koltuklar ve localar 15 yıl daha Denizbank’ın. Bu tablo, dünyanın her yerinde “iflasa gidiyor” diye yorumlanır.

İşte Alp Yalman ya da Duygun Yarsuvat böyle bir kulüp alacak. Başkan Aday Adayı Mehmet Helvacı’nın önermesi olan “küçülme” stratejisi bu dönemde de uygulanacaktır. Ancak çare olamaz. Tek çare var; mal satmak. Göreve gelecek başkan, uzun süre devam ederse, eninde sonunda Riva’yı satmak mecburiyetinde kalacaktır. Bana göre satmalıdır da. İşte açmaz burada. G.Saray Genel Kurul’u Aysal’a vermediği yetkiyi adaylara verecek mi?

G.SARAY’IN YABANCI SAHİBİ OLUR MU?

Ünal Aysal ve Riva kelimeleri yan yana gelince peşi sıra Ottoman Fon da gündeme geldi. Gelin derin Galatasaray kulislerinde herkesin konuştuğu duruma bir bakalım: Riva 20 milyon metrekare bir arazi bütünü. 1 milyon metrekaresi G.Saray’ın imarlı arazisi. Geri kalan yaklaşık 19 milyon metrekarenin imarı yok. Fakat imarı olmayan arazileri hep bir fon; Ottoman Fon topladı. Aysal yönetim kurulu üyeleri de buralardan arsa aldı; hatta avukat olan bir yönetici birden sektör değiştirip Riva özelinde emlakçılığa merak saldı. G.Saray’ın arazisi satılınca Ottoman Fon’un arazileri de misliyle değerlenecek ve fon ortakları daha çok para kazanacaktı. Ama imar sorunu vardı ve Mustafa Sarıgül Belediye Başkanı olsa bu sorun rahatlıkla çözülecekti. (Bu satırların yazarı bu konuları defalarca kaleme aldı) İşte Galatasaray kulislerinde herkes bunları konuşuyor:

Sarıgül seçilemedi; Riva’da gayrımenkul şirketi planı onay almadı. Bu plan gerçekleşse bir süre sonra belki de Işın Çelebi’nin defaatle altını çizdiği hisse satışı gerçekleşecekti. G.Saray’ın çoğunluk hissesi belki de Kazak bir firmanın eline geçecekti. Şimdilik olmadı. Adayları bekleyen ağır mali tablo ile Riva satışı muhakkak gündeme gelecektir. Bu durumda göreve gelecek başkan, Riva’yı satarken Ottoman ve Mandarin Fon’ları ile konuşacak mı? İmar sorunlarına müdahil olma sözü verecek mi? En önemlisi çoğunluk hisselerini ne yapacak? G.Saray yakın gelecekte de bir Türk kulübü olarak mı kalacak, yoksa yabancı bir sahibi mi olacak?

serdar ali çelikler habertürk

[murat]

 2004 yılında  Uluslararası yatırım şirketi AIG ile yolları ayıran Galatasaray, Kulübün içinde olduğu mali sıkıntıyı aşmak için borç aldığı para karşılığında GS Sportif Hisselerini Ünal Aysal’a rehin verdi.

Anlaşmaya göre Galatasaray Kulübü, 2 yıl içinde Aysal’ın başında olduğu UNIT Şirketinden aldığı krediyi geri ödeyip hisseleri geri alacaktı.

Aslında bu kredi olayı Galatasaray için sonun başlangıcı oldu. Aysal, bu hisseleri kullanarak Galatasaray’ın başına geçecek ve bugünlere gelecekti. Sebebin de sadece sarı-kırmızı sevdası olmadığını biraz sonra göreceksiniz.

Özhan Canaydın, tehlikeyi hissetmiş olduğu için, seçimli kongre öncesi Aysal’a olan borcu geri ödemek istedi. Ama Galatasaray Kulübünün mali durumu bugünden farklı değildi. Yurt içindeki bankalar kredi musluklarını kapatmışlardı. Bilançolar maalesef kredi vermeye uygun değildi. Borç ödenmedi ve GS Sportif hisseleri AYSAL’ın şirketi UNIT bünyesinde kalmaya devam etti.

2006 Mart ayında Ünal Aysal, düğmeye bastı. Önce UNIT, Galatasaray Kulübünün kendisine olan 23,5 milyon doların tamamını ödemesini istedi. Bu parayı ödeyemeyecek durumda olan GS Sportif A.Ş. KAP’a yaptığı bildirimle bu borcu Aysal’a ödeyemeyecek durumda olduklarını, bu nedenle % 21,5 hisselerinin satışının UNIT tarafından gerçekleştirileceğini açıkladı.

UNIT, elindeki GS Sportif hisselerini 38,5 milyon dolar bedelle 14 ayrı yabancı fona sattı. Fonlar arasında SOROS, QVT ve GLS Partner (Lehman Brothers) da bulunuyordu. Arada fark (12 milyon USD) da Aysal’ın kar payı oldu ve Galatasaray’a sadece 3 milyon dolar kaldı.

Galatasaray tarihinin en büyük hisse satışı, Kulübün zor zamanında kredi verdiğiyle övünen büyük Galatasaraylı Ünal Aysal tarafından alacaklarına karşılık yapılmış oldu.

Bu arada, Özhan Canaydın’ın kendi kefaletiyle Galatasaray için aldığı krediler nedeniyle Bursa’da bulunan fabrikasına haciz geldi. Bu sorunlarla uğraşan Özhan Canaydın Galatasaray’da Başkanlıkta devre dışı kalıyor, daha sonraki seçimlerde desteklediği adaylar Adnan Polat karşısında yenilgiye uğrayan Ünal Aysal,  İnan Kıraç ve  Liseliler desteğiyle Adnan Polat’ı şaibeli bir seçimle devirip Galatasaray’a başkan oluyordu.

Bu fonlardan QVT ile yaşanan sorunlar daha sonra gündemi epey meşgul etti. QVT bu arada boş durmadı ve büyük ortaklarından biri olduğu Ottoman Fund aracılığıyla Osmanli Yapı adıyla 4 ayrı şirket kurarak Galatasaray Kulübünün meşhur Riva arazisi’nin çevresindeki arazileri birer satın alarak 931.739 m2’lik alana sahip oldu.

Ama gözden kaçırdıkları ya da dikkat etmedikleri bir ayrıntı vardı; AYSAL’ın kasası, her türlü özel işlerdeki danışmanı KALPAKÇIOĞLU, bu 4 şirketin de Başkan Yardımcısı idi. Aynı KALPAKÇIOĞLU, GS Sportif hisseleri, AYSAL’ın şirketi UNIT tarafından satılırken alıcı QWT ‘nin danışmanlığını yapıyordu.

HELVACI, bir gazeteye, QWT nin elindeki GS Sportif Hisseleri karşılığında Galatasaray’ın RIVA arazısının 1/3 ‘ünü istediğini de açıklamıştır. Yani sahibi hep gizli tutulan ve çeşitli şirketlere dağılmasına rağmen Canavarın Başı QWT nin RİVA arazisi üzerindeki ilgisi taa başından beri vardı.

Hatta bazı komplo teorisyenleri J derler ki AYSAL bu arazi ve çevresindeki operasyon belirlendikten ve netleştikten sonra Başkanlığı kabul etti. Yoksa GS Sportif’in 1/ 4 ü elinde olmuş olmamış ne fark eder J

Bu arazide yapılacak tesisler için OSMANLI YAPI şirketlerinin  aldığı imar izni de, bu iş için 5 yıldır uğraşan Galatasaray tarafından emsal gösterilerek imar izni alındı.

Buna göre Galatasaray’ın 1.175.000 m2 arazisinde, 833 villa, 205.000 m2’si orman, ve 8.000 m2’lik kısmı da okul alanı olarak ayrıldı. 2012’ye geldiğimizde, 833 villanın temelini atabilmek için gereken para olmadığından ve imar izni sonrasında 2 yıl içinde inşaata başlama şartı dolayısıyla sadece Galatasaray Spor Lisesinin temeli atılarak göz boyanıyor.

Bu arada Ottoman Fund aldığı araziyi parsel parsel satışına başlamış durumda. Yanında Galatasaray gibi bir marka, 3. köprü ihtimali ve Büyükşehir Belediyesi’nin yeni şehir projesinin gücünü de arkasına alarak.
 2004 yılında  Uluslararası yatırım şirketi AIG ile yolları ayıran Galatasaray, Kulübün içinde olduğu mali sıkıntıyı aşmak için borç aldığı para karşılığında GS Sportif Hisselerini Ünal Aysal’a rehin verdi.

Anlaşmaya göre Galatasaray Kulübü, 2 yıl içinde Aysal’ın başında olduğu UNIT Şirketinden aldığı krediyi geri ödeyip hisseleri geri alacaktı.

Aslında bu kredi olayı Galatasaray için sonun başlangıcı oldu. Aysal, bu hisseleri kullanarak Galatasaray’ın başına geçecek ve bugünlere gelecekti. Sebebin de sadece sarı-kırmızı sevdası olmadığını biraz sonra göreceksiniz.

Özhan Canaydın, tehlikeyi hissetmiş olduğu için, seçimli kongre öncesi Aysal’a olan borcu geri ödemek istedi. Ama Galatasaray Kulübünün mali durumu bugünden farklı değildi. Yurt içindeki bankalar kredi musluklarını kapatmışlardı. Bilançolar maalesef kredi vermeye uygun değildi. Borç ödenmedi ve GS Sportif hisseleri AYSAL’ın şirketi UNIT bünyesinde kalmaya devam etti.

2006 Mart ayında Ünal Aysal, düğmeye bastı. Önce UNIT, Galatasaray Kulübünün kendisine olan 23,5 milyon doların tamamını ödemesini istedi. Bu parayı ödeyemeyecek durumda olan GS Sportif A.Ş. KAP’a yaptığı bildirimle bu borcu Aysal’a ödeyemeyecek durumda olduklarını, bu nedenle % 21,5 hisselerinin satışının UNIT tarafından gerçekleştirileceğini açıkladı.

UNIT, elindeki GS Sportif hisselerini 38,5 milyon dolar bedelle 14 ayrı yabancı fona sattı. Fonlar arasında SOROS, QVT ve GLS Partner (Lehman Brothers) da bulunuyordu. Arada fark (12 milyon USD) da Aysal’ın kar payı oldu ve Galatasaray’a sadece 3 milyon dolar kaldı.

Galatasaray tarihinin en büyük hisse satışı, Kulübün zor zamanında kredi verdiğiyle övünen büyük Galatasaraylı Ünal Aysal tarafından alacaklarına karşılık yapılmış oldu.

Bu arada, Özhan Canaydın’ın kendi kefaletiyle Galatasaray için aldığı krediler nedeniyle Bursa’da bulunan fabrikasına haciz geldi. Bu sorunlarla uğraşan Özhan Canaydın Galatasaray’da Başkanlıkta devre dışı kalıyor, daha sonraki seçimlerde desteklediği adaylar Adnan Polat karşısında yenilgiye uğrayan Ünal Aysal,  İnan Kıraç ve  Liseliler desteğiyle Adnan Polat’ı şaibeli bir seçimle devirip Galatasaray’a başkan oluyordu.

Bu fonlardan QVT ile yaşanan sorunlar daha sonra gündemi epey meşgul etti. QVT bu arada boş durmadı ve büyük ortaklarından biri olduğu Ottoman Fund aracılığıyla Osmanli Yapı adıyla 4 ayrı şirket kurarak Galatasaray Kulübünün meşhur Riva arazisi’nin çevresindeki arazileri birer satın alarak 931.739 m2’lik alana sahip oldu.

Ama gözden kaçırdıkları ya da dikkat etmedikleri bir ayrıntı vardı; AYSAL’ın kasası, her türlü özel işlerdeki danışmanı KALPAKÇIOĞLU, bu 4 şirketin de Başkan Yardımcısı idi. Aynı KALPAKÇIOĞLU, GS Sportif hisseleri, AYSAL’ın şirketi UNIT tarafından satılırken alıcı QWT ‘nin danışmanlığını yapıyordu.

HELVACI, bir gazeteye, QWT nin elindeki GS Sportif Hisseleri karşılığında Galatasaray’ın RIVA arazısının 1/3 ‘ünü istediğini de açıklamıştır. Yani sahibi hep gizli tutulan ve çeşitli şirketlere dağılmasına rağmen Canavarın Başı QWT nin RİVA arazisi üzerindeki ilgisi taa başından beri vardı.

Hatta bazı komplo teorisyenleri J derler ki AYSAL bu arazi ve çevresindeki operasyon belirlendikten ve netleştikten sonra Başkanlığı kabul etti. Yoksa GS Sportif’in 1/ 4 ü elinde olmuş olmamış ne fark eder J

Bu arazide yapılacak tesisler için OSMANLI YAPI şirketlerinin  aldığı imar izni de, bu iş için 5 yıldır uğraşan Galatasaray tarafından emsal gösterilerek imar izni alındı.

Buna göre Galatasaray’ın 1.175.000 m2 arazisinde, 833 villa, 205.000 m2’si orman, ve 8.000 m2’lik kısmı da okul alanı olarak ayrıldı. 2012’ye geldiğimizde, 833 villanın temelini atabilmek için gereken para olmadığından ve imar izni sonrasında 2 yıl içinde inşaata başlama şartı dolayısıyla sadece Galatasaray Spor Lisesinin temeli atılarak göz boyanıyor.

Bu arada Ottoman Fund aldığı araziyi parsel parsel satışına başlamış durumda. Yanında Galatasaray gibi bir marka, 3. köprü ihtimali ve Büyükşehir Belediyesi’nin yeni şehir projesinin gücünü de arkasına alarak.  Galatasaray Kulübünün en zor zamanında BELÇİKA vatandaşı, Finans dehası bir İşadamı KURTARICI oluyor 23.500.000 USD tutarında bir kredi sağlıyor

Ama kimse kimsenin kara gözüne kaşına bakarak vermiyor krediyi tabii. AYSAL da buna karşılık GS Sportif’in % 21,5 inin hisselerini rehin alıyor

CANAYDIN tehlikeyi görüyor kredi bulup bu hisleri kurtarmaya çalışıyor ama başaramıyor, kendi kefaletiyle aldığı krediler dolayısıyla da fabrikasına hacizler geliyor

AYSAL 2006 da harekete geçiyor ve GALATASARAY dan borcunu ödemesini istiyor, taii ki Galatasaray’ın bunu ödeyecek durumu yok. O zaman AYSAL / UNIT ellerindeki GS Sportif hisselerini satışa çıkarıyor. SARI KIRMIZI AŞK J

Hisseleri o zaman akadar pek bilinmeyen QVT fon ağırlıklı yabancılar alıyor. Kimdir nedir necidir pek bilinmez bu FON. Yukarıda bu Fonun bağlantıları var isteyen her yerde bulabilir bunları.

Bu FON la ilgili işlemlerde AYSAL ‘ ın özel danışmanı Sinan KALPAKÇIOĞLU hep ön planda. Hatta QVT nin danışmanlığını yapacak kadar, daha da ötesi, bu fonun sahip olduğu Osmanlı Yapı şirketlerinin başkanlığını yapacak kadar içli dışlı ilişkiler.

FON, Galatasaray’ın sahip olduğu RIVA arazısının çevresindeki arazileri de alıyor yavaş yavaş.. Kurduğu 4 ayrı şirket ile neredeyse GS kadar arazı sahibi oluyor orada. Neden 4 ayrı şirket derseniz, komisyonlu işlerde, iş gerçekleştikten sonra tek şirketin hissesini vermek değil, bir şirketi komple vermek daha caziptir ilişki fark edilmez... Bu tür arazi işlerinde ise en güzelidir 4 ortağa 4 şirketin tahsis edilmesi.

Ama Fon bu kadarla yetinmiyor. GS nin arazisi de tatlı geliyor. Elindeki hisselere karşılık bu arazinin 1/3 ünü istiyor Galatasaray’ın akil adamları izin vermiyor. Ortalık karışıyor.

Ama AYSAL J pardon QVT durmuyor. 2011 de Genel Kurul dan Sermaye artırımı için izin alınırken RIVA nın satışı da sıkıştırılıyor ve o izin de alınıyor….

VEE GELELIM BUGÜNE…

Sermaye Artırım talebi reddedilmiş, Teknik İflas konumundan önümüzdeki 17 yılın gelirleri gösterilerek kurtulmuş, Süper Lig ve Avrupa Lisansları Borç / Özkaynak oranı yüzünden tehlikeye girmiş bir GALATASARAY…

Sermaye Artırımı için SPK nın çağrı mükellefiyeti (Yani Sermaye Artırımına katılmak istemeyen ortakların hisselerinin geri alınma zorunluluğu) getirdiği bir GALATASARAY…

Bu hisseleri geri alacak parası olmayan bir GALATASARAY…

Karşıda elinde % 20 den fazla hisse bulunan ve buna karşılık Sermaye Artırımı yapılırsa cebinden en az 70 Milyon USD çıkacak bir QVT Fonu (Sahibini yukarıdaki ilişkilerden siz tahmin edin)…

RIVA da elindeki arazileri satarken paranın tadını almış bir QVT Fonu…

Tamam Sermaye Artırımına katılırım ama Galatasaray’ın RIVA arazisinin bir bölümünü biraz verseniz diyen bir QVT Fonu…

Veee Sermaye Artırımımız Fenerbahçeliler tarafından engellendi diyen bir KURTARICI BAŞKAN…

IFLAS a gidiyoruz.. Devlet el koymazsa bu iş biter diyen bir KURTARICI BAŞKAN…

Sermaye Artırımını yapacağız bir planım var ENGELLERLER diye söylemiyorum diyen bir KURTARICI BAŞKAN…

Elinde 2011 de alınmış RIVA nın satış izni olan bir KURTARICI BAŞKAN…

Siz olsaydınız ne yapardınız …. J

Galatasaray’ın RIVA arazisinin satışı ve bunun da Fenerbahçelilerin İrlandalı Galatasaraylılarla beraber İFLAS’a götürdüğü GALATASARAY’ı kurtarmak için yapılacağı planı… GÜMBÜR GÜMBÜR uygulanıyor…

Kime satılacağını sorsam.. Herhalde bir fikriniz vardır di mi ?

Önümüzdeki Genel Kurul, Galatasaray’lıların Uluslararası Sermaye ve arazi spekülatorlerine DUR deyip diyemeyeceklerini gösterecek

http://hanoglu1907.blogspot.com.tr/2013/03/riva-dan-gelen-kokular-aysal-mest-ediyor.html adlı siteden alıntıdır.

[Deniz]

gs batmış.tek şansı rivadaki araziyi okutması.

bizim de fulyadan gelirlerimiz gelse borç morç kalmayacak

[Yakup]

Komidin çocukları futbolculara 45 gün içinde paranızı ödeyeceğiz diye anlaşma imzalıyor. ünal aysal 45 gün sonra ortalıkta olmayacak nasılsa efe gibi bizde mi sayalım 45ten geri  bu filmi izlemek harika bir şey ama

[Türkay]

Fenerin 1 milyon üye reklamı güzel olmuş. Mohikan marşını falan koymuşlar.

[Olimpos1903]

Ada basınından Beşiktaş için şok iddia!

Beşiktaş ile Chelsea kulüpleri arasındaki ortaklık anlaşmasının detayları ortaya çıkıyor. İşte Beşiktaş’a kiralanması muhtemel üç isim...

Beşiktaş’ın Premier Lig’in köklü ekibi Chelsea ile yaptığı ortak anlaşması Ada basınında da kendine yer buldu. Chelsea’de fazla forma şansı bulamayan isimlerin Beşiktaş’a kiralanmasını içeren bu anlaşmanın henüz resmen detayları açıklanmasa da iddialar İngiliz basınında ortaya çıktı. Sportif finans kuruluşu Ladbrokes’un haberine göre, Maviler, ilk etapta Beşiktaş’a kiralanması için üç ismi masaya koydu bile.İşte Chelsea’nın Beşiktaş’a göndermeyi düşündüğü isimler!

1- Petr Cech
Thibaut Courtois’nın gelişiyle yedek kalan Çek file bekçisi Cech, Beşiktaş’a gitmesi muhtemel isimler arasında yer alıyor. Ada basını, Cech’in yüksek maaşına dikkat çekerken, Demba Ba’yı bünyesine katan siyah-beyazlıların oyuncunun yıllık ücretinin yarısını ödeyebileceği iddia ediliyor.

2- Mohamed Salah
Geçen sezonun devre arasında 11 milyon sterlin karşılığında Basel’den Chelsea’ye gelen kanat oyuncusu, sadece 14 maçta forma şansı bulup iki kez ağları havalandırdı. Salah’ın önüde Hazard, Willian, Schürrle ve Ramires bulunuyor. Beşiktaş’a kiralanması muhtemel.

3-Nathan Ake
Son isim ise 19 yaşındaki Hollandalı defans Nathan Ake. Stoper ve sol bek olarak oynayan Ake, 2012’de profesyonel oldu. Ake’nin, Chelsea’nin Kurt Zouma hamlesi sonrası forma şansı bulması bir hayli güç. Beşiktaş’a kiralanabilir.

Haber Kaynağı: Eurosport

[MUSTAFA_]

Ada basınından Beşiktaş için şok iddia.

Beşiktaş ile Chelsea kulüpleri arasındaki ortaklık anlaşmasının detayları ortaya çıkıyor. İşte Beşiktaş’a kiralanması muhtemel üç isim...

Beşiktaş’ın Premier Lig’in köklü ekibi Chelsea ile yaptığı ortak anlaşması Ada basınında da kendine yer buldu. Chelsea’de fazla forma şansı bulamayan isimlerin Beşiktaş’a kiralanmasını içeren bu anlaşmanın henüz resmen detayları açıklanmasa da iddialar İngiliz basınında ortaya çıktı. Sportif finans kuruluşu Ladbrokes’un haberine göre, Maviler, ilk etapta Beşiktaş’a kiralanması için üç ismi masaya koydu bile.İşte Chelsea’nın Beşiktaş’a göndermeyi düşündüğü isimler.

1- Petr Cech
Thibaut Courtois’nın gelişiyle yedek kalan Çek file bekçisi Cech, Beşiktaş’a gitmesi muhtemel isimler arasında yer alıyor. Ada basını, Cech’in yüksek maaşına dikkat çekerken, Demba Ba’yı bünyesine katan siyah-beyazlıların oyuncunun yıllık ücretinin yarısını ödeyebileceği iddia ediliyor.

2- Mohamed Salah
Geçen sezonun devre arasında 11 milyon sterlin karşılığında Basel’den Chelsea’ye gelen kanat oyuncusu, sadece 14 maçta forma şansı bulup iki kez ağları havalandırdı. Salah’ın önüde Hazard, Willian, Schürrle ve Ramires bulunuyor. Beşiktaş’a kiralanması muhtemel.

3-Nathan Ake
Son isim ise 19 yaşındaki Hollandalı defans Nathan Ake. Stoper ve sol bek olarak oynayan Ake, 2012’de profesyonel oldu. Ake’nin, Chelsea’nin Kurt Zouma hamlesi sonrası forma şansı bulması bir hayli güç. Beşiktaş’a kiralanabilir.

Haber Kaynağı: Eurosport

Mohamed Salah dışında istemem diğerlerini  Bize genç değil tecrübeli adam lazım  :iscrewy: