Valla Bilic'in tercumaninin adini bilmiyorum ama harika ceviri yapiyor. Birbiri ile alakasiz iki dili abartmadan yuzde yuze yakin ceviri yapiyor. Ustelik fransizca ceviri de yapabiliyor. Tercuman bile basarili takimda. Helal olsun kim bulduysa.
Bu arada Veli'nin turkcesini ilk defa dinledim. Turkcesi harika, aksan falan yok. Genelde gurbetcilerde degisik bi aksan oluyor, kendi kuzenlerimden ve Olcay'dan biliyorum:)
arkadaşlar tercüman öyle bildiğiniz gibi değil. alın size geçmişinden bir röportaj
Halil Yazıcıoğlu (24 / Trabzonspor)
-Bir yıldır Trabzonspor’dayım. Burada sekiz oyuncuya çevirmenlik yapıyorum. Alanzinho’ya Portekizce, Colman’a İspanyolca, Hırvat Cale ve Nijeryalı Promise’e İngilizce, Kamerunlu Song, Senegalli Sylva, Brundili Papy ve Gineli Yattara’ya da Fransızca tercümanlık yapıyorum.
-Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nde eğitim gördüm. Fransa’da Lyon Siyasal Bilimler Enstitüsü’nde yedi ay okudum. İngilizce ve Fransızca öğrenmeye Burak Bora Anadolu Lisesi’nde başladım. Dört yıl İstanbul Cervantes Enstitüsü’ne gittim, İspanyolca öğrendim. Trabzonsporluyum. Galatasaraylı olmadığım konusunda kulüpteki insanları ikna etmek için çok uğraştım.
-Futbola eskiden beri meraklıyım. Hatta üniversite döneminde Radikal gazetesinin spor servisinde üç yıl çalıştım. 2008’in başında ise Cervantes’te kültürel etkinliklere yardımcı olabilecek bir kişi aranıyordu, beni aldılar. Trabzonspor, Arjantinli oyuncu Gustavo Colman’ı transfer ettiğinde Cervantes’le iletişime geçti. İspanyolca konuşan ve futbolla ilgilenen birini arıyorlardı. Başvurdum, kabul ettiler. Bu camiada Portekizceyi bilmek şart diye düşündüm ve kendi kendime evde çalışarak öğrendim.
-Yabancı futbolculara Türkçe temel kelimeleri öğretiyorum. Cale dil öğrenmeye çok yatkın. Song, Isaac ve Faty Papy de konuşamıyor ama çoğu şeyi anlıyor.
- Colman bir keresinde beni arayıp “Evde su borusu patladı, her taraf su oldu, ne yapayım?” demişti gülerek. Çok rahattır, bu nedenle sürekli başı derde girer. Radara girer, polis çevirir. “230’la radara girdim, şu polisle konuşuver” diye de arar. Cale ve Sylva mezgiti, Colman da Akçaabat köftesini çok sever.