Yanlış anlama abi ama hocaların ismini değiştirsen hiç bir şey anlayamazdın.
Bu istatistik muhabbeti aynı avcının istatistik muhabbeti gibi.
Takım belli bir seviye mücade etti sadece o kadar, gerisi kuru gürültüydü.
Bu takıma kloop getirsen bile bir şey yapamazdı zaten
Hiç katılmıyorum. Ama söylediğim yanlış anlaşılmış olabilir, o yüzden kısaca açıklayayım.
Bugünkü futbolu tabii ki beğenmedim, çünkü hiçbir şey üretemedik. Maçın tamamına hakimdik, rakibe nerdeyse top göstermedik, bazı noktalarda doğru presler yapıp onları hataya zorladık. Okan Buruk bile maç sonunda 'bazen kazanırsınız ama oyundan memnun olmadığınız için mutlu değilsinizdir, işte bugün onu yaşıyorum' diye açıklama yaptı. Ben bugün şöyle temiz bir 3 yeriz diye düşünüyordum. Öyle olmadı, çünkü ortada bir gayret vardı, bir miktar motivasyon vardı. 'Biz Beşiktaş'ız ulan' isyanı vardı.
Ama asıl mesele şu ki; bir tane yüzde yüzlük, saç baş yolduran gol pozisyonumuz yoktu. Vida'yla, Atiba'yla ceza sahasından şut çekip gol arıyoruz, çaresizliğimiz bu seviyede... Bu, 'Abdullah Avcı varken de olan şeyler' kategorisinde, dediğin gibi hatta Klopp da gelse değişmeyecek bir şey. Yalnız, Abdullah Avcı'nın futbolunda ne biz bir şey yapabiliyorduk, ne rakip... Futboldan çok her şeye benziyordu maçlarımız... 35. dakikada başlıyorduk esnemeye. Şimdi en azından bir kıpırdanma görüyoruz, daha hareketli, 'bir şeyler yapmaya
çalışan' bir oyuncu grubu var.
100 sezon da oynansa, başına dünyanın en iyi teknik direktörlerinden bir konsorsiyum kurulup da gelse, bu takım, o sezonların hiçbirinde şampiyonluk göremez, evet. Ama Sergen'in kazandırdığı 'sade oyun, motivasyon, bir şeyler yapma isteği, yardımlaşma çabası, çözüm üretme gayreti, ileri gitme, boşa kaçma, alan yaratma arayışı' bana farklı ve olumlu geliyor, yeniden 'iyi ki daha geç olmadan Abdullah Avcı'dan kurtulduk' dedirtiyor. Mevzu bundan ibaret.