Potansiyel aralığı geniş bence de zaten. Ama benim pek umudum yok. Onca maçını seyrettim, koşup koşup rakibe toslayan bir oyuncu olduğunu gördüm, Cuma günü de aynısını yaptı. Düzeltirse sıçrama yapar, satarız 15-20'ye.
Ekşi'den bi Nkodu yorumu:
tottenham yıllardır fena transferler yapmayan, genelde çok az hata yapan bir takım. yapsalar da umurlarında olmaz çünkü premier lig yayın gelirleri. ekstradan takım gayet iyi yönetildiği için şl'de final yaptı, ondan da deli para akmıştır. reklam, sponsorluk, kulüp ürünleri, maç biletleri vs hiç değinmiyorum bile. yani bu abilerin hata yapma lüksü fazla var ona rağmen yapmıyorlar. niye? çünkü biri, bu takıma para ödedi ve o takımın sahibi. o hatalarından bir örnek vereceğim. tanıdığınız bir isim. vincent janssen. 1994 doğumlu. hollandalı. hollanda'da alkmaar formasıyla 2015-2016 sezonunda 49 maçta 32 gol 7 asist yapınca epey bir dikkat çekti. tottenham yönetimi de "biz hollanda'dan çürük mal pek almadık, ne aldıysak genelde uğurlu geldi" diye düşünmüştür. zira christian eriksen ve jan vertonghen gibi yakın dönem örnekleri varken(davinson sanchez de daha sonra eklenecek) bir şanslarını denediler ve 22 milyon euro gibi ciddi bir bonservis bedeliyle bu arkadaşı transfer ettiler. harry kane'i dinledirecek benzer tarzda birini bulduklarını düşündüler. ilk sezon kendileri denediler. 38 maçta 6 gol 4 asist yaptı. tabi bunların ciddi bir miktarı 90 dakika değildi ama var olan bölümlerde oynadığı futbol istikbal vadetmedi ve üstüne sık sakatlanması da onun burada olmayacağını hiç değilse kiralık yollayalım da belki 3'e 5'e satarız diye düşünmelerine sebep oldu. sonra fenerbahçeye geldi ve sonrasını biliyorsunuz. bilmediğiniz şu olabilir, geçtiğimiz günlerde bu 25 yaşındaki genç arkadaşımız çin&japon gibi arap ligleri veya mls gibi kariyerilerinin sonlarına doğru baskı olmadan yatarak tomarla para kazanmaya gidenlerin son zamanlarda yeni tercihlerinden biri haline gelmiş meksika ligine transfer oldu ve evet yaşı 25. geçen sezonu epey sakatlandığı için adamlar bunu kiralık bile yollayamadı o da talibi çıkınca hemen satıldı. kendisi şu an miguel layun'un da forma giydiği monterrey'e 9 milyon euro bonservis karşılığı gönderildi. meksika ligi için şöyle bir durum var. giden, dönmez. çin'den, arap'tan bile tekrar avrupa piyasasına dönenler olmuştu hatta mls'ten bile ama meksika'dan olmuyor. kendi içleri içinde oyuncuları döndürüyorlar ama max brezilyaya falan giden oluyor. avrupa yolu kapalı gibi bir şey. yani bir mucize olmazsa ki sanmıyorum janssen'in kariyeri orda biter en kötü duvarı geçip mls'te takılır ama sakatlıklarının ona izin vereceğini sanmıyorum.
nkoudou isimli arkadaşa gelirsek. bu arkadaş ilk nantes'ta oynamaya başlıyor, 2014-2015 sezonunda 19 yaşındayken pek bir "şey" de yapamıyor. yani o ligte o yaşta olup hatta daha genç olup da "ortalığı dağıtanlar" gördük ki bunlar yakın zamanda oldu. neyse o bir "şey" yapamamasına rağmen "lan dur hazır lyon'un, monaco'nun, lille'in ve psg'nin ilgilenmediği bir genç fransız oyuncu bulduk alalım belki tutar" diye marsilya tarafından tam da bu kafada transfer ediliyor ve lig değil 2015-2016 sezonundaki uefa kupası(avrupa ligi) performansıyla dikkatleri çekiyor. yaşı da 20 olunca bazı takımların iştahı kabarıyor. marsilya kendisinin camdan ayaklı olduğunu kabullenip "ne gelirse kârdır zaten biz de ucuza aldık" dercesine tottenham'ın yaptığı 11 milyon euroluk teklifi kabul edip bir sigara yakıyor. tottenham da garibim "city gibi yapacağuk biz de 3'e 5'e gençleri kapatacağız, 2-3 yıl kiraya gönderip sonra 20-30'a çakacuğuk" diye ıslak rüyalara dalmış. o 2015-2016 sezonu genelde o tip transfeleri yaptıkları bir transfer dönemi olmuş. janssen bu sezonda transfer edilmiş nkoudou ile birlikte ama bu ikilinin dışında, bu yaz roma'ya 23.5 milyon euroya transfer olan pau lopez'i bir yıllık 1.1 milyon euro kiralama bedeli ve 7 milyon euro satın alma opsiyonuyla kiralamışlar. adamı bir maç bile oynatmamışlar, geri yollamışlar o da espanyol'a geri dönmüş. kontrat da yenilemeyip, yeni yapılanma içindeki real betis'e imzayı atmış, sadece bir sezon oynayıp kendini gösterince de alisson sonrası kaleci boşluğunda olan roma'ya iyi bir para kazandırarak transfer olmuş. aynı betis, psg'yi resmen kazıklayıp giovani lo celso'yu 25 milyon euroya mal edip aynı tottenham'a 76 milyon euroya iteledi. yani bu abiler, bu işlerden o kadar da anlamıyorlar. hatta betis'in yarısı kadar bile anladıklarını düşünmüyorum. neyse.
nkoudou'ya tekrar dönersek bu arkadaşımız tottenham'da sürekli sakatlanmaya başladı. bu sakatlıkları pochettino'nun şans verme pintiliğiyle birleşince de ne istediği süreyi alabildi ne de aldığı sürede kendini gösterebildi. bir sonraki sezon kendisine yine şans verildi ama baktılar bir "şey" olmuyor devre arasında "hiç değilse gözümüzün önünde olur, lige alışır" diye burnley'e kiraladılar. orda da bir varlık gösteremedi. gittiği gibi sene sonunda geldi. en sonunda ya herro ya merro diyerek gençler konusundaki tecrübesiyle nam salmış monaco'ya kiralık gönderildi. hem kendi ligidir, hem monaco kendini gösterebileceği bir takımdır dediler ama burda da ne antrenmanlarda kendini gösterip kadroya girebildi ne girdiğinde bir şey yapabildi. 3 maçta toplamda 20 dakika oynatıldı. üstüne de yine sakatlandı. bu eleman marsilya'dan tottenham'a geldiğinden beri 3 yılda toplamda 38 maçta 1 gol 2 asist ile oynadı. oynadığı 38 maçta da yalnızca 836 dakika sahada kaldı. 10 maç bile etmiyor toplamı. 25 yaşında bitmiş, tottenham'ın elden çıkarmak için uğraştığı bu elemana 5 milyon euro bonservis mi ödeyecekler? ee peki bunu nasıl içselleştirecek taraftar? hemen kabullenmişi, fanatizmle gözü kör olmuş olanları var yukarda okursunuz. "rüzgarın oğlu, genç yetenek, pası şutu iyi, iyi olmasa tottenham alır mıydı beeee" falanlar. mükemmel fikirler peşin sıra patlatılmış. işte bunlar yıllardır her maçı katletmesine rağmen "quaresmaaaa quaresmaaaaa" diye tezahürat yapan zihniyetle benzer perspektifte. (hayrullah amazingogullari)
edit: argo yerleri sadeleştirdim