Mesele Önder Özenin yerine kim gelsin değil, mesele Futbol Direktörlüğü kavramının, tanımının, yetki ve sorumluluklarının işleyiş olarak gayri kabil olmasıdır. Her şeyden sorumlu olmak herşeye yetkili olmak demektir. Ama yetkinin çoğunu yönetim kurulu ve organları kullanacaktır. Bu dünyada böyle, Türkiyede daha çok böyle. Diegoyu Ersun Yenal alınınca öğrendi. "Al sana topçu, yararlan bundan"...
Profesyonelleşmek isteniyorsa, bunun yerine "Futbol Koordinatörü " denir, ne her şeyden sorumlu olur, ne de her şeye yetkili. Olabildiğince katkı sağlaması ve yönetim ile futbol organları arası koordinasyonu sağlaması beklenir. Böyle olursa yürür.
Önder hocayı sevdik benimsedik. Fakat sistem sorununun kurbanı oldu. Ayrıca ilk günden mühlet ve istifa üzere, kırılgan bir söylem ve duruş sergiledi.
Önder hocaya başarılar dileriz, elinden geleni yaptığına da kaniyiz.
Şimdi yönetim yeni bir Önder Hoca vakası yaratmadan ve gelen kişiyi en baştan olmadık bir sorumluluk altında ezmeden ve ayrıca "Futbol Direktörlüğü" diye diretmeden bu pozisyonu gözden geçirip, buna uygun akıllı ve sabırlı bir Beşiktaşlıyı düşünmesi lazım.