Takim savunmadan topla cikamiyor. Takimin topu geri kazanma suresi cok yuksek. Son 50 macta herhangi bir forvetimizi kaleciyle karsi karsiya birakma oranimiz %5 falan. Takimin deplasmanlarda mac kazanma orani %20 falandir. Geriye dustugu maci cevirme orani %10 falandir.
Besiktasin kadrosunun bu kadar kotu olduguna inaniyorsak vay halimize.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
kadroyu birey olarak ele alınca isimler güzel ama bir bütünü oluşturma anlamında bu bireyleri ben kötü buluyorum.
isim isim gidelim...
karyus : şu ana dek maç kurtarmadı ilk günler janjanlı bir paketi vardı ama paket açıldıkça defolar gün yüzüne çıkmaya başladı, yan toplar fena tehdit olmaya başladı.
GG : bu yılın sürprizi, beklentilerin üzerinde iyi
pepe : ilk geldiği günden itibaren aldığı her topu uzun oynayarak top kayıplarının ve topu geri kazanma süresinin uzamasının baş mimarlarından, savunma performansı da geçen yıl 14. haftadan itibaren iyi değil ama esas zararı uzun oynamasıdır. şimdi bunu hocaya bağlayanlar oluyor ama marceloda bu hocanın elindeydi madem uzun oyna ısrarı varsa hocanın marceloda bunu neden görmüyorduk?
vida : yerleşik savunmada ve oyunu biraz geride kabul etmede ideal bir profil ama defansı önde kurma konusunda katkısı yok oyun boyunu kısaltma da katkı veremiyor, topla çıkışı hiç yok ve bu konuda tosiçin gerisinde.
caner : maalesef adrianonun yokluğunda bulduğu forma ile takımın top kayıplarının baş aktörlerinden biri oldu takımda bu işi geriden yapan tek kişi olsa belki bu denli göze batmayacak ama hem pepe hem caner bu rolü oynadıklarında top kaybı sayısı korkunç oluyor ve geri kazanma süresi artıyor. takım yoruluyor geri kazanmak için efor sarfederken ve bu da hücumda çoğalmamızı engelliyor. burada kesilebilir bir halka olmakla birlikte hoca bu yolu seçmiyor zira elinde 2 sol bek var biri sakat ötekini kullanmayı yeğliyor devşirme oyuncuyla çözüm üretmek istemiyor.
medel : en sağlam halka gibi duruyor sağa sola koşuyor ama sıksık da arkadaşları ile binmelere neden oluyor alan kontrolü zayıf.
atiba : en geç takıma katılan oyuncu çizgisini koruyor medelle oynadığında fazla defansif kalıyoruz çift 6 gibi oluyorlar birinin 8 rolünü üstlenmesi lazım ama ikisi de bu role soyunmuyor.
tolgay : aslında kelime israfı olacak ama sahadayken beklenen 8 gibi oynaması ama ne 8 ne 6 olamıyor hakkını veremiyor üstüne bir de riskli paslarla top kaybı yapıp sıkıntıya düşürüyor hücuma katkısı sıfır...
şimdi burada bir es verecek olursak saydıklarımızdan eskiye nazaran daha pahalı olan ama kaleden başlayarak gerek savunma gerek hücum anlamında yeteri katkıyı alamadığımız 7 mevkiyi kaleme aldım işin en kötüsü de bu isimler takım savunmasının geride kalmasını sağlayacak herşeyi yapıyorlar üstüne yan toptan bolbol yiyip birde uzun oynayıp yaptıkları top kayıpları ile hücumda çoğalmayı engelliyorlar bu bize kaybedilen topu gerikazanmada handikap teşkil ediyor çünkü takım boyu uzun ve bunun mimarı oyunculara serbestlik tanıması kişilik özellikleri ile oynamasına izin veren hocadır ve mal budur gerek oyuncu gerek hoca bazlı bakarsak mal bu iken farklı eser beklemek gerçekçi değildir.
devam edelim...
ozzi : aslında en verimli yeri 8 numara ama gerek geç transfer gerek sakatlık derken layiçden katkı henüz gelmedi hoca 10 numarada kullanıyor ve burada yapamıyor acilen layiçin takıma dahil olması ve ozzinin 8e kayması şart aksi halde takıma zararı büyük oluyor/olacak. kilit isim layiç.
layiç : yorum yapacak bişey göremedik ozzinin benzeri gibi duruyor umarım takıma futbol iklimine uyum sağlar.
q7 : kıdemli sağ açık, aklı fikri ortada koyunun olmadığı yerdeki abdurrahman çelebidir.
lens : bir maç ortaya çıkıp işte oluyor olacak dedirten ama ertesi maç boynumuzu büken bir profil
babel : 2-3 maçta bir golleriyle sahada onun dışında hayalet gibi takım oyununda hiç ortalarda yok top kaybı sayısı çok fazla ve bu yoklukta tek gol silahı haline dönüşmesi ile bi tarafı kalkmış halde canı isterse oynuyor maaş konusundan çok şikayetçi ve zarar verir halde.
larin+love+pekto : hepsini topla 3le çarp bir adam etmiyor desem yeter sanırım.
hücum hattındaki 4 mevki için acabası belkisi olmayan tek mevki santrafor o kadar kötüler ki belki bile diyemiyorsun arkasındaki 3lüyü acaba bu maç iş yaparlar mı sorusuyla sahada izliyoruz. gözümüz kapalı bu mevki bu maç garanti döktürür diyebileceğimiz kimse yok.
gelelim hocaya hoca iyi malzemeden enfes bi yemek yapmayı biliyor elindeki tek tarifte 4-2-3-1 olup bu tarifte 1-2 malzeme eh işte olunca göze batmıyor yemek nefasetini koruyor ama 7-8 malzeme acaba taze mi iyi marine edildi mi die soru işaretli olduğunda iskender beklerken ortaya keçi boynuzu çıkıyor.