Şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim.
Türk futbolunun içinde bulunduğu krizi anlatıyor. UEFA kriterlerine 'tümüyle uyan' tek takım olduğumuzdan, büyük kulüpler arasında borcunu en az arttıran kulüp konumuna gelişimizden, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın nasıl karanlık bir tablo içinde olduğundan söz ediyor.
Bu şartlarda, yukarıdaki konuşmaları gerçekten yapıp, Kagawa'yı 'çok tesadüf bir şekilde', '3 dakika içinde' almış olmamız kabul edilebilir bir şey, hatta belki bir noktaya kadar başarı olarak bile değerlendirilebilir. Yalnız bunu dillendirmek, bir de üstüne basına anlatmak akıl alır gibi değil.
Kulüplerin yapması gereken ve ısrarla yapmadıkları iki şey, altyapı yatırımı ve scout ekibi... Bunun tek sebebi, bizim milletin kronik hastalığı olan 'bugüne bakalım, günü kurtaralım' mentalitesiyse söyleyecek sözüm yok. Ama başka bir sebebi varsa öğrenmeyi çok isterdim.
Mesela Mustafa Pektemek'in 7 sezonda kazandığı maaş yaklaşık 40 milyon TL. Veya sadece ona yüklenmiş gibi olmayalım, Pepe'nin maliyetini konuşalım. Bir sezonluk maaşı ve imza parası toplam 35.6 milyon TL'ye denk geliyor.
Beşiktaş'ın, altyapıdan sorumlu en üst düzey yöneticisinin emrine 20 milyon TL, scout ekibini (eğer varsa) organize eden kişi veya kişilere de yine 20 milyon TL versen, iki seneye öyle bir geri dönüş alırsın ki, 3 tane Pepe, 5 tane Pektemek gelse yarışamaz. Ama bizim milletin mantığı öyle çalışmıyor ne yazık ki...
İnşallah Fikret Başkan, görev süresi bittiğinde stadı da yanında götürmez