Borç konusunda bu işlerden az çok anlayan bir insan olarak naçizhane yorumumu yapayım;
Önemli olan borcu azaltmak, devlete ve özel kurumlara borç sildirmek/sildirmeye çalışmak değildir.
Mesele, sürekli borç bulabilir olmak, ve sağa borcunu sildirip "batakçı" konumuna düşmemektir.
Borcun yüksek olmasından değil borç bulunamamasından, borç sildirmekten ve kötü idari yönetimden (oyunculara astronomik rakamlar ödenmesi, sportif başarısızlık, kötü sponsorluk anlaşmaları vs.) korkun asıl. Ama çok şükür bu alanlarda kaygı verecek bir durumda değiliz henüz.
5-6 yıl önceki durumumuz böyleydi ama borç alamıyorduk bütün kredilerimiz bitmiş
sponsor bulamıyor. bakkaldan veresiye ekmek alamıyorduk. Borç olur eğer borç taksitlerini ödeyebiliyorsan
güvenilir şirketsin demektir. şimdi renklilerin durumuda böyle borçlar ödenemiyor gelirler düşmüş
sponsorlar çekilmiş. Bizden farklı olarak biz zora düştük camia ayaklandı daha fazla ürün satışı daha fazla kombine
taraftarın kulübe sarılması sponsorlarıda çekti. sponsorların gelmesi parayıda getirdi yürütülebilir ekonomiye döndük.
feda sezonu şimdi kavrayamayacak insanlar gelecekte görecekler nasıl bıçak sırtından döndüğümüzü.
tıpkı üstünkayanın dönemindeki Beşiktaş için bir kibrit çak kampanyası gibi o dönem camia ayaklanmıştı gene
alt yapıya serpil hamdi Tüzin in getirilmesi oyuncu alamadığımız için zorunluluktan alt yapı oyuncularıyla devam etmemiz
Sebanın konumsal ilişkileri sayesinde camianın toparlanması Beşiktaşın bütçesinin denk hale gelmesi gene Sebanın
ilişkileri sayesinde fulya gibi arazilerin Beşiktaşın envanterine girmesi o zamanda bıçak sırtından dönmüştük
şimdide döndük durumumuz düzeldimi yok ama şimdi ödeyebiliyoruz aktif bir kulüp var. şu anda hiç olmadığı kadar
Beşiktaş dinamikleri ayaklanmış durumda seba ve üstünkaya dönemlerinden çok daha büyük işler başarılıyor.