mayıs sonu haziran başına geri döner ve yazılarındaki ismail ismi yerine "BAY X" desek okuyanlar maldiniden bahsettiğin hissine kapılır
Güzel. Bazı şeyleri tekrar açıklığa kavuşturayım bu vesileyle:
O mesajlarımda da, İsmail'in yanlış ve abartılı şekilde eleştirildiğini, zaman zaman faydalı olduğunu yazmıştım o dönemde. Aynı şey Tolga'da da geçerli, daha dün "her derbide hatalı gol yiyor" yazıldı adam hakkında.
Ben ve Necmi Abi de kendi oyuncularımızı abartılı şekilde savunuyor olabiliriz, bu durumun da farkındayım. Ama ben, bir şeyi gömmeden önce daha iyisine sahip olmak isterim. Necip'le ilgili eleştirilerimi de görmüşsünüzdür, Gökhan İnler geldikten sonra yapmaya başladım.
İsmail kafası yavaş çalışan, şapşal bir futbolcu. Ama o esnada elimizde daha iyisi yoktu, alma ihtimalimiz zayıftı(transfer bütçesi kısıtı) ve ne yazık ki yerli oyunculara muhtacız. Yerli sol bekin ne kadar önemli olduğunu UEFA listesinde gördük, Caner alınmasaydı çok zor durumda kalacaktık. Yerli diye önerilen Eren Albayrak'ı Başakşehir'in Avrupa Kupası maçında izledik, aciz durumlara düştü. Hele önerilen Ümit Karaal mevzuusuna hiç girmeyeceğim.
(Tolga'da da aynı durum söz konusu. Tolga'nın yerine tutulsun denilen Günay'ı Süper ligden hiç bir takım almadı, alınsın denilen Ali Vural Şaşal ise PTT 1. Lig'de 18'e giremiyor.)
Ha bana Mayıs ayı sonunda "İsmail gidecek, ama yerine 600 bin dolara Adriano ve bedavaya Caner gelecek" deseler, Ümraniye'den tekmeleye tekmeleye kovalardım İsmail'i.
Şimdi kadroda Caner ve Adriano varken geriye dönüp bakınca, şu vasat İsmail'i amma övmüşüm diyorum ben de. Ama bu 2 adamı alamasaydık, sol bekimizde Adana Demirspor'un beğenmeyip Üsküdar Anadoluspor'un aldığı Ümit oynayacaktı.