Önce bu kulübü sıfırdan bu noktalara getiren o büyük adamı gönderdiler,
Sonra onun yerine gelen ve kulübü kağıt-kalemle yönetilmekten (Efsane başkan bildiği gibi yönetmek isterdi) çağdaş bir yönetime geçirip, mali yapısını iyice güçlendirmek yolunda adımlar atan Bilgili'yi gönderdiler, hem de bu sefer küfürlerle,
Sonra hepimizin unutmak istediği, Beşiktaşlılık duruşuyla ilgisi olmayan Demirören'e nedense yıllarca tahammül ettiler.. Artık bardak çoktan taşmıştı ki nihayet (artık çıkarlarına uymamaya başladığı için) bi zahmet tepkiler başladı.. Yıllarca savunmaları da hazırdı.. Biz başkan gönderemeyiz, buna karar verecek olan kongredir. Halbuki önceden çok da rahat göndermişlerdi.
Ardından hiç kimsenin başkan olmak istemediği (bugün tersini yedirmeye çalışsalar da durum buydu) tekrar batağa saplanmış, kayyuma devredilme aşamasına gelmiş kulübe Fikret Orman başkan oldu. Arkadaşlarıyla çalıştı, çabaladı, doğrular yaptı, hatalar yaptı ama sonuç olarak kulübü o kötü durumdan, kendi stadını yapan, borçlarını düzene sokmuş, birbirinden büyük sponsorluk anlaşmaları yapan bir hale getirdi. Az önce Futbol Mundial'de konu Beşiktaş'tı. Gururla izledim.
Şimdi çıkarlarına ters düştüğü için Orman'ı da göndermeye çalışıyorlar. Halbuki onlara istediklerini verse Demirören'de olduğu gibi yıllarca hiç bir şey demeden otururlardı. Ama o bunu kabul etmedi.
Ve son olarak bugün efsane başkanımız için ilk golü attığı stadda anma töreni düzenlenirken konuşmasını tezahuratla kesme saygısızlığı gösterdiler. Sanki o bilmiyor bu stada Süleyman Seba isminin verilmesini herkesin istediğini.
Biliyorum birçoğunuz bu grubu çok seviyorsunuz.. ben de çok severdim.. ama artık gerçekleri görmek gerekiyor.. veya onların kendilerine bir çeki düzen vermesi lazım.. nerede neyi yapacaklarını bilmeliler ve beşiktaş sevgisini herşeyden önde tutmalılar.
Not: Bunu nereye yazacağımı bilemedim. Çarşı veya taraftarla ilgili bir başlık bulamadım ve Çarşı ruhunu benimsemiş taraftara değil sözüm. Başlarındaki bir grup çıkarcıya.