Merhabalar, son 2 günde bahsi açılan tribün sosyolojisi tartışmaları sebebiyle bende foruma üye oldum.

Öncelikle kendimden bahsedeyim ben 2014 senesinde kongre üyesi oldum, akabinde bu yaz da numaralı tribünden kombine aldım, benim ilk kombinem oldu beni tribüne gelmeye çeken şey Vodafone arena oldu açıkçası, canlı izlerken çok stres olduğum için maçlara pek gelemezdim. Şimdi stadyum sona geldikçe doğal olarak bir tartışma var eski düzenle yeni düzen bir fikir tartışması yapıyor burada bence asıl mesele kapalı tribün nasıl bir tribün yapısında olacağı meselesi, ben kombinemi alırken numaralı ve kapalı tribüne baktım 2500 tl lik bölümde numaralı tribünde çok az yer kalmışken kapalıda çok güzel koltuklar boştu ve toplam satılan kombine 13.000 civarındaydı.Bence nasıl bir tribün yapısına sahip olacağını kulüpler seçer bunda sorun yoktur ama kulüplerde buna göre yönetilir, yani gelirine göre harcar, Beşiktaş şu anda Avrupa'nın para akışı fazla kulüplerinden biri ve bunu sürdürebilmek için paraya ihtiyacı var. Beşiktaş için en önemli gelir kalemi Stadyum gelirleri ve bu fiyatlardan insanlara tribünlere çekmek istiyorsak taraftardan çok seyirciye hitap edilmesi gerekiyor. Taraftar renklere aşıktır bunda sorun yok ama seyirci show ister promosyon ister eğlenmek ister en önemlisi de rahatsız edilmek istemez. Bu insanlar için çekirdek çıtlayan taraftar deniliyor ama kimse çekirdek çıtlamıyor Pazar evinden ailesiyle çıkıyor Divan lokantasında yemeğini yiyor Kartal yuvasında alışveriş yapıyor akşam eğlenceli bir maçı rahatsız edilmeden izliyor ve evine dönüyor istenilen bu, Bunu sağlayamazsak endüstriyel futbolda şansımız yok denecek kadar az. Kaba bir hesapla yeni açık koltukları Mario Gomez'in yıllık maaşını ancak karşılar, bunu stadyum proje bölümüne yazdım çünkü alakalı olduğuna inanıyorum ve Fikret Orman başkanımızında aynı şeyi düşündüğüne inanıyorum yıllık gideri 300 miyon Tl civarı olan kulübümüzün stadı pazarlaması lüks değil zorunluluktur.