Antep maçının tamamını da izledim nihayet. Beklediğimden iyiydi.
İki 90 dakikayı geride bıraktık. Artık bir parça taktiksel müdahaleler değerlendirilebilir. Sergen hoca'nın ilk işi (hoca yazarken ben de garipsedim yılların Sergen'i sonuçta ama artık böyle demekte fayda var
) takımı oyuncuların karakterlerine daha uygun bir rol dağılımı içerisinde sahaya sürmek olmuş. Rize ve Antep maçlarında gerek dizilim gerek rol dağılımı aynıydı.
Oyunculara ve kaba dizilime bakıp Avcı'yla benzer bir şablondan devam ettiği söylenebiliyor medyada ama bu bence tamamen hatalı. Kısa zamanda beklediğimden çok fazla farklılık ve müdahale var. Oyuncular aynı ama önemli sayıda oyuncunun rolü değişmiş durumda.
1. Top bizdeyken 3-2-5 değil 3-4-3 türü bir dizilimle rakip kaleye yaklaşıyoruz. Artık Gökhan Gönül geriyi üçlemiyor. Elneny üçlüyor. Asimetrik ve karmaşık önceki denemelerin aksine daha klasik bir 4-2-3-1 formasyonu esasen bu. İlla yakınlardan bir döneme benzeteceksek çalışılan şeyin ideali 15-16 Şenol Güneş 4-2-3-1'i. Bu değişimin geri blokta performansını yukarı çıkardığı iki oyuncu var. Elneny gerektiğinde defansı üçleyen bir bağlantı oyuncusu olmaya çok uygun. Bence iki maçta da iyiydi. İkincisi ise geride kalmaya mahkum edilmeyen ve bence iki maçın en iyi oyuncusu olan Gökhan Gönül.
2. Takıma enine genişlik kazandıran birinci oyuncular artık hücum kanatları değil. Elneny defansı üçlediği için bekler çizgide kalıyor ve oyunu genişletiyor. Caner ve Gökhan çizgiye basıyor. Bu yeni rol özellikle Gökhan'ı zincirlerinden kopardı. Tecrübeli Dani Alves'i hatırlatan esintiler sunuyor. Caner orta çizginin biraz ilerisine kadar özgür. Aslında burada daha dengeli bir bek olsa işler bir tık yukarı da çıkar. Gökhan'a full özgürlük var ve önündeki kanat iç forvet olarak kullanılıyor.
Hücum kanatlarının pozisyonları açıkça farklı. Rize maçında N'Kodou ve Diaby kanattan çok iç forvet rolündeydi. Bunu Avcı hiç denemedi. Özellikle Diaby'deki kıpırdanmanın nedeni Gökhan'ın gelmesi ve oyuncunun çizgiden kurtulması. Antep maçında Diaby sonra Lens yine iç forvet oynarken N'Kodou daha çizgide kaldı bu da Caner'in sınırlı katkısıyla ilgiliydi.
3. Bu oyunu 15-16'ya benzetmiştim. Atiba öyle ya da böyle üstün oyun bilgisiyle rolünü kotarıyor. Yalnız bir de Sosa'ya ihtiyaç var. Ljajic bu kez bu role benzer, ofansif orta saha rolleriyle denendi. Yine olmadı. Sıkıntı var bu oyuncuyla ciddi. Boateng ilaç olabilir, umutlandırdı. Burak'ın bir biçimde doldurmasını umduğumuz bir de net finisher gerektiriyor bu sistem. Burak yarım yamalaktı iki maçta da.
Bu müthiş bir taktiksel müdahale filan değil belki ama takımın yapısına sene başından beri denenenlerden daha uygun bir formasyon/rol dağılımı. Eldeki kadrodan maksimumu almaya oldukça yakın ve ilk dokunuş pozitifti. Motivasyon açısından da iyi duruma gelmeye başladığımız görünüyor. Takım açıkça Avcı'nın denemelerine inanmıyordu. Bu oyuna daha çok inandıkları yüzlerinden görünüyor.
Sergen'in takıma yönelik ilk değerlendirmeleri ve ilk müdahaleleri zeki bir hoca olacağını gösteriyor. Daha değerlendirilecek çok şey olacak ama ilk intiba en azından olumlu bende.