bu sene şampiyon olduğumuzu varsayarak yazıyorum. türkiye ligini yıllarca domine etmemiz için yönetimin uygulaması gereken sadece 2 basit kural var;
1- 'foony' kuralı yani fikret orman olsa ne yapardı kuralı. atıyorum yazın belhanda'yı mı önerdi bi menejer, fikret orman olsa ne yapardı sorusunu soruyorsun ve tam tersini yapıyorsun, yani hayır diyorsun ve problemli, kan emici bir yaratıktan kurtuluyorsun. işte pandemi bitti statta konser yapalım üç beş bi şey atalım diye geldi bi iş adamı, hemen foony diyorsun ve hızlıca reddediyorsun. başka menejer geldi dedi ki abuş'un talibi var 10 milyona satalım, foony diyorsun ve bir daha o menejeri kulüpten içeri sokmuyorsun. gayet basit, fikret orman'ın ne yapacağını düşünüyorsan tam tersi.
2- futbolcu alırken yetenekten önce oyun bilgisi ve karar alma yetisine bakıyorsun. atıyorum q7, töre, n'kodou, ljajic, mensah, kerim frei tarzı oyuncuları bedava verseler bile almıyorsun. o scout departmanına gidip hani av köpeklerine birini bulması için eşyasını koklatırlar ya, scoutlara da aynı şekil ghezzal'ın terli formasını koklatıyorsun ve diyorsun ki bana bunun sol kanatta ve forvet arkasında oynayanından bul. adamlar işi gücü bırakıyor ve sadece buna odaklanıyor, çok basit. ha baktın o kadar yeteneklisi yok, o da sorun değil, olcay şahan kadarını bul o da olur, yeter ki topu eveleyip gevelemeden en doğru noktaya atmasını bilsin, bitmiştir. bu bütün mevkiler için geçerli. zeka/karar verme yetisi > kondüsyon > yetenek > hız, türkiye süper ligi için geçerli formül budur. bizim kafasıyla oynayan oyuncuya ihtiyacımız var.
evet dostlar bu 2 basit kuralı uygulayarak türkiye ligini yıllarca domine edeceğimizi düşünüyorum. umarım yönetim de bizim kadar kafa yoruyordur bu işlere.
(alıntı from Sözlük)