Dün stadda bambaşka bir hava vardı gerçekten. Seyirci de oyuncu da maça öyle inanmıştı ki, dünkü skordan daha farklı bir sonuç olması pek mümkün değildi gerçekten. Ben şahsen çok eğlendim, futbolcusundan taraftarına tüm emeği geçenlere saygılar
Hemen arkamızda Ersan ile Demba Ba'yı görüp maçı öyle izlemek çok güzel oldu. Ersan her golden sonra gerçek bir Beşiktaş'lı gibi sevindi, "Hoşgeldin"lerimize çok sıcak karşılık verdi. Ba ise soğuk adam vesselam, daha tepkisizdi ama bıyık altından gülüyordu. Demba Ba ile uğraşırken golü yedik, nasıl olduğunu bile göremedik
Surat ifadelerinden anlayabildiğim kadarıyla ikisi de beğendi takımı. Buradan yuvalarına geri dönen bu iki "Kartal" a tekrardan
Takım belli periyotlarda feriştahı gelse talan eder şekilde oynadı. Oyuncularla ilgili nacizane izlenimlerimi paylaşmak isterim;
Cenk hakkında devre arası kendi aramızda "şunu yapamıyor, bunu yapamıyor, şöyle geliştirmesi lazım, böyle yapması lazım" derken adam ikinci yarı bizi duymuş gibi attı gollerini. Keşke hep ikinci yarıdaki gibi oynasa
Talisca hiç yoktu, ne yaptığı gerçekten belli değildi malesef. Daha maçın 15. dakikasında sallanarak koşuyordu ki sanki 3 maç yapmış da gelmiş gibiydi. Fiziksel durumunu acilen düzeltmesi lazım. İkinci yarı başladı, ilk ayağına gelen topu kaptırdı, yanımdaki arkadaşa dedim "15 dakika veriyorum". Şenol Hoca 20 dakika dayanabildi. Takım topluca oyun oynuyor da Talisca sanki başka bir şeyler yapmaya çalışıyor gibiydi. Takımca iyi olduğumuz zamanlarda nedense sırıtıyor kendisi. Umarım ilerleyen zamanda bizim için daha faydalı oynar Talisca.
Babel müthişti. Sanki 40 yıllık Beşiktaş'lı gibi top oynadı. Tribündeki; Olcay'ın yeteneklisi yorumları oldukça yerinde geldi bana
Oğuzhan harika oynadı, başından sonuna. Zaten bir şey dikkatimi çekti onunla ilgili, Oğuzhan nasıl başlarsa öyle gidiyor maç içinde. Hiç süprizi yok. Quaresma gibi şapkadan tavşan çıkarır mı acaba diye beklemenize gerek yok. İyi başladıysa harika işler yapıyor, kötü başladıysa çok kötü oynuyor. Kafası çok rahattı dün akşam, hep böyle olsun.
Quaresma, başka bir dünya. Bir futbolcunun topla arası bu kadar iyi olup da, bu kadar kötü şut atması gerçekten anlaşılır gibi değil. İlk yarıda sol çaprazdan karşı karşıya arka direğe yaptığı vuruşu halı sahada arkadaşınız yapsa gider ensesine bir şaplak atarsınız "öyle mi vurulur topa?" diye. Gelin görün ki yüreğiyle oynuyor, her halinden belli. Yeterli ya da değil teknik kısmını konuşmuyorum ama en azından eli belinde değildi dün hep maçın içindeydi.
Geri kalan futbolcular kusursuza yakındı zaten çok fazla söylenecek söz yok daha.
Bu arada taraftara da ayrı bir parantez açmadan olmayacak; İzmir Marşı ile 15-20 dakikalık Aziz Yıldırım'a yapılan göndermeler gerçekten görülmeye değerdi. Uzun zamandır tribünde bu kadar eğlenmemiştim sanırım.
Ne diyelim darısı Pazar akşamına artık