Herifler basında cok guclu. Ozellikle Turkuaz medya top yekun GS'lilerin elinde. Spor radyoları bunların elinde. Bip spor gibi oluşumlar bunların elinde. Istedikleri kisileri sindiriyorlar.
Dusunun ara donem transferlerini görselle yansıtan AA, GS'den Diagne'yi koymuş, Beşiktaş'tan Kagawa'yi degil Burak'i koymuş. Kagawa GS'ye gelseydi suan spor basını Kagawa övgüsünden, ne kadar büyük bir transfer oldugu yorumlarından geçilmezdi. Avrupa da en fazla konusulan transferlerden biri olmasina ragmen herifler sanki sıradan bir adam muamelesi yapıyor. GS'nin ne idugu belirsiz stoperi bile "yıldız oyuncu" diye pazarlanirken Kagawa "Japon oyuncu" olarak veriliyor. Bunu nasıl kırarız bilmiyorum ama cok tehlikeli bir oluşum.
Bence bunun büyük sebeplerinden biri de bizim şu an içinde bulunduğumuz ruhsuz ve huzursuz durum.
Şampiyon olduğumuzda o gazetelerin çoğu 'Anasının ak sütü gibi helal şampiyonluk', 'Şerefiyle hakkıyla şampiyon' gibi şeyler yazıyordu. Kimse 'şansa kupayı aldılar', 'hakemler bilmemne' diyemedi. Herkes saygıyla eğildi statsız şampiyon takımın önünde... Ondan sonraki sene de öyle... Hatta geçen sene bile bir yere kadar öyle gitti, çünkü 'Moda Beşiktaş'tı. Fenerlisi de Galatasaraylısı da 'keşke biz de onlar gibi olsak' diye bakıyordu. Bu durumu, bizim yönetim yaratmıştı.
Şimdi sen bütün camiaya 'terkedilmişlik' hissini yaşatırsan, tribün, takımının formasını giyen adamı kendi stadında yuhalarsa, millet Quaresma'sından Şenol Güneş'ine kadar her konuda birbirine girerse, basın da Kagawa transferini falan sallamaz tabi. Sallasa ne olacak? Kime hitap edecek?
Camiaları yönetimler heyecanlandırır, yönetimler ruhsuzlaştırır. Motive olmuş camianın taraftarı da motive olur. Basın da motive olan taraftara ne kadar şirin görünürse o kadar çok kazanır.
Bütün basının Beşiktaş aleyhine taraflı olduğunu bir tarafa koyalım, ama bunları da unutmayalım.