maçın ciddiyetine göre tribün şekilleniyor. burada bile sabahtan beri adana kek rakip yorumları oldu,tribünlerde de rehaveti vardı bunun.
Sevgili Amaral kardeşim;tribünler şu nedenlerden kötü;
1-Tribünlerde çeşitli gruplar var ve Çarşı da dahil,olimpiyat stadı günlerimizde Çarşı nın protesto nedeniyle boşalttığı yeri,kastettiğim şey tribünlerin lider ve dominant grubu etiketini kendileri için istiyorlar ve herkes aksini iddia etse de aralarında ciddi bir rekabet var.Tribünlerdeki bu çok başlılık ne yazık ki uyumsal dokuyu bozuyor ve kaba tabiriyle her kafadan bir ses çıkmaya başlıyor ve karşılıklı tribünlerin aynı andaki tezahüratları birbirlerine çarparak sadece uğultuya dönüşüyor.
2-Bu gruplar zaman zaman aynı tezahüratlarda birleşseler bile,maç esnasında bir diğerinin destekleme şeklinin yanlış,ve kendisininkinin doğru olduğunu dikte etmeye çalışıyorlar.Bu da hegemonyal nedenlerden kaynaklanıyor.Bunu özellikle kapalı üstte maç izleyen arkadaşlar,Çarşı nın tek derdinin goygoy yapmak olduğunu,ıslık ve anlık yükselen ses tonlamaları ile hakemi ve rakibi baskı altına almak gibi bir kaygılarının zerre olmadığını onaylayacaklardır.Seneledir İnönü ve Olimpiyat da bir çok etkileyici hatta destansı performansa imza atmış olsak da,üç büyükler arasında kendi sahasında en çok doğranan takım olmamız gerçeği,bu grupta şapkayı önlerine alıp biz nerede yanlış yapıyoruz gibi bir düşünceye sebebiyet vermemiş gibi gözüküyor.
3-Tribünlerde değişen taraftar tipleri ve dağıtılan sponsor biletler çok önemli bir unsur.Günümüz koşullarında maça sadece takımını desteklemeye gelen taraftar tiplemesinin maça eğlenmeye gelen taraftar tipine evrilmesini çok yadırgamıyorum samimi olmak gerekirse ama taraftar birazda eğlenmekle desteği harmanlayanilmeli diye düşünüyorum.Bununla ilişkili her maçta dikkatimi çeken başka bir unsur da tamamen teorik olarak sponsor bilet dağıtımında ve yerleştirilmesinde bir yanlışlık olabilir diye düşünüyorum.Kapalı ortada her maç sağımızda solumuzda sürekli farklı insanlar görmekteyiz ve bu arkadaşların bir çoğunun tek dertleri fotoğraf çekmek ya da maçları periscope tan yayınlamak.Sponsor şirketler ellerindeki biletleri devirdayım sistemi çalışanlarına dağıttıkları için şahsen bir çok izleyicinin vücut dilleri bana Beşiktaşlı olmayabilecegini ya da tribüne etkilerinin stada haspelkader yolu düşmüş bir Japon turist kadar olabileceğini düşündürtüyor.Kimseye karışmak haddimize değil tabi ki ama anonsçu ağabeyimizin burada faydası olabilir diye düşünüyorum.
Saygılar