3. Hafta Beşiktaş 1-1 Çaykur Rizespor
×
3. Hafta Beşiktaş 1-1 Çaykur Rizespor

Beşiktaş Forum|3. Hafta Beşiktaş 1-1 Çaykur Rizespor Skor : Beşiktaş 1-1 Çaykur Rizespor Tarih : 31.08.2019 Saat : 21:45 Stadyum : Vodafone Park Hakemler : Yaşar Kemal Uğurlu - Kerem Ersoy -

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

3. Hafta Beşiktaş 1-1 Çaykur Rizespor  [Okunma sayısı 23781 defa] 3. Hafta Beşiktaş 1-1 Çaykur Rizespor

Çevrimdışı cursedofdragon

Ruizde penalti falan yok
Ona penalti olacaksa her mac 200 tane penalti olur
Penalti penalti gibi olmali
Bizimkiler penalti tabi tartismasiz cok net

bizim taraftar uçmuş vaziyette.

Çevrimdışı Eray_Steiermark

Ruizde penalti falan yok
Ona penalti olacaksa her mac 200 tane penalti olur
Penalti penalti gibi olmali
Bizimkiler penalti tabi tartismasiz cok net
Formasından tutup indiriyor daha ne olsun? Vida'nın pozisyonundan çok daha net bir penaltı. Ama Lens'in pozisyona vermediği için Ruiz'e de veremedi. Ayrıca Ruiz adama ceza sahasi çizgisi üzerinde dirsek attı boğazına. Gerçi size göre Boyd'un pozisyonu da penaltıydı geçen maçta

Gesendet von meinem Redmi 5 Plus mit Tapatalk


Çevrimdışı mylife1903

Formasından tutup indiriyor daha ne olsun? Vida'nın pozisyonundan çok daha net bir penaltı. Ama Lens'in pozisyona vermediği için Ruiz'e de veremedi. Ayrıca Ruiz adama ceza sahasi çizgisi üzerinde dirsek attı boğazına. Gerçi size göre Boyd'un pozisyonu da penaltıydı geçen maçta

Gesendet von meinem Redmi 5 Plus mit Tapatalk
Dirsek yok yahu
Yan yana kosuyorlar rizeli oyuncu yuzunu yaklastiriyor kendini yere atiyor sonra
Hakemi aldatmaya calismaktan sari almali orda

Çevrimdışı Genç

Abdullah hoca Süper ligin gördüğü ilk sahte bekle oynayan hoca ve dürüst olmalıyım ki bunu gerçekten oldukça doğru kişi ile yapıyor. Beşiktaş top takımdayken çok hızlı bir şekilde 3-2-5 şeklinde diziliyor. Bu eğer yeteri kadar yaratıcı oyuncunuz var ise doğru bir taktik. Beşiktaş'ın şu anki kadrosu için ideal diziliş ve taktik bu değil hoca bunun farkında ancak büyük ihtimalle taktiğe oyuncular adapte olsun diye ısrar ediyor.

Oyuncu oyuncu inceleyecek olursak şu ana kadarki taktiği;

Karius: geçen seneden bu seneye adapte olurken en az zorluk çeken oyuncu kuvvetle muhtemel karius. bunun sebebi hocanın kaleye en yakın oyuncuyu riskli oynatacak kadar güvenmiyor olması. Antrenmanlarda onu bir libero kaleci yapmak istediğine dair şeyleri hepimiz okuduk ancak daha hazır olmadığını düşündüğünü için büyük ihtimalle böyle bir yükün altına atmak istemiyor. Ancak zamanı gelince onu libero kaleci göreceğimizden eminim.

Gökhan gönül: bu sistemde normal halinden geri çekilen bir tane adam var o da Gökhan. Normalde kariyerinin ekstrem maçları dışında daima kanat bek olarak kullanılan Gökhan bu sefer üçlü savunmanın sağında vida ve ruizle birlikte oyun kurma görevinde. Top bizdeyken anlaşılır bir durum ancak defansif aksiyonlarda da kanada doğru açılmaktansa merkezde kalmaya devam ediyor sağ açıktan bu boşluğun kapatılması isteniyor. ( Quaresma ile yolların ayrılması bu sebepten isteyenler Sivas maçındaki ilk golü izleyebilir.)

Damagoj Vida: sistemin defolarını belli ettiği oyuncuların başında geliyor. Vida'yı A.A yönetiminde pasör stoper rolünde görüyoruz ve geçen sene basit paslarla oyunu açarken iyi sandığımız pas yeteneğinin aslında hiç o kadar olmadığını gördük geçen 3 maçta. Belki daha zaman tanımak lazım belki Abdullah hoca antrenmanlarla bir kaç haftaya vida'yı ideal pasör stopere evirebilir ancak bu geçen hazırlık kampının vida'ya rolüne tam adapte edemediği kesin. 30 yaşında olduğunu düşünürsek vida'yı ne kadar eğitebileceği meçhul. Bana kalırsa vida bu sorumluluğu kendisinden bu konuda bir nebze daha iyi olan Gökhan ve Ruiz'e bırakması gerekiyor. Bu yorumları yaptığı çapraz paslardaki hatalardan güç alarak söylüyorum.

Victor Ruiz: tamam Vida'nın bir defansif lider olduğunu kabul ediyorum takım savunma yaparken bunu televizyon başından bile hissettirebiliyor ancak bu takım oyun kurarken bir liderden çok ayağına hakim bir stopere ihtiyacı var tabi orta sahadan yaratıcı bir oyuncu geri düşmezse. Bu durumda bu ayağına hakim stoper Vida değil Ruiz'dir. Gökhan hali hazırda bir sağ bek olduğundan üçlü savunmanın ortasına bir stoper getirmek daha doğrudur. Bu arada daha takıma yeni katılmasına rağmen hem sisteme olan hâkimiyeti hem de takım arkadaşlarına göre hamlelerde bulunması bir teknik direktörün işini çok kolaylaştırıyordur.

Caner Erkin: kanaatimce bu sene rolü garanti olan tek oyuncu. Hocanın bir çok şeyden feragât edip Caner'den ve bizim için devrim olan bu rolünden vazgeçmeyeceğini biliyorum. Caner top kapıldığı anda üçlü stoperin önüne geçip muhtemel pas opsiyonlarından biri oluyor bu tabii ki ileride bekleyip top geldiği anda orta yapmasından daha efektif ancak bu geçen 3 maçta onun bir kere topu alıp pas dağıttını görmedim. Evet onun orada beklemesi kafadan bir oyuncunun onu marke etmesi demek, evet bir oyuncunun rakip cephesinde pres yapmaktan vazgeçmesi demek ancak bana kalırsa Caner daha fazla topa sahip olmalı. Bir pas merkezi olamayacağı kesin ancak ileriye top taşırken kullanılmalı.

Dorukhan Toköz: öncelikle Dorukhan henüz tek maça çıktı bu sistemde bunu belirterek, kadronun büyük bir çoğunluğu gibi normal rolünden ve mevkisinden ileride oynatılıyor. Dorukhan daha defansa yakın ama uzaktan şutlarıyla kaleyi korkutabilecek bir oyuncu. Attığı gollerin neredeyse tamamı uzaktan goller. Böyle bir oyuncuyu öndeki 5 linin ortasına yerleştirmek ne kadar mantıklı tartışılabilir. Ancak, ben Dorukhan'nın zamanla bu sistemde evrileceği görüşündeyim. Dorukhan'ı oynadığı tek maç üzerinden eleştirmek yanlış geliyor, sezon devam ettikçe Dorukhan'ın rolü de değişecek ve gelişecektir.

Oğuzhan Özyakup: söyleyecek çok söz var ancak ben bu maç özelinde konuşacağım. Oğuzhan geçen iki sezonun "depresyonu" atmış gibi bir görüntü çizdi bana kalırsa A.A. sistemi Oğuzhan'ı bu kısa dönemde geliştirdiği gibi geliştirmeye devam edecek. Ancak maçlara 11 başlaması soru işareti olabilir. Basın toplantısında da bu sistemi beğendiğini ve takımın böyle oynaması gerektiğini anlattı.

Adem Ljajic: Bana kalırsa bu maçın hayal kırıklığı. Geçen sezon çok daha iyi oynayan Adem şu ana kadar hocanın farklı oyununa adapte olamamış gibi. Önceki sezonda adem 3. Bölgenin ortalarında gezerken şimdi defanstan topu çıkarma görevi de ona verilmiş. Bu şekilde oynanınca ileride yaratıcı oyuncu sadece Oğuzhan kalıyor ki o da malüm "depresyonda". Bu büyük bir eksiklik, transfer şart gibi görünüyor. Ancak bunların hiç biri Adem'in bu maç kötü olmasının sebebi değil. Adem, Burak'ın yokluğunda takımda kimseye bitiricilik konusunda güvenmiyor ki bana kalırsa haklı. Adem'in geçen seneden bu zamana daha bencil bir oyuncuya dönüştüğünü düşünmüyorum.

Lens: çarkın gıcırdayan kısmı. Lens çok fazla gereksinimi olan bir oyuncu. Çok fazla boş alana ihtiyacı var bunun karşılanması için sistemin neredeyse üzerine oturtulması lazım. Ancak Abdullah Avcı'nın görünürde öyle bir hedefi yok. Şu anki sistemde ise Lens gıcırdamaktan başka işe yaramaz, beklemenin bir anlamı yok.

Tyler Boyd: bu takıma başakşehir'in Visca'sı diye düşünülerek getirilirdi, hatta kimimiz ona Amerikan Hazard dedi. Boyd oyuna olan katkı tarzıyla Quaresma'ya oldukça benziyor. Bir oyun olur gözümüz kamaşır sonrası maçta neredeyse 10 kişi oynar takım. Bunu bilerek takip edilirse keyif veren bir futbolcu ancak hoca ne yapar bilemem.

Güven Yalçın: BU ÇOCUK 20 YAŞINDA. Edilen küfürler, umut kesmeler, yüklenen sorumluluklar... Henüz şu yaşındayken eğer bu çocuk yönetimin 34 yaşındaki bir oyuncunun sakatlık ihtimalini düşünmediği için yuhlanırsa tek başıma dahi olsam yönetim binasına yürürüm. Hiçbir zaman 20 yaşından biri 5 maç üst üste taraftarı memnun edemeyecek. Şu an hayran olduğumuz Cenk Tosun bile Gomez gelmeden 11 başlayamıyordu. Öğrendi, her genç oyuncu gibi öğrendi. Güven de öğrenecek doğru insanlarla tanıştırmak doğru eğitim vermek doğru tavır göstermek lazım bu çocuğa. Bu laflarım sadece güven için değil kendi mevkisinde oynatılmayıp küfür odağı olan Necip, kendisinden istenenleri hayatına ilk defa deneyen Vida, şu an oynadığı daha önce denemeyen Dorukhan, ve daha nicelerini kapsar. İnsanların alıştığı standartları alışmadıklarıyla değiştirip yargılamak adaletsizliktir.

Toparlamak gerekirse ben hocanın kafasındakilere inanıyorum ancak oyuncu pürüzleri var. Bu oyuncu grubunun bu yetenekleriyle ideal taktik ve diziliş bu olmayabilir ancak yönetimin son gün yaptığı takviyeler ve büyük ihtimalle Ocak ayında yapacak oldukları var. Birlikte çalışıyor olmaları çok mühim. Benim kafamdaki soru işareti ise bu, Şenol hoca yönetiminde iken takım yönetim hocanın isteklerini daima 2. planda bıraktı. Bu Abdullah hocada Şenol hocadan daha geri gelecektir. Ben sene sonu "Söylesene bize hoca takım niye oynamıyor" diye bağırmak istemiyorum. Şu anki durumda takviyeler yapılana kadar suçlu yönetim.