Sezonu zaten ilk günden kaybetmiştik, ama en azından Sergen Yalçın'ı kazandık.
Zaten bireysel yeteneklerin çok sınırlı olduğu, oyuncuların bir plan dahilinde değil tamamen rastgele takıma kazandırıldığı bir takımımız vardı. Bir de üzerine Abdullah Avcı'nın ruhsuz, belirsiz, anlamsız oyun anlayışı eklenince maçlar işkenceye dönüşmüştü. Üstüste kazandığımız 6 maçta bile bir kez olsun oynanan oyundan keyif aldığımı, her an her şeyin olabileceğini hissettiğimi, en azından futbol adına bir iki olumlu şey gördüğümü hatırlamıyorum.
Sergen Yalçın'la bu şimdiden değişti. Malzeme aynı, limitler aynı, futbol zekasındaki eksiklik aynı, ama en azından sahada futbol oynamak isteyen, hedefin gol atmak olduğunu bilen bir takım var. Kağıt üzerinde gole gitmesi çok zor görünen takım, Sergen Yalçın'la beraber en azından rakip yarı alanda oynamayı, boşluk aramayı, dikine gitmeyi denemeye başladı. En azından maçlar bir miktar 'izlenebilir' hale geldi. O noktada da tabi önümüze futbolcuların yetenek ve oyun zekasındaki engel çıktı.
Bugün yaptığımız 'basit pas hataları'nı arka arkaya koyup bir videoda derlesek, en yaratıcı intihar yöntemini keşfetmiş olabiliriz. En az 20-25 kez, atak olgunlaştırırken, rakibi zorlamışken, ağırlığımızı hissettirmişken inanılmaz anlamsız top kayıpları yaptık. Burak yanındaki adama top atacak, gollük pozisyon oluşacak, atamıyor. Lens, önünde bomboş kaçan adama top verecek, gözü kapalıymış gibi gidip alakasız bir yere vuruyor. Teknik direktörün çaresiz kaldığı anlar...
Daha önce bize top göstermeyen, kedi yumakla oynar gibi oynayan Başakşehir, bugün doğru dürüst topa değemedi.
Topla oynama
%66 - 34 Beşiktaş
Korner
5-0 Beşiktaş
Şut
19-6 Beşiktaş
İsabetli şut
7-3 Beşiktaş
Ceza sahası dışından şut
12-1 Beşiktaş
Pas isabeti
%85-69 Beşiktaş
Orta
31-9 Beşiktaş
Şu rakamlarla maç kaybettik. Bana göre sebebin %70'i bireysel kapasite ve oyun zekası eksikliği, %30'u kondisyon eksikliği... Sergen Yalçın'a %1 bile vermiyorum, bu maç itibarıyla...
Sağ bekte Lens'i tercih edince hepimiz şaşırdık. Hoş, ben, Sergen oraya Süreyya Abi'yi koysa yine 'vardır bir bildiği' derdim, onun oyun zekasına oldum olası her zaman her şeyimle kefil olmuşumdur, ama yine de beklemiyorduk. Caner zaten savunma yapabilen bir bek değil, diğer tarafta da Lens olursa kanatlarımız yol geçen hanına dönmez mi diye sorguladım, ama gördüm ki Sergen Yalçın, Başakşehir maçını 'derbi' olarak görmemiş. 'Biz Beşiktaş'ız, çıkarız, domine ederiz, ne olursa olur' demiş. Hakkaten de öyle oldu. Lens'in beyniyle ayakları eş zamanlı çalışabilseydi, ani ataklarda sağ kanattan yapacağı çıkışlarla çok etkili olabilirdi... Tabi çıkış yapsa ne olacak... Ölmüş bir Ljajic, pozisyonu gereği hayatında kaleye toplam 10 şut atmamış Atiba, Elneny, yanlışlıkla futbolcu olduğu her halinden anlaşılan Diaby, 'etkisiz eleman' Boyd ve hala halı sahada olmadığını kavrayamamış olan N'koudou'yla gol aramaya kalkarsan ancak bu kadar yol alabilirsin.
Bundan sonra hedef, UEFA Avrupa Ligi... Olursa iyi olur, olmazsa canımız sağolsun... En azından artık Sergen Yalçın'ımız var.