son üç penaltısını üst üste koy ne dediğimi anlarsın kaldıki topa vurmadan o iki adımı attımı
daha neden atladığı köşeye vuruyor iyi izleyin o penaltıyı ozinin son penaltısını ne zaman gole çevirdiğini hatırlayan varmı
bunlarıda geçtim kadronda en iyi kim atıyorsa o atar. ve son on penaltısını gole çevirmiş love orda duruyor.
mesela quaresmada çok kötü atıyor penaltıları. insanın yüreği ağzına geliyor.
ozi kötü penaltı atabilir bunda bir sözümde yok ama bu takımda taraftarın tamamına sorsan o penaltıyı ozi atmasın der
bunun adı bile bile lades o golü atsan maçın kaderi değişecek
hadi bunlarıda geçtim takım maçı çevirmek için hiç birşey yapmadı gol yedik yüklenelimde demedi.
buda ilk değil bundan öncede bu böyleydi takım reaksiyon göstermiyor.
Benim burdaki eleştirim oziye değil onu takımın penaltıcısı yapana. yoksa takım 3-4 atmış maç garanti penaltı olur atar
ama bu güne kadar hangi kritik penaltıyı gole çevirmişki.
o zaman birşeyi eleştirmeyelim herşey güllük gülüstanlık takım şansızmı diyelim. panikle üç tane forvet sokarakmı çevireceğiz maçı. hiç oynatmadığın pektemeğe kurtarıcı gözüyle bakıyorsun. burda hep konuşuyorum biz bütün maçların ilk yarılarını çöpe atıyoruz tek yaptığımız zamana oynamak top çevir gol yeme ilk yarı bitsin ikinci yarı bir tane atarsan üstüne yatarsın atamazlarsa maçı aldık demektir atarlarsa çıkartma ihtimali yok biz geçen sezondan beri rakibin gardını düşüren bir maç oynadıkmı. rakibin üstüne gittiğimiz bir maç hatırlıyormusun. maç başlar biz orta sahada top çevirmeye başlarız. 45 dakika yaptığımız bu bitmez tükenmez yan toplar bu sadece istatistik kasmak işde şu kadar top bizde kaldı şu kadar pas verdik %65 topa sahip olma ile oynuyorsun pozisyonun sıfır
iş sadece penaltı değilki herşey bozuk bu onlardan biri sadece geçen sene talisca neden serbest vuruşları atmıyorsa işde aynı nedenden ozi penaltı atıyor. takımda o işi en iyi yapan değil kıdemli olan oynuyor.
bu sadece bir penaltı değil herşeyde böyle. her attığı 3 serbest vuruşun birini içeri sokabilecek talisca değil elli kere atsa birini sokacağı şüpheli quaresmanın serbest vuruşları atması gibi işde.
bir fark yok aynı hamam aynı tas.
serbest vuruşu atması gereken değil atmaması gereken atar penaltıyı atması gereken değil atmaması gereken atar
hiç bir oyuncu rakip ceza sahasına girmez takımda golü düşünen iki oyuncu var diğerleri kalenin yerini bilmiyor
kanatların forvetine pas atmaz bu takım nasıl maç kazanır. Tamamen rastlantıyla artık içerde bile takımlar deli gibi üstümüze geliyor çünkü onları tehdit edecek bir oyun falan oynamıyoruz tek yaptığımız orta sahada top çevirmek
gomezli sezon dışındaki bütün sezonlarda bu böyle oldu. ne tuhaf değilmi o sezonda quaresmanın bir fonksiyonu olmamışdı.
takımdaki sorunlar belli hani sorunu bilmezsinde çare bulamazsın durumuda yok. bazı oyuncular taraftara yem edildi
olmadık anlarda oyuna sokup olmadık anlarda çıkartılıp hem oyuncunun balansı bozuldu hem taraftarın önüne atıldı.
bir oyuncuda devamlılık sağlayamazsan en iyi oyuncuyu bile pert edersin. heleki iyi oynarken çıkartırsan o oyuncunun bir daha kendine güveni kalmaz. en basit kuralda sistemine göre oyuncuyu oynatamıyorsan oyuncuya göre sistemini düzenlersin.
ben hiç bir şeyi olmuşa bakıp yazmıyorum ben bu olacakları Şenol güneşle anlaşıldığı anda söyledim zaten iki kaliteli oyuncu alıp şampiyon olmak hoca başarısı değildir yönetim başarısıdır. nasıl alamadığında şampiyon olamazsan yönetim başarısızlığı deniyorsa. hoca oyuncu yetiştiriyor bir sürü oyuncu sattık tabi doğru ama o oyuncuların satılmasında sürekli avrupadaki ünlü menejerleri getirip ağırlayan maçları seyrettiren yönetimin payı yok. hoca daha önceki takımlarındada oyuncu satıyor tabi buda var ts de oyuncuları gsye sattı bursada oyuncuları fenere sattı. bizde neden avrupaya gidiyor.
acaba bunun cevabı yönetimin menejerlerle kurduğu bağlantı olabilirmi. Birazda ffp nin bakış açısını değiştirmesi
olabilirmi. fenerde şenol hoca yok 30 M luk oyuncu sattılar.
gerçekleri doğru tahlil edemezsen çözümü bulamazsın. tersine daha fazla oyuncu alarak kendini mali krize sokarsın.
aboulu şampiyon olduğumuz sezon söyledim istediğin kadar oyuncu al birşey değişmeyecek kim gelirse gelsin bu mikserde erir. marcelo satmışık diz dövüyoruz o gitti yerine dünyanın en iyi stoperlerinden biri geldi ve yanınada DK finali oynayan stoper geldi. kalite düşmedi kalite yükseldi. taliscaya laf ediliyordu dedim o zaman talisca takımda tutulmalı ve oyunun merkezi haline getirilmeli diye değiştirsen yerine kimin geldiğinin önemi olmaz dedim üç maçta tukaka olur
taliscayı tukaka yapan sistem yerine kim gelirse gelsin aynı şekilde öğütecek.
oyuncunun kim olduğunun bir önemi yok sen o topu ceza sahasına sokamıyorsan gol atamazsın. iyi forvet gelince durum çözülecek sanıyor arkadaşlar ama bir şey çözülmez şu andada çözülecek adımlar atılmıyorki. sen doğru adımlara atar doğru oyunu oynarsın forvetin gol atamıyorsa o zaman eleştirilir yeni forvet istenir. Ben 3 sezondur bas bas bağırıyorum bu takımın sadece 8 numarası eksik bütün takım balansı bu nedenle bozuluyor bu takımı yönlendirecek bir dominant merkez orta sahayla sorunların çoğu düzelecek diyorum. biz oziyle iş çözmeye çalışıyoruz
bizi gomezli sezon kandırıyor sürekli ozi ile ilgili birşey dediğinde hemen gomezli sezon işaret ediliyor ama orda hüner ozide değil olcay ve atibadaydı rakip ceza sahasını ablukaya alan defanslarını hallaç pamuğu gibi atan olcay vardı ne stoperler nede liberolar ileriye adım bile atamıyordu ozi ortada bomboş kalıyordu. ama ne oldu olcayı yuhaladı taraftar o sezon atibayıda kovuyorlardı.şimdi ceza sahasına kehren giren iki kanatla oynuyoruz girmeye istekli olanda kulübede oturuyor. lens bu takımda bir olcay katkısı rahatlıkla verir ama hoca o oyunu sevmiyor ve istemiyor bunu daha 14. şampiyonluğumuzu aldığımızda konuşmasında söylemişdi. oyunumuzu değiştireceğiz dedi değiştirdi sonuç ortada.
Necmi, ben bir tek penaltıyı kaleciye bakarak atma konusunda görüş belirttim.
Ozi topu eline aldığında eyvah dedim, atamayacak dedim, ama bunu dediğim ve böyle hissettiğim bir çok durumda dediğm çıkmadı hatta çoğunda çıkmıyor. Insan aklı algıda seçicidir, bildiğini hatırlar bilemediğini hatırlamaz. Şimdi oğuzhan topu eline aldığında benim yaşadığım "eyvah" ı çoğunluğumuzun yaşadığı açık.
Ve bize bu olay sonucu nerdeyse kesin olan birşeyi Oğuzhan ve hoca'nın neden bilmediği, atamama olasılığı atma olasılığından daha yüksek bir oyuncumuzun neden penaltı kullandığı sorusuna getiriyor.
Ve sonuç olarak kızıp köpürüyoruz. Bu kadar meydanda olan birşeyi onlar neden görmüyor diye.
Ama belliki hoca ve oğuzhan daha önce yaşananları bir şanssızlık olarak görüyor ve bizden farklı düşünüyor.
Hikayeyi tersyüz et, oğuzhan o penaltıyı attı, kaleciyi ters köşeye yatırdı, önceden seçtiği köşe şanslı köşe çıktı, maçı 3-0 aldık, oğuzhan penaltı şansızlığını kırdı filan diye konuşmalar olacaktı.
Bende bu arada Ozi penaltı atarkenki eyvah'ımı hiç hatırlamayacaktım tabiiki.
Penaltı gol olsa maçın başka bir hikayesi olabilirdi ama bütün kötü gidişi Oğuzhan ve onun kaçan penaltısı üzerinden okumak kolaya kaçmak oluyor. Uzun süredir devam eden sorunlarımız var.
Hatta bu maçı bir kaçan penaltı üzerinden okumak hiç olmuyor. Hala 0-0 dı penaltı kaçtığında.
