Malmö o senenin İsveç şampiyonuydu ki, Göteborg'un 1982 ve 1987'de UEFA kupalarını kazandığı senelerin akabindeydi.

Bizim kazalarımız Rosenborg ve Valerenga idi.

Lenovo A6020a46 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

malmöye elenmek değil eleniş şekli kaza idi

Vidaya 8-10 Pepeye 5 üstü her türlü teklife varım. Ersan da gelsin
 vida kadar kötü ayağı

sonra malmö var

Okser var be abi kaleci senerdi hani

Okser var be abi kaleci senerdi hani

birde israil faciası vardı reis hoca briegeldi kaleci de çorumluydu

Evimizdeki oynadığımız maçın özeti.



Ben bu maçta da bir facialık bir durum göremiyorum.

Her hata yapılan maça facia diye nitelendirirsek bu işin sonu gelmez.

Kaldı ki biz maç için de ki facilarından bahsetmiyoruz takım üzerinden konuşuyorduk.

gs'nin daha dün kurulmuş bir takıma nasıl elendiğinden onun dalgasını geçiyoruz.

Vardar ve Östersunds örnekleri eleniş şekline değil, elendikleri takımların seviyesine bir gönderme.

Yoksa iki gerzek renkli de, gayet usturuplu bir şekilde 2-3 gol farkla elendiler,

Lenovo A6020a46 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

anlatabilsek keşke.

Elendikleri takımlarda rezalet oyun olarakta rezalet ezdiler içerde dışarda adamlar.

Malmö maçının ne örneği olucak ilk defamı bi oyuncu kendi kalesine gol atıyor yada ilk defa mı bi kaleci topu elinden kaçırıyor.Futbolun içinde olan şeyler.

Malmö bizden güçsüz bir takım değil geçmişi mazisi olan bir takım. (O zamanın Beşiktaş'ı)

Ama işte neyse anlatamıyoruz derdimizi....

Vardar ve Östersunds örnekleri eleniş şekline değil, elendikleri takımların seviyesine bir gönderme.

Yoksa iki gerzek renkli de, gayet usturuplu bir şekilde 2-3 gol farkla elendiler,

Lenovo A6020a46 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

facia kavramına bakış açılarımız farklı demekki
sonucta barcelonayla oynamadık mlmöyle oyndık
avantajlı skorla yurda döndük 2-0ı yakaladım ve oradan turu verdik

Malmö o senenin İsveç şampiyonuydu ki, Göteborg'un 1982 ve 1987'de UEFA kupalarını kazandığı senelerin akabindeydi.

Bizim kazalarımız Rosenborg ve Valerenga idi.

Lenovo A6020a46 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

göteborg iyi bi jenerasyon yakalamıştı milli takımın tamamı neredeyse göteborg takımıydı yabancı filan yoktu kadrolarında birde gençler bilmez ama sen kupa formatını atlama seribaşı uygulaması yoktu son 8e kadar pekala kek takımlarla eşleşebiliyordun

Henüz birinci maçlar bile geriden kalmamışken söylemeliyim ki problem çözebilme becerisi ve oyuncu kalitesi şüphesiz değerli lakin alanı ve zamanı doğru kullanan teknik direktörler ile makas aralığı belli bir seviyenin altına gün geçtikçe düşüyor. Burada önemli teknik direktörler ile çalışan veya rekabet eden oyuncuların taktiksel zekalarının gelişmesi ya da mevcut teknik direktörün oyun şablonunda aldığı roller ve genel oyun pratiği öne çıkan noktalar. Oyuncu kalitesi ile bir-iki set hücumu üzerinden sonuç alana kadar oynayanlara karşı 20-25 metrede dörtlü hattı kurgulayıp-koşu yollarına düzenli set çeken takımları. Rakibin pas açılarını doğru kapatıp-tek bir bölgeye yönlendirerek baskı merkezlerini ikinci bölgede iyi kurgulayan böylelikle transition oyunlarını doğru oynayan ekiplere karşı kendi oyununu oynarken ilk reaksiyonunu yukarı çekemeyip neredeyse her direkt hücumu yalnızca iki stoper oyuncusu ile karşılayan takımları gördük. Panzehir oyunları gün geçtikçe metodolojik açıdan güçleniyor.

Alan ve Zamanı doğru kullanmak. İlk yazdığım İzlanda-Arjantin. İkincisi Meksika-Almanya maçları. Bugünkü İran-İspanya maçı da ilkine benzer. Hücum geçişleri İzlanda'ya göre daha sınırlı olsa da. Artık birçok takım kalabalık birinci ve ikinci bölge savunmasını muntazam yapabiliyor. Karşılama mesafeleri, baskı merkezleri oldukça doğru kurgulanıp-kulüp takım seviyesinde derin savunmalar görebiliyoruz. Başka hiçbir konuda sadık olamayan milletler doksan dakikanın her saniyesinde oyuna sadık kalabiliyorlar. Planı, alan ve zaman tanımamak olan ekiplere karşı oyuncu yapabilirliği ve alışılmış oyun düzeniniz dışında yeni çözümler üretmek zorundasınız. Yerleşerek veya saha boşaltarak oynamanıza rağmen sizi box'ın içine sokmuyorlar.

sanlı kaptanın kamikazeliği var ilk maç ist.da 2-0 rövanş maçı romanyada dk 87 0-0 maç sonu 3-0
sanlı kaptan ilk golü yediğimizde topu kapıp santraya koşmuş

Steagul Rosu diye bir takım yok tranfermarkta, bulamıyorum. Çavuşesku ile beraber yok mu oldular acaba?

Malmö o senenin İsveç şampiyonuydu ki, Göteborg'un 1982 ve 1987'de UEFA kupalarını kazandığı senelerin akabindeydi.

Bizim kazalarımız Rosenborg ve Valerenga idi.

Lenovo A6020a46 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Rosenborg fırtına gibi esiyordu. ona yol kazası denmez

Kötü eleniş değil ama psv ye karşı 1-0 öne geçip elendiğimiz maç var deplasmanda. Metin Tekinin jeneriklik golünü yıllarca spor programları kullanmıştı. Sevinci falan efsaneydi.

Bir de yine Ajaxa 2-1 yenildiğimiz maç var. Meşhur mor formalar. Ajax o yıldan sonra şahlanısa geçmişti kluivertlar, seedorflar, overmarslar...Overmars demişken Recep çetin kadar hızlı sağbek

Türkiyeye gelmemiştir ama o Overmars Recep'le kedinin fareyle oynadığı gibi oynamıştı.Recep'in futbol hayatında en acze düştüğü maçtır.

Bir de geçmişte bizle kim eşleşse o sene veya ertesi sene yükselişe geçti. Misal Auxerre bizle eşleştiğinde sıradan bir Fransız takımı iken o sene veya bir sonraki sene Fransa şampiyonu oldu.

Keza Rosenborg bizi eledikten sonra o yıllarda Şampiyonlar liginin gediklisi oldu.