sermaye arttırımı aslında zorunluluktur. şirket değer kazandıkça değerini
güncellemek gerekiyor. esas sıkıntı değeri yükselmeden suni artışda olur. mesela bedelsiz
sermaye arttırımı gibi bu hırsızlık oluyor bedelli arttırımın bir sıkıntısı yok ana hissedar dernek olacağı için
en büyük rakamı onun vermesi gerekiyor. birde kafana göre arttıramazsın. gs birkere
gs li spk başkanı nedeniyle haksız arttırım yaptı. spk başkanının kelle gitti. Bedelli arttırımda
spk bazı şartlar ortaya koyuyor mesela arttırmaya katılmayan hissedarların hisselerini alma
zorunluluğu gibi gs nin önüne bayağı bir yaptırım koymuşlardı onlarda geri çekmek zorunda kalmışlardı.
orda artık usulsüz bir durum olmaz zaten büyük ihtimal yakında bizde sermaye arttırımına gideriz
büyüyorsan sermayende büyür.
gerçi futbol kulüplerine diğer şirketlere yapmadıkları imtiyazları yapıyorlar genede. bu anladığım kadarıyla
kasaya para girdisinden çok derneğin şirketten alacaklarının silinmesini sağlayan bir avantaj doğuruyor
borç sermayeye dönüştürülüyor
tribün gelirleri stad derneğin olduğu için derneğe kalıyor bunu dernek şirkete borç olarak veriyor bu birikiyor
şirket sermaye arttırımına gidince dernek elindeki çoğunluk hisselerinin arttırım bedelini ödemek zorunda
bunuda verdiği borçtan düşüyor böylece bizim paramız kendi şirket dönüşümünde borç olarak görünüp borcu şişiriyor
bunu eritiyorlar dernek alacağıda sermayeye dönüşmüş oluyor. bu arada dolandırılan hisse sahipleri oluyor
bildiğim bu kadar buda doğruysa tabi.

vodafone ile yapılan sponsorluk anlaşması güncellenmeli, aradan geçen zamanda Beşiktaş marka değeri olarak çok yükseldi. Son 2 senenin şampiyon takımı olmasının yanında, Şl de çok ciddi çıkış gösterdik. Adidas formalardan çok kazanıyor bu arada o anlaşmayı da gözden geçirmek gerekiyor, forma tasarımları da çok kötü gerçekten.

iyide vodafone bu anlaşmayı yaparken bir risk aldı o dönem bu anlaşmayı yapacak
seviyede değildik adamlar inandı yaptı. bedel ödedi şimdi durum düzeldi gel masaya diyemezsin
zamanında riske giren şimdi kaymağını yer. senin marka değerinin yükseleceğini görerek verdiler bu
parayı zaten dününe değil bu gününe verdiler o parayı. yani böyle bir güncellemeye hakkımız yok ancak anlaşma bittiğinde
yeni anlaşma o günün marka değerine göre yapılır. biz stad isim hakkından bayernin alienzden kazandığından
fazla kazanıyoruz hangi marka değerinden bahsedelim   o zaman bize üst kalibre bir ücret ödediler zaten.

Su macta vasat bir Avrupa takimi karsisinda burada sisirilip duran Emre Akbaba, Yusuf Yazici gibi adamlari iyi izleyin. Yusuf'un formsuz Oguzhan'dan gram fazlasi yok. Emre hic bir ise yaramiyor. Elinde Cengiz, Emre Mor gibi kanat adamlari varken hangi akla hizmet bu kadro cikar onu da anlamis degilim. Ayrica Mehmet Topal bir cop. Hasan Ali'yi oynatip Caner'i oynatmamak ise buyuk haksizlik. Fenerbahce'den iki adam oynatiyorlar, ikisi de vasat alti.

oğlunu yönetimemi soksun  adam fanatik gs li
ethem bir işe yarıyormu yaramıyormu bilemeyiz. Bazı şeyler ortalığa
dökülmez.
Bu arada borç düşmedi demişsin ama benim bildiğim döviz olarak düştüğü
tl artışı döviz kurundan kaynaklı olaya nerden baktığın önemli döviz sürekli
artıyor buna bağlı tl olarak borçta artıyor burda bakılması gereken borcun döviz cinsinden artıp artmadığı
bu arada unutmamak gereken bir şeyde tl gelirlerinde döviz artışından eriyor.
çift taraflı negatif durum varken borcun döviz cinsinden azalma eğilimine girdiyse
bunu değerlendirmek gerekiyor. geçenlerde bir yazı okumuşdum çok aydınlatıcı bir yazıydı
yönetim yd den devraldığında gerçek anlamda borçları irdelemişdi bunun gösterdiği
geçen 5 yılda stad yapılıp ikide şampiyonluk getiren yönetim döviz bazında borçları aynı tutabilmiş
bunuda bütün gelirleri temlikliyken yapmış bunu daha önce söylemişdim burda hatta serhatla tartışmıdık ve
onu bile ikna etmişdim yönetim yd den 370 M euro borçla aldı şimdide ortalama bu kadar borç var.
borç aynı dururken bir çok yatırım ve iki şampiyonlukda orda duruyor.
yönetimin öncelikli görevi borcu bitirmek değil bunu unutmamak lazım öncelikli görev yeni borçlar katmamak
bunu başardığı anda zaten önceki borç ödenebilir duruma gelir. borç ödenmiyor değil borcu sabitlemek demek
aslında borçtan doğan faizleri ödüyor olabilmeyi gerektiriyor. denk bütçe tanımı bu oluyor
3-4 sene önce tahmin ettiğimiz gibi bir döviz stabiliteside sağlanamadı bu ilkede darbe girişimi oldu gezi olayları
ve fetöyle karşı karşıya gelme durumu yaşandı. ffp yaşandı bu işde bütçeyi düzeltirken bizide zarara uğratan
sebeplere neden oldu yatırım yapamadık sürekli kiralamak yatırım yapacağımız paraları kara kuyuya atmak zorunda kaldık
yatırım yerine yüksek maaş ve imza paraları ödedik. bunuda yaşı ileri oyunculara yapma mecburiyetinde kaldık.
yani büyük ölçüde zararına ticaret yapmak zorunda kaldık bunuda sattığımız bir kaç oyuncuyla dengelemek
mecburiyetinde kaldık. aslında bu yatırımı daha genç oyunculara yapsaydık çok daha karlı bir duruma geçerdik
mesela abouyu kiralama yerine satın alırdık taliscayı kiralama yerine daha uygun bir fiyata kontrat yapardık
iki yıl sonrasına 20 opsiyon koyan takım hemen alsan 12-13 gibi bir rakama satardı yada abouda bir sene sonrasına 10
opsiyon koyan hemen alsan 7-8 gibi bir rakama bırakırdı kirada ödememiş olurdun 10 bile versen kira ödemeyeceğin için
bu rakam 6-7 gibi bir rakama düşmüş olurdu. FFP bizi ciddi zarara uğrattı ama mali disiplinide sağladı.
Belki o zaman borçları tutamayacaktık. Bilemeyiz. şu anda durum kötü değil. aldıklarında 150 M bile olmayan bütçemiz şimdi 1 milyara geldi
bu korkunç bir büyüme borçda sabit tutuldu aşağı yukarı. birde bu borcu 150 M luk bütçeyle döndürmeye
çalıştığını bir düşün 5 yıl önce bunu yapmaya çalışıyorduk. şindiki gelirlerinin diyelim %20 si borç faizlerine
gidiyorsa o zamanki bütçenin tamamı bile faizi ödemeye yetmeyecekti. ve eksiye düşecektin döviz bazında
kartopu gibi büyüyecekti. denk bütçe veriyoruz ama bu bütçenin içinde eski borçlarında taksitleri var unutmamak gerekiyor
borç bir taraftan ödeniyor yani sorun gelirlerimiz arttığı gibi buna bağlı giderlerimizinde artması. buda ticarette zorunluluk
gideri arttırmadan geliri arttıramazsın 5 koyar 10 kazanırsan 10 koyup 20 kazanırsın burda baktığında giderlerin iki katına çıkmış
görünür ama bu arada gelirinde iki katına çıkmışdır. 5 kazanırken 10 kazanmaya başlamışsın 5 lemi borç ödemek daha kolay yoksa 10
lamı borç ödemek daha kolay. Buna bakmak lazım. bazı arkadaşlar 5 ödemeye devam edelim ama 20 kazanalım diyorda bu olmaz
hatta 5 de ödemiyelim bunu 4 e düşürelim diyorlar ama böyle olmaz bu iş mutfaktan kısarak ev ekonomisini denkleştirmeye benzemez.
o bile yapılmaz çünkü mutfaktan kısarsan fazlasını sağlığa verirsin kısa süreli kazanç elde edeceğim derken uzun sürede batarsın.

yönetim demirörenden 431 milyon tl yani o zamanlarda doların 1,8 olduğunu hesaplarsak 240 milyon dolar borçla devir aldı.Euro olarak hesaplarsak eğer euro 2,3 seviyesindeydı 187 milyon euro idi borç.Düzeltmek istedim

Milli takımda kim ne oynamış ki bu zamana kadar...
Varsa yazın bizde bilelim

Topal, Kaldirim, simdi de bir baska cop Alper Potuk. Bu adamlarin milli takimda ne isi var anlayabilmis degilim. Hepsi birbirinden cop.

ts'ye karşı defans bile yapmayan takımlara karşı show yapmakla olmuyor bu işler.