Golcünün ne kadar önemli olduğu çıkıyor ortaya böyle zamanlarda. İlk yarıda, Kayseri gibi zor bir deplasmanda, 3 tane yüzde yüzlük gol pozisyonu kaçırdık. Galatasaray maçında 7 tane yüzde binlik pozisyonu harcadık. Çünkü golcümüz, 'yıldız' değil 'işçi'... Orta sahanın işçisi olur, kanadın işçisi olur, ama forvetin işçisi olmuyor malesef. Forvete yıldız gerekiyor.
Kapanan rakiplere karşı paniğimiz de ondan. Topla buluşturmaya çalıştığın, rakip defansın özel önlem alması gereken belli bir adam yok. Golü koklayan, orta yapılmadan nereye koşacağını bilen, rakip savunmayı hayatından bezdiren bir forvetimiz olsa, ne Quaresma ortaları yüzünden eleştirilecek, ne Oğuzhan adam gibi gol vuruşu yapamadığı için etkisiz olacak, ne Babel 45 metreden çaresiz şut denemeleriyle uğraşacak, ne de Talisca 'yok buradan vuramam, dur ben şunu bir soluma alayım' derken kayıp düşecek... Ve tabi ligin en çok gol atan takımları listesinde 9. sırada da olmayacağız.