Aklın yolu bir.
Acıların çocuğu küçük Emrah gibi sürekli mutsuz, isyan halinde bir taraftar grubu var, bu da Türk genlerine tesir etmiş Demirören miraslarından biri.
Maçtan önce hakem bizi doğrayacak, maçtan sonra puan kaybedildiyse takımın yarısı ve hoca gönderilsin, sampiyonluk zaten gitti, konuşmaya değmez.
Son iki senenin şampiyonuyuz, Avrupa'da daha önce görmediğimiz yerlere ilerliyoruz, kadro iyi, tamir edilmesi imkansız bir yara almadık; ama herkes mutsuz, herkes isyankâr, herkes kelle peşinde.
Tamam, kazanmamız lazımdı, kazanamadık. Futbol bu. Rakipler senin maçlarını nedense hedef maç yapıyorlar, ekstra motive oluyorlar, düşme hattında olmamalarına rağmen 1 puan için yerden kalkmıyorlar, onu alınca sampiyonluk pozu veriyorlar. Acayip bir ortam var.
Biten bir şey yok. Bu sene lig her şeye açık. Belli ki bu sene şampiyonluk son yıllardaki en düşük puanla alınacak ve o puana biz ulaşabiliriz.
Lenovo A6020a46 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Eleştiri normal, kötü bir şey de değil, ama haksızlık yapmamak lazım. Ben de maçtan sonra televizyonu alıp camdan atmak falan istedim ama, ortada yapılmış bariz bir hata, verilmiş kabul edilemez bir karar yok.
Bir sürü iyi oyuncumuz günlerinde değillerdi. Adriano mesela çok kötüydü. Hiç yapmadığı kadar top kaybı yaptı. Babel çok etkisizdi. İstediği topları aldı, istediklerinin hiçbirini yapamadı. Galatasaray maçının yıldızlarından Oğuzhan aşırı kötüydü. Cenk kötüydü. Quaresma kayboldu. Ama bunlar, potansiyeli olan adamlar. 'Babel çıkıp Orkan girseydi kesin kazanırdık' demen mümkün değil. Hoca, Orkan'ın eksiklerini hepimizden daha iyi biliyor. Lens'in de maç çevirecek kadar 'hırslı' olmadığını görüyordur, ben bile gördüğüme göre...
Biz ne zaman mutlu olacağız? 10 sene üstüste şampiyon olduğumuzda mı, Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırdığımızda mı? Böyle bir şey yok beyler... Hiç olmadı, hiçbir zaman da olmayacak. 3-4 senedir, adım adım doğru işler yapmaya başladık, meyvelerini de topladık. Bunda taraftar olarak bizim de payımız vardı. Benfica maçının devre arası, yenildiğimiz maçlardan sonra tesislere gidip destek olmalar, bunlar çok özel şeyler. Devam etmemiz lazım. Ruhsuzluk, karaktersizlik, değer bilmezlik, laubalilik olursa, o zaman uyarımızı yapalım. Ama böyle bir maçtan sonra 'saldırmak' haksızlık.
Daha çok erken ama; bu sene şampiyon olamasak, hatta üçüncü olup Şampiyonlar Ligi'ne de gidemesek bile, yazın, FFP belasından da kurtulduğumuz için tarihimizin en iyi (ve nokta) transferlerini yapıp, yeni sezonun yine en güçlü adayı biz oluruz. Bu Avrupa tecrübesiyle, bu vizyonla, UEFA kupasını bile kaldırabiliriz. 'En kötü ihtimalimiz' bu... Bunun hepimiz farkında olmalı ve değerini bilmeliyiz diye düşünüyorum. Naçizane...