Altyapı konusunda EKOL ülkeler var. Yani okul. Sürekli yetiştiren, geliştiren, avangart işler sunan ve başkalarını etkileyen. Almanya, Hollanda gibi ülkeler altyapıda ekoldür. İtalyan teknik adamlar keza avangart işler sunar ve birbirlerini etkilerler. İspanya son dönemde futbolda hem ülke hem kulüpler bazında elit organizasyonları domine etti. Çünkü oradaki antrenör eğitimi çok gelişti. Diğerleri seviye yükseltince kendi içindeki büyükler daha da büyüdü. İspanyollar sadece futbolda değil. Tüm spor branşlarında atılım yaptılar. ADO 92 programı bu nokta kritik eşik. Okursan sebebini daha iyi anlarsın. İtalya'ya dönersek orada ezelden beri büyük teknik adamlar, büyük oyuncular oynadı. Son 5-10 yılda eksen İspanya'ya kaymış olabilir fakat yakın zamanda yine cazibe merkezi olacak. Zira halihazırda çok önemli teknik adamlar görev alıyor. Burada İngiltere'nin dinamikleri farklı. Onu; aurası, ekonomisi ve pazarlama becerisi ayakta tutuyor. Mesele pozisyon oyunun en yanlış oynandığı lig EPL'dir. Belki de en doğrusu da Serie A'dır. Fakat EPL de şekil değiştiriyor. Eski konservatif menajerler yerine bugün en iyileri orada yarışıyor. Bu yakın tarihte İspanya hegomanyasını azaltacaktır. Mesela biz zamanında Jira eğitimi konusunda İngiltere'yi seçerek yanlış ülkeyi model aldık. Doğru model İspanya ve Almanya idi. Bu arada Fransa altyapısını atlamamak gerekiyor. Alttan akın akın oyuncular geliyor. Keza İtalya, İspanya hatta İngiltere de aynı şekilde. Tudor mevzusuna dönersek. Söyleminde haklı. İtalya; onun döneminde, öncesinde ve şimdi de çok önemli teknik adamlar yetiştirdi, yetiştirmeye devam ediyor.
@Yalçın İtalya siyasi tarihindeki gibi futbol endüstrisi sömürgeciliği konusunda da geç kaldığı için bir takım problemler yaşadı. Keza bu 2006'daki Calciopoli skandalı Serie A'nın karizmasını ve dengelerini değiştirdi. Fakat 2000'lerin başına kadar uzun bir süre Dünyanın en gözde ligi Serie A idi. Eksen 4-5 yıllık süreçte yeniden kayacaktır.