Günaydın Arkadaşlar,
Öncelikle bahsetmek istediğim bir konu var. Maçı batı tribünde, Kuzey tribüne yakın bir konumda seyrettim. Bizim olduğumuz bölümde, maçın başında anlamadığım bir sebepten dolayı çok büyük bir kavga çıktı. Kavga nerede ise 5 dakika sürdü ve en az 20 kişi karıştı. Açıkçası o yaştaki insanların, hem de çok sayıda kadın ve genç kızın bulunduğu bu tip ortamlarda her ne sebeple olursa olsun bu şekilde bir kavgaya girmesini aklım almıyor. Bunun dışında, bu PASSOLIG ve güvenlik ne işe yarar, inanın anlamadım. Bulunduğumuz bölümde belki 50 kişi güvenliğe, passolig görevlilerine şikayet etti durumu. Adamlar kıllarını bile kıpırdartmadılar, gayet pişkin pişkin maçı izlemeye devam ettiler. Bir kavgada o yüzden çıkacaktı. Hatta şefleri olduğunu düşündüğüm bir tanesi gayet gevşek bir şekilde "ben ne yapayım, adam biletini alıp gelmiş" şeklinde cevap verdi. Pes dedim o anda. Zaten o ortamdaki sinir harbi maç boyunca dağılmadı.
Maça gelirsek, zaten çoğu kişi, çok güzel bir şekilde eksikleri yazmış. Kendi adıma önemli gördüğüm iki konu hakkında yazacağım;
1) Biliç nasıl böyle bir hata yaptı bilmiyorum ama Necip ve Kerim ile aynı anda başlaması büyük hataydı. Eğer Kerim ile başlayacaksa, beke mutlaka defans özellikli birisini koymalıydı (herkesin hemfikir olduğu gibi Köybaşı). Necip ile başlayacaksa, önüne mutlaka defansa Töre gibi çok sıkı bir şekilde yardıma gelecek bir açık koymalıydı (ya köybaşı ya da sosa). Bu hata, bize üç puana ve Olcay'a maloldu.
2) Fener'i uzun zamandır ilk defa stadda canlı olarak izledim. Çok açık bir şekilde belli ki, oyuncular çok rahat. Bu rahatlık oyunlarının kendilerine verdiği rahatlık değil. Lobilerinin ve güçlerinin farkındalar. Volkan'ın, Emre'nin, Emenike'nin ve hatta genelde efendi olarak düşünülek Gökhan'ın her pozisyona verdiği tepkilerden bunu anlamamak için salak olmak lazım. Ne yaparlarsa yapsınlar, cezasız kalacaklarını veya çok hafif bir ceza ile atlatacaklarının farkındalar. Hakemlere, tribünlere, rakip takıma bu kadar rahatlıkla sataşmalarının başka bir açıklamasını bulamıyorum.
Dün maçtan sonra çok sinirliydim. (kabul edelim) takımın kötü oyununa veya sonuca değildi öfkem. Takım kötü oynasa da hepsi koştu ve elinden geleni yaptı. Staddaki kavga ve maçta başta hakem olmak üzere yaşadıklarımız yüzünden burnumdan soluyordum. Eğer sabaha sakinleşmiş olmasaydım, mutemelen Passo kartımı iptal edecektim. Çünkü, sizler, değerli beşiktaşlı kardeşlerim nasıl düşünüyorsunuz bilmiyorum ama her sene daha mide bulandırıcı hale gelen bu olaylardan artık ne maç keyfi alıyorum, ne de maçları izlemek istiyorum. Tabii ki Partizan maçına da gideceğim, fırsat bulduğum diğer maçlara da. Ama daha ne kadar devam edebilirim buna bilmiyorum.