15 gün ara...
Ne beklersiniz ? Diri, galibiyete aç bir takım...
En azından bu kadar ritmi bozuk bir 11 değil.
Başakşehir'in nasıl oynayacağını fikstür çekildiğinde bile çözebilirsiniz.
Ani atak, bu maçlarda en önemli anahtarı Abdullah Hocanın.
Biliç'in bu takımı Hırvatıstan değil.
Savunma dörtlüsü Mehmet Battal'ı Van Basten zannetti galiba.
Öyle pozisyonlar var ki, 4 oyuncu bile Battal'dan top alamadı.
Demba Ba futbolu bu sezon bırakacak gibi.
Güçsüz, durgun, isteksiz. Ligin ilk yarısında 25 yaşında...
Şimdi 40 yaşına basmış gibi.
Yukarda, Biliç'in bu takımı, "Hırvatistan değil " dedim ya, ama o ısrarla öyle zannediyor. Bu takımın, 2 bekinin asist sayısı 5 değil. Oğuzhan bir kenara atılmış yedek forma gibi...
Sosa ya sakat, ya da buraya ikiz kardeşi geldi.
Şampiyonlar Ligi finali oynamış bir oyuncunun böyle dökülmesi şaşırtıyor.
Atiba ile yeniden anlaşma yapılmaması, kafasını iyice karıştırmış.
Gökhan Töre bir yere kadar... Tolgay, Liverpool 'a attığı golle yaşıyor hala...
Sahada tam 12 göz var. Hakemlerden bahsediyorum.
Yalçın'ın pozisyonu net, ama çok net penaltı... Bu penaltıları kaçırırsanız, UEFA ikinci tur ön elemeden öteye geçemezsiniz değerli hakemler!!! Biliç ile bitirelim, mutlaka kazanılması gereken maçlarda, hem galibiyet istiyor, hem riske girmiyor. Bu iki düşünceyi ister toplayın, ister çarpın sonuç sıfır olur.
Şampiyonluk iddiası sözle olmaz, sahada kazanarak olur.
Ercan Taner