16.Hafta / Beşiktaş - Galatasaray
×
16.Hafta / Beşiktaş - Galatasaray

Beşiktaş Forum|16.Hafta / Beşiktaş - Galatasaray Tarih : 04.01.2015 Saat : 19.00 Stadyum : Atatürk Olimpiyat Statyumu Hakem : Cüneyt Çakır Yayın : Lig TV İLK 11 : Maç öncesi etkinliği

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

16.Hafta / Beşiktaş - Galatasaray  [Okunma sayısı 121036 defa] 16.Hafta / Beşiktaş - Galatasaray

Çevrimdışı panic13

Günaydın arkadaşlar,

Öncelikle Olimpiyat stadını o DAĞBAŞIna yapmayı her kim akıl etmiş ise en içten dileklerimle selamlıyorum. Strateji, planlama, ihtiyaç, bütçeleme ve kullanım gibi en temel yatırım araçlarından bile habersiz kifayetsiz muhterislerin el attığı işlerden çıkan sonuç bu olur. Bu olimpiyatta gittiğim 12-13. maç oldu sanırım. en soğuklarından biri idi. Hadi biz yine kapalıda idik, yeni açıkta maç izleyenler fare gibi ıslanmıştır :( Hasta olan arkadaşlara şimdiden geçmiş olsun.

İlk eleştiri kendime, bu maç için mağlubiyetin sürpriz olacağını, en köti beraberlik ile ayrılacağımızı ve hatta uygun şartlar oluşursa 3-1 4-1 gibi rahat bir skorla galip geleceğimizi düşünmüştüm. Yanılmışım, futbol FM gibi sadece veril koşullardan ve matematikten ibaret değil. Birçok şartın bir araya gelmesi lazım doğru sonuç elde edebilmek için. Aşağıda yeri geldikçe hepsini açıklayacağım.

1) Bilic: Bende kredisi sonsuz bir adam. Schuster antrenörken demişti: Türkiye'de 60ların futbolu oynanıyor. En temel sorunu bu. Geçen sene FB şampiyon olduğu halde sezon başında arsenal'den 3er tane yemişti. Ve Arsenal bildiğin aşağılamıştı İstanbul'daki maçta. Fener'in ortasahayı bile geçtiğini hatırlamıyorum. Ersun Yanal sevinmiştir bile elendiğine, çünkü o da biliyordu STSL de oynanan top ile avrupadakinin alakası olmadığını. Burada forvete 3 tane hızlı ve skorer adam koyup ortasahadan yardıran her takım zaten sezonu ilk 5'te bitiriyor. Bakınız İBB, bakınız Bursa. Bu sene GS gelenden geçenden 4 yedi. Terim zamanında yapılanları küçümsemiyorum. Ama orada da ŞL'de gruplardan çıkılan ilk yıl rakipleri braga ve cluj falandı. İkincisi sene zaten madridten kendi evinde bile 6 tane yedi. Mancini gelmese geçen sene de gruplardan çıkılamazdı. Ama yine bu sene ligde 2. Bu kadar pahalı ve tecrübeli takımın, ligde ayrı avrupada ayrı oynamasının, ne ayrısı apayrı oynamasının açıklaması nedir? Aykut, şikeli şampiyonluk hariç 3 sene en fazla 2. oldu 6-7 puan fark yiyerek ama o takım sistemi ile avrupa'da yarı final oynadı. Futbolcu hataları ve olmasa final de oynardı. FB taraftarı aykuta demediğini bırakmıyordu ama takım AL seviyesinde bile olsa Avrupa'da iyi oynuyordu.

Demek istediğim şu; oyun sistemimiz ile Avrupa'da veya üst düzey turnuvalarda her zaman parlayacağız. Çünkü orada rakibimizde sistemini koruyarak bizi yenmeye çalışıyor. Ayrıca şartlar daha eşit; hakemler adil, stad zeminleri benzer, her ligde bir iki istisna hariç bütçeler eşit, yine bir iki istisna hariç oyuncular benzer kalitede, altyapıdan hazır ve kaliteli oyuncular geliyor vs.. Türkiye'de ise yaşamımızın her alanında olduğu gibi sistemsizlik sistemi mevcut. O sebeple yabancı antrenörler bunu aşamıyor. İyi oyunun ve sistemin çoğu şeyi kendinden çözeceğine inanıyorlar. Aslında da çözüyor ama Türkiye'de iş onunla bitmiyor. Hakemden, federasyona, yönetimden, rakibe kadar birçok ayrıntı ile uğraşmamız gerekiyor. Muhtemelen Rusya'da da bize benzer bir sistemsizlik olduğu için orada başarılı olamadı Biliç. Eminim geldiğinden BJK'de bu kadar derin bir kriz ve Fikret ORman ile Önder Özen olmasa idi yine başarılı olamazdı. En taze örnekler Mancini ve Prandelli. KAriyerleri bu kadar parlak olan iki adam, ne oldu da burada nal topladı? Kaldı ki Mancini bence başarılı idi ama yine de yollandı ve yerine Hamza geldi. Hamza... Dünya kupası canlı yayınında "Yabancılar çoh para alıyor, yerliler oynamalı" diyen Hamza hoca. Vizyonu bu adamın.

Bilic'in yukarıdaki konu dışında bariz eksiklikleri de mevcut, daha önce forumda yazdım: Takımı fiziksel olarak hazırlama ve taktisyenlik konusunda bir sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Dün takım son 5 dakikaya kadar yine ayakta idi. 10 kişi kalıp o kadar tempolu oynadıktan sonra düşüş normal. son 4 ayda 30. resmi maçımız. Ortalama haftada 2 maç yapmışız. Ama abicim, tribünde izleyen herkes ama herkes 60'ta Olcay oyundan çıkınca "noluyoruz yaa" dedi. O sırada oyundan çıkmaması gereken iki adamdan biri Töre ise diğeri Olcay idi. Ba'yı çok geç aldı oyundan. Ba'nın ilk yarı sonunda çıkması gerektiği konusunda herkes hemfikirdir. Belli ki büyük maçları ve kriz yönetmeyi bilmiyor. Bu, öğrenilerek gelişecek bişey mi? ondan da emin değilim. Kaldı ki bana göre taktiği de makul bir taktik idi: Ön alanda baskı yapma, top ortaya geldiği anda Selçuk ve Emre'den topu kap ve kanatlardan yardır. İlk yarıda en az 3-4 top kaptık öyle, değerlendiremedik ayrı. Ama işe yaradı. Ayrıca, kimse çıkan kadro ve diziliş içinde laf edemez bence. Sosa ile Ozzy Veli'nin yanında değişmeli oynuyor, top her şekilde kanatlara açılıyordu. Haa, bence Kerimle başlamalı idi Ozzy yerine ama bence dün Ozzy kötü değildi. Bir iki hata dışında iyi top dağıttı ve top kaptı.

Demek istediğim, Bilic kolay harcanacak bir adam değil. Evet, bir yıl daha kredi verilebilir. Oyuncuların potansiyellerini ortaya çıkarıyor, hepsini geliştiriyor, kazanma alışkanlığı edindiriyor. Bunlar az buz şeyler değil. Sabır, sabır, Ya Sabır... Stad bitecek, daha kaliteli oyuncular gelecek, sonra kesin değerlendirme yapacağız.

2) Takım: İlk yarı çoğu düşünenin aksine iyi olduğumuzu düşünüyorum. Neye göre iyi: Takım güzel yayıldı, taktiği iyi uyguladı, kanatlardan yardırdık, planımız sahaya yansıdı. Hatta ikinci yarı golü GS değil de biz bulsa idik durum çok farklı olabilirdi ama olmadı. GS oyuncuları, Türkiye liginin çok üzerinde bir özgüven ve tecrübeye sahip. Bunu daha önce defalarca yazdım bu başlığa. Bu sonuç normal. Bu takımın başında Hamza değil başkası olsa da maç bu şekilde biterdi. Kaldı ki Hamza hoca bana göre kötü bir kadro ve dizilişle çıktı maça. Tam bize uygun adamları koymuştu, Umut kanada, Emre ve Selçuk göbeğe. Değerlendiremedik maalesef. İlk yarı Emre efendiye pas bile attırmadık. Şu adamlar nasıl "teknik futbolcu" diye anılıyor, gerçekten anlamıyorum.

İkinci yarı ise tecrübeli ilt tecrübesizin farkını yaşadık resmen. Olcay'ın golden sonra ortamı germesi hata, ouncuların hemen gerilmesi hata, Veli'nin o tokadı en olmayacak hata. Bakın iddia ediyorum, Veli pas bile atmasa sadece prese devam etse biz maçı yine çevirebilirdik. O atılınca orta sahamızın hali: Ozzy, Sosa :S E zaten Veli atlına kadar doğru düzgün oyun kuramayan GS ondan sonra coştu. Selçuk bile 3-4 pas yaptı öyle diyeyim siz anlayın.

Bana göre, bu takım geçiş dönemi için yeterli. İki transfer ile sezonu ilk 2 de bitiririz de eğer büyük hedefler var ise mutlaka oyuncu kalitemizi arttırmamız lazım. Mutlaka bir stoper, mutlaka bir sağ bek ve mutlaka çok iyi bir orta saha. Bizim gibi sistemsiz ülke takımlarının her oyuncusunun üst düzey olmasına gerek yok. Zaten öyle bir para da yok bizde. Ama bu üç transferi yapıp, kulübeyi güçlendirmez isek her sene aynı sıkıntıları yaşayacağımız garanti.

Şunu da eklemeden geçemeyeceğim, en büyük hayal kırıklıklarım Ba Ba ile SOSA oldu, onların bu maçlarda oynaması ve sorumluluk alması lazım. Hagi ve Alex o yüzden Hagi ve Alex oldular. Sadece Melo GS'yi nasıl ayakta tuttu gördük. Bize de en acilinden lider ruhlu, karakter sahibi, Beşiktaş'ı sahiplenecek bir adam lazım. Bu Türk mi olur yabancı mı? Onu bilmem. En büyük ve ivedi eksiğimiz o. Saha bi karizmamız yok maalesef.

Hakem: İlk yarı maçı hepimiz izledik. GS'nin gol attığına ölümüne sevinmiştir, goygoya gerek kalmadı çünkü. SAdece yazıklar olsun diyorum. Bu kadar aleni sabotaj yapılmaz. Bazı arkadaşlarımız "hakem hayati hata yapmadı" demiş. Anlamıyorum, hayati hata yapması için illa ceza sahasında 3 penaltı es geçmesi mi lazım? Veirlmeyen sarılar, verilmeyen fauller, abuk subuk uygulanan avantaj kuralları ve çıkmayan kartlar. İlk yarı biz tribünden kanser olduk.

Ve son olarak, derbi kazanmadan pek tabii şampiyon olunur. FB geçen sene derbilerden 5 puan aldı ve şamppiyon oldu. GS 9 puan aldı 2. oldu, bizim sadece 1 puan üzerimizde. Kayseri maçını vermesek şu an lider bizdik. Şansımız şu: sanırım çok büyük terslik olmaz ise başaltı takımların maçlarını kazanma alışkanlığını edindik. Bütün hedef maçları kazanalım, varsın derbileri sarışın kardeşler kazansın, açıkçası pek umurumda değil şampiyon olacaksak.

TS maçından sonra kendimce belirlediğim hedef 4G+1B idi. 1B'yi GS maçına yazmıştım, olmadı. SAdece bir puan kaybettik. Gelecek hafta kazanınca 38 puan ile bitireceğiz il yarıyı, ki bence süper bir puan bu. STSL de 70 puan üzeri alan %70, 75 puan üzeri alan %100 şampiyon olur. Demek oluyor ki, 2. yarı da aynı puanı alırsak şampiyonuz. Yani en temel matematik ile, 3 mağlubiyet ve 2 B hakkımız var. Derbi kazanamayacağımızı düşünürsek kalan tek mağlubiyet hakkını iyi değerlendirmemiz lazım. Yolu yarıladık ve aslında 2 sene önce hayal bile edemeyeceğimiz yerlerdeyiz. Belki bu kadar iddialı galibiyetler almasak bizim için daha acısız bir sezon olurdu ama takımın formu arttıkça hayallerimiz de artıyor, böyle de güzeliz böyle de çiçek :)

Sadece sabır arkadaşlar, sadece sabır...
Bizler, ne olursa olsun Beşiktaşlıyız.

https://medium.com/@kasimpasacanavari

Çevrimdışı kartal74

ilk mesajım:,böyle bir buz ayazı estiren  günde,üstüne gönülleri mecazen hazana  döndüren sarışın afetin sonrasında buruk bir kelamla siftahımı yapıyorum.yinede " Aldırma Kartal aldırma..."

Çevrimdışı GPekcan

16 lig maçının 8'i iç saha maçımızdı.
 
Bunların 4'ünü Olimpiyatta oynadık, 2 mağlubiyet, 2 beraberlik. Galibiyetimiz yok  :bawling:
Diğer 4 maçı farklı stadlarda oynadık, 4 galibiyet çıkardık.

Deplasmanda oynadığımız 8 maçın 1'ini kaybettik, 7 sini kazandık. Kaybettiğimiz maç SAİ maçı. Nasıl kaybettiğimizde belli.

İstatistiklere baktığımızda Olimpiyat bizim için iç sahamız değil. Avrupa kupaları hariç, çünkü avrupa kupalarında hakemler maça ligdeki gibi tesir etmiyorlar...

Çevrimiçi murat

ilk mesajım:,böyle bir buz ayazı estiren  günde,üstüne gönülleri mecazen hazana  döndüren sarışın afetin sonrasında buruk bir kelamla siftahımı yapıyorum.yinede " Aldırma Kartal aldırma..."
hoşgeldin @kartal74

Çevrimdışı forzatunga

şu mağlubiyet biraz da yönetimin yanlış değerlendirmesi ve aşırı güveni nedeniyle yaşandı.Olimpiyatta oynamak zorunda değildik,zorundaydık ama değildik aslında.Maçın nerede oynanacağına karar verilmeden olimpiyat zemini gayet namüsait hale getirilebilirdi.Ve İstanbulda başka stad uygun olmadığı için şehir dışına seve seve gelecekti gs.

Ancak yüksek hasılat beklentisi ve ali dürüstün açıklamaları nedeniyle gaza gelip her yerde yeneriz kafasına girdiler.Ve bu zemin de sonuç mağlum.Adamlar juveyi nasıl elediler açıp bir bakın özellikle juvenin hücum yaptığı yarı sahaya.

Futbolda romantizme yer yok ayrıca hakemi de yenmek mümkün değil umarım artık herkes anlamıştır bunu.

Çevrimdışı Yakup

Haber sitemizdeki köşe yazılarım için

http://haber.besiktasarena.com/author/yakup

Hayat kadar güzel işte BEŞİKTAŞ, BEŞİKTAŞ kadar güzel işte hayat....

Çevrimdışı okansosa

ligin ikinci yarısına da bize -6 fb gs ye +3 er  puan şimdiden yazalım
O gemi bir gün gelecek

Çevrimdışı rubi_tobin

@Necmi abi Oğuzhan sadece taç cizgileri arasında koşup durdu. Yakaladığı musait pozisyonlarıda güzelce harcadı. Ama asıl suçlu Biliç Hoca
Şeref'inle oyna Hakkı'ınla kazan.

Çevrimdışı rubi_tobin

Biliç hocamızı çok sevmekle beraber artık bendeki toleransı sıfırın altındadır.
Artık ondan ayrılmanın zamanı gelmiştir.
Beşiktaş proje takımıdır, zamana ihtiyacı vardır. Eyvallah kabulüm.
Ancak hocanın proje olması kabul edilemez.
(Öyle olacaksa bir Türk hocayı tercih ederim.)
Hocanın da yetişmesini bekleyeceğiz.

Cincon maçı ile derbiler de yaptığı yanlışlara son vereceğini umduğum Biliç tam anlamıyla şapa oturdu.
Kadro açıklandığında zaten "ÇakırÇocuğu" yöneteceği için 1-0 geriden geldiğimiz maçı 2-0 yapmıştık.
Oğuzhan geçen sezonun altında ayrıca beklenen görevi yapacak güce sahip değilken, tercih Cenk Tosun olmalıydı.
Feyenord, Arsenal, Totthenam maçları gibi rakip sahada kurmalıydık savunmayı.
Olmadı rakibi ortasahaya bekledik.
Bekledikte ne oldu sanki savunabildik. Atiba yokken zaten bozulan kurgumuza çektik adamları.
Adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya geldiler.
Ancak 1. bölge yakınında görebildik adamların formalarını.
Sonuç cincon iyi bir takım olamadığından hüsran olmadı.
2. Yarı ilk duran top sanırsın ki 90+ oynanıyor. Tüm oyuncularımız ceza sahasında. Cinconlular bile şaşkın içeri girelim mi diye Hamza hocaya bakıyorlar. Topu çıkarsak ne olacak tekrar adamlarda kalıyor 1 kişi yok dışarıda. Deli dana gibi koş. Sonra yoğun maç temposu. Hadi canım sende. Adamlar almışlar topu sen dana 2 metre yaklaşamadan pas veriyor.
Sende topun arkasında koşmaya devam. Golün olacağını ilk kornerde söyledim. Böyle bir defansı belki belki son dakikalarda yaparsın. (Onda bile yapılmaz ya, Bayern Manuya yapmıştı. Kupayı kaptırmıştı. O günden sonra Pro hocalar bir ders çıkardılar kendilerine. Biliç nerde 1980 Yugosundo. Aman gol yemeyeyimde, geçti hocam geçti.)
Veli zaten 50 dakika maymuna dönmüş. Kimseye basamıyor, top kapamıyor. Sinirleri iyice gerilmiş. Üstüne birde adam kaçırıp gölü yedirmiş, çoşkuda. Yandan toparlasana çocuğu yok. Hakeme bıdı, çizgiye zıvı derdinde. Sen sahadakinden daha vahim durumdasın. Derken yılların kaşarları bunlar Veli kim ki bunların yanında gönderiyorlar çocuğu soyunma odasına. Bizde kızıyoruz Veli'ye. (Ben kızmadım ya neyse) Şinayder biliyor kim agresif kim sallantıda yürüyor üzerine. ÇakırınÇocuğu zaten erketede. Bademcik ameliyatına ve dirseğe eyvallah der. Parmağa kırmızı. O kart sülalenin sıçtığı deliğe girsin. (Kusura bakmayın)
Bizim Biliç Hoca ne yapıyor. Veli'ye kızıyor aferim kız hocam. Önce kendine bak ama.
Koca 45 dakika delirtti beni Ersan ile Demba arasında 60-65 metre var. Alan topu uzun vuruyor.
Hocaya bakıyorum yerden oynayın sakin olun demiyor. Demek ki kendi demiş.
O zaman Oğuzhanı neden oynatıyorsun. Hava topu alsın diye mi?
Ayrıca Dembaya en yakın oyuncu 20 metre mesafede nasıl alsınlar topu.
Demba geriye gelemeyeceğine göre ya defansı ileri çıkaracaksın yada yerden oynayacaksın. Yok koca ilk yarı bakıyor aval aval. Kenarda şov peşinde.
Gölü yedirip rahatlıyor. Golden sonra ne oluyor? Takım bloklar arasını daraltıp top yapmaya başlayıp goller kaçırıyor. Aaaa noldu? Nasıl oldu? Birden vahiy mi geldi. Yoo gol atma fikri yandı kafalarında. Son 15 yılın en kötü cinconunu yakalamışsın. Defans yapamıyor, pas yapamıyor, oyun kuramıyor. Sen atak yerine 3 sezondur, 1 maç bile yapamadığın defansı bu maçta yapmaya çalışıyorsun. Sen daha 2-0ı tutamıyorsun ki. Ne defansı.
Sonra zaten kırmızı geçmiş olsun hoccammmmm.
Meloç sakatlanıp soyunma odasına giderken o kadar rahatki bize dil çıkartıp şeyini sallıyor. Baya aleni sallıyor.

Bu kimin suçu Biliç Hocanın kimse kusura bakmasın.
90 dakikalık oyun en fazla 60 dakika oynanır.
Cincon zaten biliyor kendini uyutmaya çıkmış taş çatlasın 45 dakika oynanmıştır.
Onda da birşeyler yapamıyorsun. Nerde duran top organizasyonları.
Sezon başından beri kaç korner golü attın? Kaç duran top ortasından gol attın?
Ben hatırlamıyorum.
Aynı soruları tersten soralım kaç tane yedik? Bir araba dolusu.
Demek ki çalışmıyoruz duran topun hücumunu savunmasını.
Atamıyoruz ama yiyiyoruz. Bir zamanlar atardık bitti.

Yoğun maç temposu yorgunluk ıvır zıvır. Sen programını ona göre ayarlarsan ne yorgunluk olur ne mental düşüş.
Devamlı böyle dersen yorgun değilse de yorulur bu çocuklar. 2M € isterken yorulmaz ama 3 günde bir maç yapınca yorulurlar.
Biz mi öğretelim egsersizi idmanı rejenerasyonu aktif dinlenmeyi. Sonra onun kası attı, bunun kasığı koptu. Devamlı kas problemli darbeye bağlı olmayan sakatlıklar. Yoksa ekibin talep et kurulsun. Milyon €luk takıma 2 kondisyoner alamayacaklar mı?
Sağlık ekibine lafım yok. Karanlık sevimli biri değil ama devamlı araştırma yapan ve çağa uyum sağlamaya çalışan biri ekibi de çok iyi.
Yönetim sana yardımcı bir hoca ayarlayalım diyor kabul etmiyor. Sebep ne? acaba.
Senin bu ligi bilen birine ihtiyacın var. Senin rakibi iyi analiz eden bir ekibe ihtiyacın var. Senin idmanını ayarlayacak bir ekibe ihtiyacın var. Senin iyi bir taktik analiste ihtiyacın var. Senin acilen bilgi ve birikime ihtiyacın var.
Şu anki bilgin öyle milli maçlar gibi o anlık tempoyu kaldırabilir ama uzun soluklu maratonlarda ve stresi yüksek maçlarda hep sorun çıkartacak.
Eren ve Edin hocaya lafım yok çok iyiler gerçekten ama yanına bir yardımcı almalısın. Niko hoca bu işi yapamıyor.
Şeref'inle oyna Hakkı'ınla kazan.

Çevrimdışı Kemal

Biliç hocamızı çok sevmekle beraber artık bendeki toleransı sıfırın altındadır.
Artık ondan ayrılmanın zamanı gelmiştir.
Beşiktaş proje takımıdır, zamana ihtiyacı vardır. Eyvallah kabulüm.
Ancak hocanın proje olması kabul edilemez.
(Öyle olacaksa bir Türk hocayı tercih ederim.)
Hocanın da yetişmesini bekleyeceğiz.

Cincon maçı ile derbiler de yaptığı yanlışlara son vereceğini umduğum Biliç tam anlamıyla şapa oturdu.
Kadro açıklandığında zaten "ÇakırÇocuğu" yöneteceği için 1-0 geriden geldiğimiz maçı 2-0 yapmıştık.
Oğuzhan geçen sezonun altında ayrıca beklenen görevi yapacak güce sahip değilken, tercih Cenk Tosun olmalıydı.
Feyenord, Arsenal, Totthenam maçları gibi rakip sahada kurmalıydık savunmayı.
Olmadı rakibi ortasahaya bekledik.
Bekledikte ne oldu sanki savunabildik. Atiba yokken zaten bozulan kurgumuza çektik adamları.
Adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya geldiler.
Ancak 1. bölge yakınında görebildik adamların formalarını.
Sonuç cincon iyi bir takım olamadığından hüsran olmadı.
2. Yarı ilk duran top sanırsın ki 90+ oynanıyor. Tüm oyuncularımız ceza sahasında. Cinconlular bile şaşkın içeri girelim mi diye Hamza hocaya bakıyorlar. Topu çıkarsak ne olacak tekrar adamlarda kalıyor 1 kişi yok dışarıda. Deli dana gibi koş. Sonra yoğun maç temposu. Hadi canım sende. Adamlar almışlar topu sen dana 2 metre yaklaşamadan pas veriyor.
Sende topun arkasında koşmaya devam. Golün olacağını ilk kornerde söyledim. Böyle bir defansı belki belki son dakikalarda yaparsın. (Onda bile yapılmaz ya, Bayern Manuya yapmıştı. Kupayı kaptırmıştı. O günden sonra Pro hocalar bir ders çıkardılar kendilerine. Biliç nerde 1980 Yugosundo. Aman gol yemeyeyimde, geçti hocam geçti.)
Veli zaten 50 dakika maymuna dönmüş. Kimseye basamıyor, top kapamıyor. Sinirleri iyice gerilmiş. Üstüne birde adam kaçırıp gölü yedirmiş, çoşkuda. Yandan toparlasana çocuğu yok. Hakeme bıdı, çizgiye zıvı derdinde. Sen sahadakinden daha vahim durumdasın. Derken yılların kaşarları bunlar Veli kim ki bunların yanında gönderiyorlar çocuğu soyunma odasına. Bizde kızıyoruz Veli'ye. (Ben kızmadım ya neyse) Şinayder biliyor kim agresif kim sallantıda yürüyor üzerine. ÇakırınÇocuğu zaten erketede. Bademcik ameliyatına ve dirseğe eyvallah der. Parmağa kırmızı. O kart sülalenin sıçtığı deliğe girsin. (Kusura bakmayın)
Bizim Biliç Hoca ne yapıyor. Veli'ye kızıyor aferim kız hocam. Önce kendine bak ama.
Koca 45 dakika delirtti beni Ersan ile Demba arasında 60-65 metre var. Alan topu uzun vuruyor.
Hocaya bakıyorum yerden oynayın sakin olun demiyor. Demek ki kendi demiş.
O zaman Oğuzhanı neden oynatıyorsun. Hava topu alsın diye mi?
Ayrıca Dembaya en yakın oyuncu 20 metre mesafede nasıl alsınlar topu.
Demba geriye gelemeyeceğine göre ya defansı ileri çıkaracaksın yada yerden oynayacaksın. Yok koca ilk yarı bakıyor aval aval. Kenarda şov peşinde.
Gölü yedirip rahatlıyor. Golden sonra ne oluyor? Takım bloklar arasını daraltıp top yapmaya başlayıp goller kaçırıyor. Aaaa noldu? Nasıl oldu? Birden vahiy mi geldi. Yoo gol atma fikri yandı kafalarında. Son 15 yılın en kötü cinconunu yakalamışsın. Defans yapamıyor, pas yapamıyor, oyun kuramıyor. Sen atak yerine 3 sezondur, 1 maç bile yapamadığın defansı bu maçta yapmaya çalışıyorsun. Sen daha 2-0ı tutamıyorsun ki. Ne defansı.
Sonra zaten kırmızı geçmiş olsun hoccammmmm.
Meloç sakatlanıp soyunma odasına giderken o kadar rahatki bize dil çıkartıp şeyini sallıyor. Baya aleni sallıyor.

Bu kimin suçu Biliç Hocanın kimse kusura bakmasın.
90 dakikalık oyun en fazla 60 dakika oynanır.
Cincon zaten biliyor kendini uyutmaya çıkmış taş çatlasın 45 dakika oynanmıştır.
Onda da birşeyler yapamıyorsun. Nerde duran top organizasyonları.
Sezon başından beri kaç korner golü attın? Kaç duran top ortasından gol attın?
Ben hatırlamıyorum.
Aynı soruları tersten soralım kaç tane yedik? Bir araba dolusu.
Demek ki çalışmıyoruz duran topun hücumunu savunmasını.
Atamıyoruz ama yiyiyoruz. Bir zamanlar atardık bitti.

Yoğun maç temposu yorgunluk ıvır zıvır. Sen programını ona göre ayarlarsan ne yorgunluk olur ne mental düşüş.
Devamlı böyle dersen yorgun değilse de yorulur bu çocuklar. 2M € isterken yorulmaz ama 3 günde bir maç yapınca yorulurlar.
Biz mi öğretelim egsersizi idmanı rejenerasyonu aktif dinlenmeyi. Sonra onun kası attı, bunun kasığı koptu. Devamlı kas problemli darbeye bağlı olmayan sakatlıklar. Yoksa ekibin talep et kurulsun. Milyon €luk takıma 2 kondisyoner alamayacaklar mı?
Sağlık ekibine lafım yok. Karanlık sevimli biri değil ama devamlı araştırma yapan ve çağa uyum sağlamaya çalışan biri ekibi de çok iyi.
Yönetim sana yardımcı bir hoca ayarlayalım diyor kabul etmiyor. Sebep ne? acaba.
Senin bu ligi bilen birine ihtiyacın var. Senin rakibi iyi analiz eden bir ekibe ihtiyacın var. Senin idmanını ayarlayacak bir ekibe ihtiyacın var. Senin iyi bir taktik analiste ihtiyacın var. Senin acilen bilgi ve birikime ihtiyacın var.
Şu anki bilgin öyle milli maçlar gibi o anlık tempoyu kaldırabilir ama uzun soluklu maratonlarda ve stresi yüksek maçlarda hep sorun çıkartacak.
Eren ve Edin hocaya lafım yok çok iyiler gerçekten ama yanına bir yardımcı almalısın. Niko hoca bu işi yapamıyor.


Mükemmel bir yazı olmuş, tebrik ederim. Maç içindeki değişiklikleride ekleseymişsin tam olurmuş.

 :claps:

Çevrimdışı rubi_tobin

Mükemmel bir yazı olmuş, tebrik ederim. Maç içindeki değişiklikleride ekleseymişsin tam olurmuş.

 :claps:
Sağolasın, yazacak o kadar çok şey var ki.
Hepsini yazıp sıkmayayım dedim insanları. Hemen ekleyelim.
Yoksa Olcay çıktığında bir kişi de "evet Olcay'ı çıkarmalıydı" demiş midir?
Demba Ba'ya kızıyoruz da adamın 30 metre çapında kim vardı?
İsmail Köybaşı niye girdi? Son pozisyonda Burak'ın neresindeydi.
Zaten mağlup durumdasın neyin peşindesin.

Şeref'inle oyna Hakkı'ınla kazan.

Çevrimdışı Deniz

Sağolasın, yazacak o kadar çok şey var ki.
Hepsini yazıp sıkmayayım dedim insanları. Hemen ekleyelim.
Yoksa Olcay çıktığında bir kişi de "evet Olcay'ı çıkarmalıydı" demiş midir?
Demba Ba'ya kızıyoruz da adamın 30 metre çapında kim vardı?
İsmail Köybaşı niye girdi? Son pozisyonda Burak'ın neresindeydi.
Zaten mağlup durumdasın neyin peşindesin.


Aynen abi ..
"Beşiktaş için birşey yapmak istiyorsanız kimsenin adamı olmayın!"-Süleyman Seba

Çevrimdışı ALI RIZA

Sağolasın, yazacak o kadar çok şey var ki.
Hepsini yazıp sıkmayayım dedim insanları. Hemen ekleyelim.
Yoksa Olcay çıktığında bir kişi de "evet Olcay'ı çıkarmalıydı" demiş midir?
Demba Ba'ya kızıyoruz da adamın 30 metre çapında kim vardı?
İsmail Köybaşı niye girdi? Son pozisyonda Burak'ın neresindeydi.
Zaten mağlup durumdasın neyin peşindesin.
İsmail Köybaşı niye girdi? Son pozisyonda Burak'ın neresindeydi.  Soruya cevap vereyim : Arkasında idi  :kop: normal de ismail kalitesinde oyuncu hiçbir zaman hem rakibe atak yaparken hemde rakip ona atak yaparken önünde olmuyorki hep arkasında istikrarlı  :kop:
Oyunu neden girdi diyecek olursak bence 3 hakkımızı kullanalım boşa gitmesin diye yapıldı  :evillol:

Çevrimdışı Kemal

Bakın şurası çok önemli bence sürekli 4. Hakeme hırliyor bilic tamam ama yerli yersiz her pozisyonda, bunda da bizim ilk devre 7 kırmızı yememizde etkisi vardır.

Çevrimdışı Tolga

İsmail Köybaşı niye girdi? Son pozisyonda Burak'ın neresindeydi.  Soruya cevap vereyim : Arkasında idi  :kop: normal de ismail kalitesinde oyuncu hiçbir zaman hem rakibe atak yaparken hemde rakip ona atak yaparken önünde olmuyorki hep arkasında istikrarlı  :kop:
Oyunu neden girdi diyecek olursak bence 3 hakkımızı kullanalım boşa gitmesin diye yapıldı  :evillol:
İşin kötüsü oyuna sonradan girdi ama Burak'ı bile yakalayacak hali yoktu. :akuma:
Beşiktaş'ım Benim Biricik Sevgilim...

Çevrimdışı Togay_1981

İşin kötüsü oyuna sonradan girdi ama Burak'ı bile yakalayacak hali yoktu. :akuma:

Yakalayacak hali mi yoktu yoksa yakalama gereğimi duymadı acaba ? Şurdan 14 kişi bulup halı saha maçı yapsak 59.dakika da arkadaşın biri kontra ataktan boş alan bulsa en yakınında ki sonuna kadar gider peşinden inanıyorum ki. Hırs,kazanma arzusu bu tür rekabete dayalı sporlarda insan fıtratıdır. Ama ne yazık ki bizim bazı oyuncularımızda bu bile yok.Hiçbir şey olmasa yakalayacaksın tutacak çekeceksin gerekirse kırmızı görecek bu soğukta oraya gelmiş 30.000 taraftara mağlubiyete isyan ettiğini göstereceksin.Ama nerde...

Çevrimdışı rubi_tobin

Galibiyet serileri her ne kadar güzel olsa da, Anadolu takımları form olarak geçen seneden çok uzaklar.
Bu fener, bu cincon hatta trabzon bile maç kazanıyorlar yada kaybetmiyorlar.
Bu bahsi geçen takımlar sadece birbirlerine yenildiler.
(Bir biz hem fenere, hem cincona yenildik Biliç hoca sağolsun)
2. Yarı artık düşme riskleri artmaya başladığında, form arttığında bu kadar galibiyet alabilecek miyiz?
Konya maçına bakalım, düşmeme korkusu yaşayan bir takım gibi asıldılar.
Son vuruşları iyi olsa sonuç çok kötü olabilirdi.
Bu derbi mağlubiyetlerinden çok önemli dersler çıkmalı.
Çıkarıldı mı, çıkarılmadı mı? 2.Yarı göreceğiz.
Saygılarımla.
Şeref'inle oyna Hakkı'ınla kazan.


Etiketler: