Yıldırım Demirören sağolsun, Beşiktaşlı olmakla övündüğümüz şeyleri teker teker elimizden aldı, Koskoca bir camianın genleriyle oynadı, ayarını bozdu.
En kötü zamanında Türk spor tarihinin en büyük sponsorluk anlaşmasını yapabilecek potansiyeldeki kulüp, sponsorun logosu yüzünden forma rengini değiştiriyor.
111 yıllık kulübün başkanı, cumhurbaşkanı adayının toplantısına katılıyor. Daha önce yazdım yine yazıyorum; Fikret Orman o gün bilet alıp Londra'ya, İspanya'ya, Almanya'ya uçardı; gider yemeğini yerdi, transfer görüşmesi için randevum var diyerek daveti kibarca reddederdi, cumhuriyetten eski kulübü kişilerin siyasi emellerine alet etmezdi.
Önder Özen'i başarısız bulabiliriz, gitmesine sevinebiliriz, "Futbol Direktörlüğü" işini düzgün yapamadığı için istifasını, kovulmasını destekleyebiliriz. Bunlar normal ve olması gereken şeyler.
Ama Önder Özen başarısız olduğu için istifa etmedi, kovulmadı. İstediklerini beceremediği için gitmedi. Beşiktaşlı olmasa da tam bir Beşiktaşlının yapması gerektiği gibi açıklamasını yaparken söyledi zaten işini yaptırmadıklarını, sürekli başka yöneticilerin müdahil olduğunu. Görev paylaşımının bir türlü yapılamadığını. Önder Özen'in kim olduğu naptığı önemli değil. Önemli olan onun futbol direktörü sıfatıyla o pozisyonda belirlenen çerçevede çalışmasıydı. Hem Beşiktaş için hem de türk futbolu için bir zihniyet değişikliğinin temsiliydi. Bundan sonra Futbol Direktörlüğüne Bayern Münih'in direktörünü getir, yine aynı şeyler olacaktır. Çünkü bu yönetimle bu zihniyet değişikliğini kaldıramayacağımız gayet açık. O eşiği bu yönetimle atlayamayız. Altınsay bir Önder Özen iki.
2009'da son şampiyon olduğumuz gece babam aradı kutlamak için, kendisine verdiğim tavsiye BJK hisselerini satmasıydı, çünkü çıkabileceğimiz en yukarıya çıkmıştık. Ve tahmin ettiğim gibi ertesi sezon nal topladık. Eğer Önder Özen(isim önemli değil profesyonel herhangi biri de olabilirdi.) varken şampiyon olsaydık, daha ilerisi için dahaa büyük hedefler koyabilirdik. Ama bu yönetici zihniyetiyle bizden yol olmaz. Hasbelkader bu sene şampiyon oluruz, gelecek sezon yine bişey değişmez, uzun vadeli planlar yapılmaz.
Beşiktaş 100. yıldan beri kendini Beşiktaş yapan değerlerden uzaklaşıyor. Bizi biz yapan, bizi başarılı yapan, bizi büyük yapan, kendi gözümüzde tek büyük yapan değerlerden teker teker uzaklaşıyoruz Taraftar, yönetim, kongre üyeleri, fubolcular... Beşiktaş çatısının altındaki herkes yavaş yavaş bu değerlerden uzaklaşıyor. Bu Fikret Orman-Önder Özen-Serdal Adalı tartışması değil. Son 10 yıldır tarihimiz boyunca olmadığımız bir şey olma yolunda ilerliyoruz. Bu yolda ilerlemeye devam edeceksek eğer yolun sonu hiç iyi görünmüyor.
Ayrıca söylemeden geçemeyeceğim:
Önder Özen'in istifasından 15 dakika sonra başkanın basın açıklamasında İbrahim Toraman'ı takımda görmek istediğini söylemesi utanç verici, Başkan ve Toraman hakkında düşündürücüdür. Çok hafif yazdım ama gerçekten küfür etmeden anlatamıyorum bu demeç hakkında ne hissettiğimi.